Yanarak şehit düşen askerlerin hepsinde kurşun yarası bulundu/ Video

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 16 Temmuz 2011 09:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

sedat güneç

Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında 13 Mehmetçiğin şehit düştüğü baskında komuta hatası olduğu ortaya çıktı. Çatış-mayla ilgili Ankara'ya ulaşan raporda, kaçırılan ikisi asker üç kişiyi aramaya çıkan timlerin sevk ve idaresinde yaşanan sorunlar sebebiyle askerlerin açık hedef haline geldiği aktarılıyor. Olay yerine ilk helikopter, çatışma başladıktan 1,5 saat sonra gönderiliyor.Silvan kırsalında 13 askerin şehit düştüğü çatışmada komuta hatası olduğu ileri sürüldü. Ankara'ya ulaşan raporlara göre, timler 43 derece sıcaklıkta, 40 kilogram teçhizatla 4 gün boyunca aralıksız yürütüldü. Yorgun düşen askerlerin durumu, teröristlerin telsiz konuşmalarına da yansıdı. PKK'lıların 14.00'teki telsiz muhaberesinde "Askerler sersem sersem geziyor, neden vurmuyorsunuz?" dedikleri kayıtlara girdi. Askerî birlikler 14.30'da uyarıldıktan tam 10 dakika sonra çatışma çıktı. Teröristler, ormanlık alanda pusuya düşürdükleri askerlere roketatar ve silahlarla saldırdı. Şehit 13 askerin otopsi sonucunda ise tamamında kurşun yaraları belirlendi. Roket saldırısı sonucu yanan ve boyu bir metreyi aşan kuru otların arasında kalan yaralı askerlerin mevzilerden çekilemediği, alevlerin içinde hayatlarını kaybettikleri anlaşıldı.

Diyarbakır Silvan'da 13 askerin şehit olduğu terörist saldırının perde arkası netleşmeye başladı. Ankara'ya ulaşan raporlar, askerlerin sevkinden çatışma anına kadar tüm detayları saniye saniye gün yüzüne çıkardı. Çatışmada 13 askerin şehit verilmesinin arkasında ise planlama hatalarına dayanan iddialar gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, PKK'lı teröristlerin iki asker ve bir sağlık memurunu kaçırmalarının ardından operasyonlar başladı. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun talimatıyla 10 Temmuz Pazar günü 12 tim, Silvan'dan çıkış yaparak araziye gönderildi. Timler sırtlarında 40 kilogram yükle 43 derece sıcaklıkta aralıksız 4 gün arazide kaldı.

12 Temmuz Salı günü Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı'na roketle yapılan saldırının ardından da 4 tim daha araziye çıkarıldı. Hazro ilçesinin doğusuna çıkan timler, ertesi gün araziden döndü. Bu arada Jandarma'ya bir ihbar geldi. Timlerin araca bindikleri noktanın birkaç kilometre batısında silahlı teröristlerin bulunduğu ihbar edildi. İhbar üzerine alay komutanının, timleri yöneten Yüzbaşı Hanefi Ekinci'yi, "İsteseydiniz adamları alırdınız." şeklinde uyardığı öğrenildi. İhbarın üzerine dört time iki tim daha takviye edildi. Timler, 13 Temmuz'da Hazro'ya gönderildi. Daha önceki 12 time ek, 6 tim daha sevk edilince bölgede araziye çıkan tim sayısı bir anda 18'e ulaştı.

BİRLİKLER ÇATIŞMADAN 10 DAKİKA ÖNCE UYARILIYOR

Kaçırılan askerleri bulmak için 10 Temmuz'da araziye çıkartılan timlerden 4'ü, 13 Temmuz gecesi Bayrambaşı Alakuşak bölgesine gönderildi. Reşan Deresi adıyla bilinen bu vadinin ise Hazro-Lice-Silvan sorumluluk sahasının kesişme noktası olduğu öğrenildi. Sorumluluk sahasının kesişme noktasında bulunduğundan terör örgütünün bölgeyi yoğun olarak kullandığı belirtiliyor.

Araziye sevk edilen timlerin sevk ve idaresindeki karmaşa bununla da sınırlı kalmadı. Albay Mehmet Murat Toprak'ın emriyle Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz komutasındaki 1. bölük ile Üsteğmen Necmeddin Erdoğan komutasındaki 2. bölük birleştirildi. 43 derece sıcaklıkta iki gündür aralıksız yürüyen askerlerin dinlendirilmesi için 2. bölük dinlenmeye çekildi. Diğer bölükler emniyet alma görevi yaptılar.

ASKERLERİ NEDEN VURMUYORSUNUZ?

Timler 14 Temmuz Perşembe gecesi saat 01.00'de Reşan Deresi'ndeki bir mağara civarından geçerken termal kameralar bazı tespitlerde bulundu. Malagir adlı tepede olunması gerekirken 1,5 kilometre mesafede 500 metre rakımlı bir tepede birlikler bekletildi. Yorgun askerlere hava aydınlanmadan 'çök' emri verildi. Gece 2 tim nöbet tuttu. 1. Bölükteki 58 kişi, 2. bölükteki 37 kişi ve Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin komutasındakilerle beraber toplamda 100 civarında asker o gece alandaydı.

Birlikler sabah saatlerinde intikale başladı. Öğleden sonra 14.00 civarında teröristlerin telsiz muhaberesi yaptığı belirlendi. PKK'lı teröristlerin aralarında yaptığı muhaberede, "Asker sersem sersem geziyor, neden vurmuyorsunuz?" şeklinde görüşmeleri saptandı. Bu görüşmenin belirlenmesi üzerine birlikler alarm durumuna geçirildi. 14.30'da birliklere, "Bölgede telsiz kestirmesi var, dikkat edin." talimatı verildi. Saatler 14.40'ı gösterdiğinde çatışma çıktı.

Roketatarlı saldırı, göğüs göğse çarpışma

Ankara'ya ulaşan raporlara göre, PKK'lı teröristler birliklere önce uzun namlulu silahlar ve roketle saldırdı. Çatışmada teröristler şehitlerin bir metre yakınına kadar sokuldu. Çatışma sonrasında ölen PKK'lı teröristlerin şehit Uzman Çavuş Mustafa Güney ve Fahrettin Aksu'nun mevzisinin dibine kadar geldiği görüldü. PKK mevzileriyle askerlerimizin mevzileri iç içe geçti. Göğüs göğse çatışma yaşandı. Teröristler 8 el bombası attı. PKK'lıların kullandığı roketler sebebiyle bölgede bir metreyi aşan kuru otların tutuştuğu ve çıkan yangınla birlikte askerlerin geri çekildiği anlaşıldı. Bölgede yükselen yoğun dumanın askerlerin mevzide bıraktığı mühimmatın patlaması sonucu çıktığı saptandı. Yangın büyüyünce yaklaşık 70 asker ateşlerin arasına sıkışıp kaldı. Yangının söndürülmeye başlanmasıyla dar bir alana sıkışan askerler bölgeye yayıldı. Otopside şehitlerin tamamında kurşun yaraları çıktı. Yaralı askerlerin mevziden çekilemediği için yanarak can verdiği öne sürüldü.

'KOBRA' helikopterlerin yardıma GELMESİ 1,5 SAAT SÜRDÜ

Olayda Süper Cobra helikopterlerinin müdahalesindeki gecikmeye dikkat çekildi. Çatışmadan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun 14.30'da haberdar edildiği de gelen bilgiler arasında. Helikopterlerin bölgeye ulaşması ise ancak 16.00'ı buldu. Cobra'ların dışında Sikorsky helikopterlerinin de geciktiğine dikkat çekiliyor.

Bu arada çatışma bölgesine çok yakın bir yerde konuşlu Jandarma Özel Harekat birliklerinden yardım konusunda ve teröristlerin kaçış noktalarını kapatmak için acil olarak sevk edilmediği de iddialar arasında. Çatışmanın yaşandığı sıralarda Diyarbakır Özel Harekat birliğinin Kocaköy mevkiinde bekletildiği ileri sürülüyor.

Barış sürecinde terör örgütü yine sahne aldı

Terör ve strateji uzmanları, saldırının zamanlamasına dikkat çekiyor. İşte uzmanların yorumu:

Kapatılan HEP'in Genel Başkanı Fehmi Işıklar: Siyasilerin yeni anayasayı deklare ettiği, Kürt sorununun tartışılır hale geldiği bir ortamda böyle bir eylem, barış çabalarına yönelik darbe niteliği taşıyor. Rastgele gelişen bir eylem değil, aksine planlanmış, zamanlaması önceden ele alınmış bir saldırı.

Kürt siyasetçi Sertaç Bucak: Saldırı, Kürt sorununun siyasal çözümüne ve demokratik anayasa yapma girişimine yönelik yapılmış büyük bir darbedir.

Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi Genel Sekreteri Halim İpek: 33 er olayındaki gibi sanki birileri yine düğmeye bastı. Açılımın devam etmesi gerekiyor yoksa bu ateş hepimizi yakar.

Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar: Eğer bir siyasi partinin ve siyasetçilerin cesaretsizliğinden bahsetmek gerekirse burada BDP'nin cesaretsizliği gündeme gelmeli. İSTANBUL ZAMAN

Cevap bekleyen sorular

13 Mehmetçiğin şehit düştüğü saldırı, bazı soruları da beraberinde getirdi. İşte cevap bekleyen sorulardan bazıları:

İki asker ve bir sağlık memurunun kaçırılması olayının üzerinden beş gün geçti. Bu süre içerisinde Heron'lar bölge üzerinde uçuş yapıyor muydu? Heron'lar kaçırma olayı ile ilgili görüntü aldı mı?

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bölgenin BBG evi gibi gözetlendiğini ileri sürüyordu. 13 askerin şehit olduğu yerde Heron'lar nerede görevlendirilmişti?

PKK'lı grubun en az 30 kişi olduğu düşünüldüğünde, Heron'lara rağmen bu kadar kalabalık bir grup nereden sızma yaptı?

Terörist grup hakkında herhangi bir istihbarat alınmadı mı? Alındı ise neden değerlendirilmedi?

Dönüş esnasında olan birliğin mola vereceği yerler önceden mi belirlenmişti? Eğer mola yerleri harita üzerinde belirtilmişse içeriden birileri terör örgütüne bilgi sızdırmış olabilir mi?

Örgüt, geri dönüş yolunda olan askeri birliğin geçiş güzergahlarını biliyor muydu? Askerlere geri dönüş esnasında yanlış koordinatlar mı verildi?

Özel Harekat birliklerinin gitmesi gereken arama tarama operasyonuna neden geri emniyeti sağlamakla görevli olan askeri birlik görevlendirildi?

Çatışma kaç saat sürdü? Birliğe ilk yardım ne zaman ve hangi askeri birlik tarafından ulaştırıldı?

Terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'nın 'Askerler, savaş uçaklarından atılan bombalarla öldü' iddiası doğru mu? Bununla ilgili soruşturma başlatıldı mı?

Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı mı ya da yapmayı düşünüyor mu?

TANJU ÖZKAYA, MUSTAFA GÜRLEK istanbul

TÜRKİYE ŞEHİTLERİNE AĞLIYOR

Türkiye, önceki gün Diyarbakır Silvan'da terör örgütü PKK'nın hain saldırısı sonucu şehit düşen 13 Mehmetçik'in yasını tutuyor. Şehit askerleri için dün Diyarbakır'daki 7. Kolordu Komutanlığı'nda askeri tören düzenlendi. Törene, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel katıldı. Bozdağ, Şahin ve Eker alana gelirken şehit Onbaşı Fahrettin Aksu'nun eşi ile sohbet edip bir yaşındaki çocuğu ile ilgilendi. Şehitlerin naaşı katafalka konulurken, yakınları ve tören alanında bulunan heyet gözyaşlarına hakim olamadı. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, bazı bakanlar ile kuvvet komutanları çelenk gönderdi.

Törenden önce Ankara'da açıklamada bulunan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Türkiye'nin büyümesine engel olmak istemekte direnenleri, artık iyice fark etmemiz gerekiyor. Vurmak için yola çıkmışlara 'dur' demek yerine başka bir şey geliştirmek gerekiyor. Niyetini bozmuşlara iyi niyetle yaklaşmanın yanlış olduğunu görmemiz gerekiyor." diye konuştu. Türkiye'nin özgür bir ülke olduğunu dile getiren Şahin, "O kadar ki özgürlükleri sonuna kadar yaşayıp 'bu ülkede hâlâ özgürlük yok' diyecek kadar özgürlüklerin yaşandığı bir ülke. Ama var, özgürlüklerin varlığını itiraf edecek kadar beyni, aklı özgürlükten yoksun olan birtakım insanlar da var." açıklamasını yaptı.

Öte yandan çatışmada yaralanan jandarma uzman çavuş Abdulvahap Turan (Adıyaman), Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Önder (Afyonkarahisar), jandarma uzman onbaşı Aşkın Özel, jandarma komando er Ahmet Eroğlu (İstanbul) ve jandarma komando er Faruk Kılıç'ın (Şanlıurfa) tedavileri Diyarbakır Asker Hastanesi'nde, ağır yaralanan jandarma uzman onbaşı Regaip Özdemir (Trabzon) ile jandarma uzman onbaşı Erdem Yıldız'ın (Kars) tedavisi ise GATA'da sürüyor.

ŞEHİT CENAZELERİNDE BASINA AKREDİTASYON

Şehit askerler için 7. Kolordu Komu-tanlığı'nda düzenlenen cenaze töreninde basın kuruluşlarına akreditasyon uygulandı. Zaman, Star, Bugün ve Taraf gazeteleri ile Samanyolu, S Haber ve Kanaltürk televizyonu muhabirleri törene alınmadı. DİYARBAKIR AA

'Sonunda hepimiz O'na

gideceğiz, vatan sağ olsun'

Adanalı Uzman Çavuş Gökhan Yıldırım'ın (25) babası Yaşar Yıldırım'a, şehadet haberi dün sabah saatlerinde verildi. Gözü yaşlı baba Yıldırım, oğlunun 5 yıldır görev yaptığını, 1 Ağustos tarihinde de ilişik keserek Edirne'de göreve başlamayı planladığını anlattı. Oğlunun 25 Temmuz tarihinde izne geleceğini ifade eden Yıldırım, "Geçen hafta telefonla görüştük. Onu bekliyorduk. Çatışma haberi üzerine sabaha kadar aradık, ancak bir türlü telefonları cevap vermedi. Bugün sabah namazının ardından acı haber geldi. Vatan sağ olsun. Hepimiz o yolun yolcusuyuz." dedi. Fenalaşan anne Yıldız Yıldırım ise gözyaşlarına hakim olamadı.

Şehidin ismi, yeni

doğan yeğenine verildi

Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında şehit düşen jandarma komando er Gökhan Kaplan'ın (20) Tekirdağ'ın Şarköy ilçesine bağlı Yörgüç köyündeki baba ocağına ateş düştü. Güçlükle ayakta durduğu gözlenen şehit babası Ahmet Kaplan (58), 2 oğlunun daha önce vatanî görevlerini yaptığını, şehidin ise en küçük oğlu olduğunu söyledi. Sakinleştiriciyle teskin edilen anne Nevin Kaplan (51) da, gözyaşları arasında, oğlunun asker uğurlama töreninde taktığı kırmızı oyalı yazmayı öpüp kokladı. Şehit erin ağabeyi İsmail Kaplan'ın ise önceki gün akşam saatlerinde bir oğlu oldu. Bebeğe, şehit amcasının ismi verildi.

Fenalaşan anne hastaneye kaldırıldı

Şehit olan Erzincanlı Uzman Çavuş Fahrettin Aksu, ailesi ve yakınlarını yasa boğdu. Askerî yetkililer, acılı haberi ağabeyi Nizamettin Aksu'ya bildirdi. Bunun üzerine Nizamettin Aksu, merkeze bağlı İnönü Mahallesi 23. Sokak'ta oturan annesi Şükriye Aksu'nun evine gelerek kardeşinin şehit haberini verdi. Oğlunun şehit olduğunu öğrenen anne Aksu fenalık geçirdi. Hastaneye kaldırılan Aksu, burada yapılan müdahalenin ardından evine getirildi. Evli ve 1 çocuk babası olan Fahrettin Aksu'nun cenazesi, Terzibaba Camii'nde ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Garnizon Şehitliği'nde toprağa verildi.

Köyünün tek üniversite mezunu genciydi

Samsunlu şehit asker Necmettin Torun'un (22) evine ateş düştü. Alaçam ilçesi Yoğunpelit köyü nüfusuna kayıtlı olan Torun'un şehit olduğu haberi, gece saat 03.00'te ailesine bildirildi. Baba Şükrü Torun (44) metanetini korurken, anne Satı Torun'un feryatları yürek dağladı. Oğlu ile bir gün önce telefonda görüşen baba Şükrü Torun, "Bir karakola saldırı olduğundan bahsedip, kendisinin iyi olduğunu söylemişti." dedi. Yoğunpelit köyünün tek üniversitelisi olan şehit Necmettin Torun'un diğer erkek kardeşi de Anadolu lisesinde okuyor. Torun'un, maddi sıkıntı çeken ailesine, her ay asker maaşı olarak aldığı 175 lirayı gönderdiği öğrenildi.

Şehidin babası: Olayın sorumlusu komutanlardır

- Şehit Er Ufuk Başarı'nın (27) cenazesi dün Konya'nın Doğanhisar ilçesine bağlı Başköy beldesinde toprağa verildi. Şehidin babası İsa Başarı (62), oğluyla bir gün önce telefonla görüştüğünü söyledi. Başarı, "Benim tek mesajım komutanlara. Oğlumla bir gün önce telefonla konuştuğumda birliğine yeni geldiklerini söyledi. Karakola yapılan roketatarlı saldırıda 1 askerin şehit olduğu, 2 askerin yaralandığı, 15 teröristin de kameralarla tek tek sayılıp kayıt edildiğini anlattı. Ne yazık ki, bunun üzerine tüm askerleri davar sürer gibi kırdırmanın sebebi başındaki komutanlardır. Bunun sorumlusu komutanlardır." dedi.

'Ağlamıyorum, bugün Barış'ımın düğünü'

-Jandarma Komando Er Barış Çiçekdağı'nın Gaziantep'teki baba evine acılı haberi dün sabah saatlerinde askerî yetkililer verdi. Yaşananların son olmasını istediklerini ifade eden baba Halil Çiçekdağı, "Vatan sağ olsun, başka bir şey diyemiyoruz." dedi. Halil Çiçekdağı, Barış'ın en büyük oğlu olduğunu, onun dışında bir kızı ve bir oğlu daha olduğunu söyledi. 4 aylık asker Barış Çiçekdağı'nın cenazesi Gaziantep Yeşilkent Mezarlığı'ndaki şehitlikte toprağa verildi. Anne Havva Çiçekdağı, "Barış'ımın bugün düğün günü, ağlamıyorum ben, ağlamıyorum ben. Bunlar sevinç gözyaşları. Bütün arkadaşların düğününe gelmiş, bir sen gelmedin." diye ağıt yaktı.

İki ay önce amcasının oğluna ilik vermiş

- Jandarma Komando Çavuş Noyan Aydın'ın (24) Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Dedeler köyündeki evi yasa boğuldu. Aydın'ın, babasını 6 aylıkken kaybettiği öğrenildi. Şehidin annesi Ayşe ile kardeşlerinden Türkan, acı haberi alınca sinir krizi geçirdi. Acılı anne ve kız kardeşe sağlık görevlileri müdahale etti. Şehidin Katar'da işçi olarak çalışan diğer kardeşi Orhan Aydın'ın da acı haberi alır almaz memleketine gelmek üzere yola çıktığı öğrenildi. Noyan Aydın'ın, 2 ay önce askerden izin alarak kan kanseri (lösemi) olan amcasının oğluna iliğini verdiği, ancak nakil yapılan hastanın bir hafta önce hayatını kaybettiği öğrenildi.

Kalp hastası annesine 'oğlun yaralandı' denildi

- Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında çıkan çatışmada şehit düşenlerden biri de Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Çelemli köyünden Uzman Çavuş Mustafa Güney (27). Güney, köyünün teröre verdiği üçüncü şehit. Aynı köyde geçen yıl da Uzman Çavuş Yusuf Tuna Güzey şehit düşmüştü. Güney'in, şehit arkadaşı Güzey'e çok üzüldüğü öğrenildi. Babası yıllar önce vefat eden şehit Mustafa Güney'in annesi Dudu Güney'in de 2 ay önce kalp ameliyatı olduğu belirtildi. Annesine, oğlunun şehadet haberinin verilmediği, yaralı olduğunun söylendiği ifade edildi. 10 kardeşi bulunan şehidin eşinin ise 6 aylık hamile olduğu aktarıldı.

'Oğlumu, bir kez daha şehit vermeye razıyım'

Giresun'un Dereli ilçesine bağlı Yavuzkemal beldesinde ikamet eden Emrah Eker'in (22) ailesine şehadet haberi önceki gece geç saatlerde verildi. Acı haberi duyunca fenalaşan anne Medine Eker'e sağlık ekipleri müdahale etti. Anne Eker, "Oğlumu büyüttüm. Asker eyledim. Vatan sağ olsun. Oğlum bir daha büyüsün, kalksın, yine bayrağımızın altında şehit vermeye razıyım." dedi. Şehit asker Emrah Eker'in askerliğinin bitimine 25 gün kaldığı, Emrah Eker'in en son 12 Haziran genel seçimleri günü iznini bitirerek birliğine teslim olduğu öğrenildi. Babası Sadık, kardeşleri Çiçek, Emrullah ve Melahat Eker de şehit asker için gözyaşları döktü.

Şehidin evinden Kürtçe ağıtlar yükseldi

Silvan'da şehit düşen jandarma komando er Vefa Çelik'in (21) Ağrı Yüzüncü Yıl Mahallesi 2105. Sokak'ta bulunan baba ocağına ateş düştü. 4,5 aylık asker Çelik'in şehadet haberi ailesine askerî görevliler tarafından verilirken, evden Kürtçe ağıtlar yükseldi. Çocuğunun vefat haberini alan anne Hüsna Çelik sinir krizleri geçirdi. Şehidin babası Numan Çelik'in Ankara'da olduğu öğrenildi. Çevredeki vatandaşlar tarafından evin önünde taziye çadırı kurulurken, Ağrı Belediyesi de mahalle yolunu suladı. Şehit er Çelik'in 5 kardeşi bulunduğu belirtildi. Vefa Çelik ikindi namazının ardından Ağrı'da toprağa verildi.

Tarım işçisi anne, acılı haberi İzmir'de aldı

Babası 10 yıl önce vefat eden Şanlıurfalı jandarma komando er Ethem Okkay'ın şehit olduğu haberini annesi Halime Kaya ve kardeşleri mevsimlik tarım işçisi olarak bulundukları İzmir'de aldı. Şehidin amcası Halil Kaya, "Akrabalarının yardımıyla geçiniyorlardı. Kendisi de daha önce tarım işçisi olarak çalışıyordu." dedi. Askeri yetkililer, aileyi uçakla cenaze töreni için Şanlıurfa'ya gönderdi. Dün ikinci namazının ardından kılınan cenaze namazıyla Okkay'ın naaşı, Olukyanı köyünde defnedildi. Ağabeyi Hasan Kaya ise, "Bizi bırakıp nereye gidiyorsun? Kalk Adem kalk, babam gitti sen de mi gidiyorsun?" diye feryat etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber