Çelik: Sınavsız geçiş, meslek yüksekokullarını katletmiştir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Nisan 2005 13:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik mesleki eğitim ile ilgili ciddi bir reforma ihtiyaç bulunduğunu, bunun için de Yükseköğretim Yasası'nın değiştirilmesi gerektiğini belirterek, ''Elbette vatandaş da meslek lisesi öğrencisi de sabretti. Süleyman Nazif'in 'Kara Bir Gün' makalesinin sonunda kullandığı bir atasözü vardır: Sen sabretsen de zaman sabretmez'' dedi.

Çelik, Sürmeli Oteli'nde düzenlenen ''Avrupa Birliği Sürecinde Hayat Boyu Eğitim ve İstihdam'' konulu sempozyumun açılışına katıldı.

Çelik, açılışta yaptığı konuşmada, mesleki ve teknik eğitiminin önünde büyük engeller bulunduğunu belirterek, bu engellerin kaldırılması ve mesleki ve teknik eğitimin cazip hale gelmesi için çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.

Meslek okullarının özendirilmesi konusunda bazı adımlar atacaklarını kaydeden Çelik, ''Mesele sadece ÖSS meselesi değildir. Elbette ÖSS'deki katsayı adaletsizliği mesleki eğitimi baltalayan koşulların başında gelmektedir. Ancak tek sebep bu değildir'' dedi.

Çelik, Diyarbakır'da yaptıkları incelemelerde, ortaöğretim çağındaki gençlerin yüzde 87'sinin genel liselere devam ettiğini sadece yüzde 13'ünün mesleki ve teknik eğitimde öğrenim gördüğünü tespit ettiklerini anlattı. ''Bu kabul edilebilir bir oran değildir'' diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de meslek yüksekokulları kanayan bir yara olmaya devam etmektedir. Meslek yüksekokulları özellikle ortaöğretim düzeyinin üzerinde daha ileri bir aşamada meslek eğitimi verilmesi için kurulmuştur. Türkiye'deki 612 meslek yüksekokulunun neredeyse dörtte birden fazla bir oranı öğrencisizlik sebebiyle kapalıdır. Çünkü öğrenciler meslek yüksekokullarındaki eğitimi beğenmemektedir ve meslek yüksekokullarını meslek yüksekokulu olarak maalesef algılamamaktadır. Çok ciddi bir reform yapılması gerekiyor. Tabii bu reformun yapılması için YÖK yasasının değişmesi gerekiyor. Biz YÖK yasasını değiştirelim derken, durup dururken can sıkıntısından böyle bir şeyi gündeme getirmedik. Biz burada peşin hükümlülüklerin, ideolojik kaygı ve saplantıların mutlaka bir tarafa bırakılması gerektiğini düşünüyoruz.''

''YETKİM YOK''
''Türkiye'nin bu konuda bir kabuk değiştirmesi gerektiğini yoksa parçası olmaya çalıştığı AB standartlarını yakalayamayacağını ve ülkeye yazık olacağını'' söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

''Meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş meselesi, meslek yüksekokullarını adeta katletmiştir, oradaki kalite adeta dibe vurmuştur. Meslek yüksekokulları birçok yerde bizim endüstri meslek liselerinin ve diğer meslek liselerinin bünyesinde eğitim yapmaktadır. Bizim atölyelerimizi, işliklerimizi kullanmaktadırlar. Ciddi bir sıkıntı yaşanmaktadır. Tek kelimeyle yazıktır.

Diyeceksiniz ki 'eğitim sizin sorumluluğunuzda niçin düzeltmiyorsunuz?' Maalesef Milli Eğitim Bakanı olarak ben meslek yüksekokullarına doğrudan doğruya müdahale etmeye yetkili değilim. Buralarda düzenleme yapma yetkisine sahip değil. Anayasa'nın 130 ve 131. maddesi bu yetkiyi tamamen YÖK'e vermiştir. Bu yetkiye dayalı olarak YÖK burada tasarruf hakkını kullanmaktadır.''

''ORTAÖĞRETİMİ FELÇ EDEN BUDUR''
''Son günlerde, ÖSS yaklaştıkça birçok velinin kapılarını çalmaya başladığını, lise son sınıf öğrencilerinin rapor alarak okula gitmediklerinden yakındıklarını'' anlatan Çelik, ''bunun lise müfredatı ile ÖSS'de sorulan soruların örtüşmemesinden kaynaklandığını'' söyledi.

Çelik, şöyle devam etti:

''Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir gariplikle karşılaşamazsınız. Ama ÖSS'de neyin sorulması neyin sorulmaması gerektiğine de biz karar veremiyoruz maalesef. Çocuklar haklı olarak bize diyor ki 'ya bize öğrettiğiniz gibi sorun ya da bize sorulduğu gibi öğretin.' Siz eğer 3 yıl boyunca edebiyat dersi vermişseniz ve üniversite sınavlarında bundan tek soru sormuyorsanız öğrenci edebiyat dersini gereksiz birşey olarak değerlendirir. Yerine göre Müzik dersi de, Beden Eğitimi dersi de Tarih dersi de gereksizdir. Niçin? Çünkü öğrencilere tek amaç olarak sadece üniversiteye girmek, üniversite sınavını kazanmak gibi bir amaç koymuşsunuz. Ortaöğretimi felç eden, baltalayan budur. Biz bunu değiştirelim, bu yapıyı ortadan kaldıralım. Bırakın insanlar hangi yükseköğretim kurumuna gireceklerse o kurumun gerektirdiği altyapıya sahiplerse buna mani olmayın.''

''PSİKOLOJİK ENGEL VAR''

Meslek liselerinden mezun olan her 100 kişiden ancak 2'sinin kendi alanı dışındaki yükseköğretim kurumlarına girebildiğini ifade eden Çelik, ''öğrencilerin önünde psikolojik engel bulunduğunu'' kaydetti.

Çelik, şöyle konuştu:

''Eğer siz bu yasağı kaldırırsanız yine giremeyecekler çünkü ÖSS'de genel lise müfredatına göre soru sorarsanız meslek liselerinden mezun olanlar yine genel lise mezunlarına göre soru stili itibariyle dezavantajlı olacaklar. Ancak o psikolojik engel ortadan kalkacaktır. Bunun mutlaka Türkiye'de gerçekleşmesi gerekiyor. Biz siyasi iktidar olarak, bu konularda toplumsal bir mutabakatın sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Düşmanlarımızı sevindirecek birşey yapmak istemiyoruz. Ülkede gerginliklere yol açacak birşey yapmak yapılsın istemiyoruz. Bizim sayısal çoğunluğumuz buna yeterlidir. Ama 'ne kadar gider' diye dostlarım soruyorlar. Elbette vatandaş da meslek lisesi öğrencisi de sabretti. Süleyman Nazif'in 'Kara Bir Gün' makalesinin sonunda kullandığı bir atasözü vardır: Sen sabretsen de zaman sabretmez.
Biz sabretsek de bazı şeyleri zaman çözecektir. Ben inanıyorum ki aklıselim galip gelecektir. Rasyonalite galip gelecektir. Başka türlü memleketimize iyilik etmiyoruz.''

''TÜRKİYE'DE CİDDİ İŞSİZLİK VAR''
''Türkiye'de ciddi anlamda işsizlik bulunduğunu, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün yayımladığı rakamların bu konunun ciddiyetini gösterdiğini'' söyleyen Çelik, ancak iyi yetişmiş, mesleğinde birikim sahibi olan kişilerin işsiz kalmasının mümkün olmadığını ifade etti.

AB'nin Türkiye'nin tam üyeliğe almak için ''bekleme odasında fazla tutmaya çabaladığını'', bunun da Türkiye'nin nüfusunun fazlalığından kaynaklandığını kaydeden Çelik, vasıfsız insanların AB'yi korkuttuğunu söyledi.

İş dünyasına, ''hangi vasıfta eleman istiyorlarsa bu eğitimin verildiği mesleki ve teknik okulların, eğitim merkezlerinin müfredatını birlikte hazırlama'' çağrısında bulunan Çelik, ''Firmalar desinler ki, bize şu özelliklere, şu bilgilere ve beceriye sahip şu kadar insan lazım. Biz onlar için bile hususi kurslar açmaya hazırız'' dedi.

''ÜNİVERSİTE MEZUNLARI ÇIRAKLIK EĞİTİMİ ALIYOR''

Çıraklık eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin yüzde 77'sinin üniversite mezunu olduğunu bildiren Çelik, ''Bu kişiler bir üniversiteye gitmiştir ama maalesef bitirdiği üniversiteden bir hayır görmemiştir, iş bulamamıştır. Zararın neresinden dönülse kardır demiştir ve oraya yönelmiştir'' diye konuştu.

Üniversite mezunlarının çoğunun iş bulamadıklarına işaret eden Çelik, Türkiye'de 77 üniversitede 94 fen edebiyat fakültesi bulunduğunu belirtti. Çelik, ''Buralar adeta seri üretim yapmaktadır, diploma vermektedir. Buradan mezun olanların ciddi işsizlik problemleri vardır'' dedi.

AB'ye uyum sürecinde 300 meslek çeşidi belirlendiğini ve meslek standartlarını belirleme çalışmalarının sürdüğünü anlatan Çelik, Türkiye'de en yaygın 30 mesleğin standartlarının saptandığını ifade etti. Ulusal Meslek Standartları Kurumu kurulması çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çelik, her mesleğin bir standardı ve eğitim süreci olacağını kaydetti.

Çelik, Bakanlığın 20 milyon öğrencinin eğitiminden sorumlu olduğunu, neredeyse 1 milyon personeli bulunduğunu belirterek, ''Belki dünyadaki en büyük hastalık irisi kuruluşlardan biridir. 1 milyon personeli olan bir kuruluş olmaz'' diye konuştu.

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber