MEB, Olgunlaşma Enstitülerine keyfi olarak atama yapmaktadır
MEB'de Hukuksuz ve Keyfi uygulamalara Dur Diyecek Yok mu?
1- Olgunlaşma Enstitüleri:
MEB'e bağlı Olgunlaşma Enstitülerinde keyfi uygulamalar yapılmaktadır. 2010 yılında sınavla müdür ataması dahi yapılan bu kurumların bazılarında Rotasyon Uygulaması dahi yapılmışken bazıların da yapılmamaktadır.
Rotasyon uygulamalarının başladığı bugünlerde de aynı sorun söz konusudur. Bu kurumlara bakanlık tarafından atama yapılacağı Genel Müdürlüğün bir emri ile valiliklere duyurulmuştur. Oysa ki burası bir eğitim kurumudur ve atamaların Valiliklerce yapılması gerekmektedir.
Bu kurumlara son zamanlarda keyfi olarak hiçbir kıstas gözetilmeksizin öğretmen ve yönetici ataması yapılmaktadır.
Örneğin:
Geçen yıl Beylerbeyi Sabancı Olg.Ens. okul müdürleri rotasyonunda açık
gösterilmiş, okul müdürü tercih yapmak zorunda bırakılmış ve rotasyona tabi
olmuştur. Onun yerine de atama yapılmıştır. Diyarbakır da da aynı uygulama
gerçekleşmiştir.Bunun dışında ki iller kapalı tutulmuştur.Sınava dayalı ve isteğe
bağlı yönetici atamalarında bu kurumlar kapalı gösterilmiştir. Bursa ili Kız
Teknik Genel Müdürlüğünün yazısının yönetmeliğin üstünde olmadığını belirterek
isteğe bağlı atamaları açmıştır. Sabancı Olg.Ens. ve Beyoğlu Olg.enst.'deki
yöneticilikler ise şu anda yayımlanan duyuruda yer almamaktadır.
2- İstanbul'da Dava ile Rotasyonu delen müdürler:
Bu konuyu daha önce MEB Yönetici atamada standartsızlık başlığıyla ele almıştık.
İstanbul MEM hukuk kurallarını alt üst ederek hatada ısrar etmeye devam etmektedir.
Alt üst edilen hukuk kuralı ile ilgili hukukçularla yapılan görüşmelerde hukuk kurallarının ihlal edilmesi kelimesinin basit kaldığı hukukun katledildiği ifade edilmektedir.
İstanbul'da 2010'da Rotasyona tabii olup dava ile okullarına geri dönenlerden;
- İdare Mahkemesinin Esastan karar verdiği kişilerin okulları açık ilan edilmiş,
- Yürütmeyi Durdurma kararı ile dönenlerin okulları ise açık ilan edilmemiştir.
Daha doğrusu ilk duyuruda ilan edildiği halde listeden çıkarılmışlardır.
Bu tanımında Hukuk Devleti ilkesi bulunan Türkiye Cumhuriyetinde hukukun katledilmesi
anlamına gelir.
Hukukla az yada çok ilgisi bulunanlar çok iyi bilirler ki Yürütmeyi Durdurma
Kararları yada Esastan kararlar sonuçları itibari ile farklılık göstermezler?
İdare bu konudaki uygulamasını farklı tutamaz.
Eğer idare yürütmeyi durdurma kararını azımsıyorsa yani eşdeğer görmüyorsa yürütmeyi durdurma kararı verilen kişileri neden görevlerine iade etmişlerdir?
Bu konuda sendikalardan birinin çalışma içerisinde olduğunu, yargı kararlarını yanlış ve yanlı uygulamaktan dava açma hazırlığına giriştiğini hatırlatmak isteriz.
3- Anadolu Liseleri;
Anadolu Liseleri yöneticilikleri ise bir dava açılması durumunda iptali açık olduğu halde hatada ısrar edilmekte ve Danıştay kararı doğrultusunda bir düzenleme yada açıklama yapılmamaktadır.
Bakan Sayın DİNÇER'in bu haksız, yanlı ve hukuk kurallarını katledici uygulamaları sorgulaması ve gereğini yapması beklenmektedir.
Saygılarımla?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi