Maliye Bakanlığı'nın bütçesi kabul edildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 2012 yılı bütçeleri kabul edildi.

Komisyonda, Maliye Bakanlığı bütçesi görüşülürken CHP'li bazı milletvekilleri, cemevlerinin bakım ve onarımı için 200 milyon lira ödenek ayrılması için önerge verdi.

Önerge üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Türkiye'de herkesin inanç özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, ''Sayın Bakan lütfen bu önergeyi reddetmeyin'' dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konunu önemli olduğunu belirterek, ancak bunun Maliye Bakanlığı yedek bütçesine bir miktar ödenek eklemek suretiyle çözüm bulunmasının çok ötesinde olduğunu söyledi. Faruk Çelik'in devlet bakanlığı döneminde çok önemli çalışmalar yapıldığına işaret eden Şimşek, ''Konu çok önemli bir konu. Bu konuda en ufak bir tereddütüm yok. Ama konu Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde belli bir noktaya getirilip sonra kaynak sorunu çözülmesi daha doğru olur. Önemsemediğim anlamında bir şeyi ifade etmek istemiyorum'' dedi.

Şimşek'in katılmadığı önerge reddedildi.

Öte yandan, Komisyonda verilen bir önergenin kabul edilmesiyle, Maliye Bakanlığı yedek ödenekleri kalemine 50 milyon lira ilave edildi.

Maliye Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçelerinin kabul edilmesinin ardından Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Maliye Bakanı Şimşek: Doğrudur, dolaylı vergiler yüksektir

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dolaylı vergilerin yüksek ve adaletsiz olduğunu prensip olarak kabul ettiğini belirterek, ''Ama gerçekten de bu dönemde iddia edildiği gibi çok artmamıştır, sadece böyle bir algı güçlüdür'' dedi.

Şimşek, bakanlığın 2012 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Her şeyi mükemmel yaptıkları iddiasında olmadıklarını belirten Şimşek, orta vadeli programı yaz boyunca hazırladıklarını ve sunduklarını ifade etti.

Dünyadaki makro ekonomik alanda önemli gelişmeler yaşandığını belirten Şimşek, yaşanan bu gelişmelerin önemli bir bölümünün olumsuz yönde olduğuna dikkati çekti.

AB üyesi ülkelerdeki ekonomik gelişmelere kaygıyla izlediklerini ifade eden Şimşek, ''Özellikle, Avro bölgesinde gelişmeler bizi gerçekten kaygılandırıyor. Tabii ki çok ilişkilerin bulunduğu bir bölge. Global büyümede aşağı doğru risklerin yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz'' dedi.

Maliye Bakanlığının bir finans kuruluşu olmadığını, her gün tahminlerini değiştiremeyeceğini belirten Şimşek, ''Türkiye'nin tabii ki bazı yapısal sorunları var. Cari açık bunların başında geliyor aslında. Cari açığın arka planına bakmak lazım. Burada yapısal sorunlar var. Yani Türkiye'nin rekabet gücü, katma değer zincirindeki konumu gibi birçok husus var'' şeklinde konuştu.

Bakan Şimşek, bir ar-ge merkezinde yapılan harcamalar için vergiden indirme imkanı sağladıklarını vurguladı. Bunun çok ciddi bir çalışma olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

''Keşke bizim özel sektör, bu avantajı çok daha yüksek oranda kullansa ama 2008'de bu yönde çok büyük bir düzenleme yapıldı. İnsan kaynağımıza, altyapıya yatırımlar hep aynı kaygılarla yapıldı.

Tasarrufa ilişkin çok yoğun çalışmalar var. Zamanla tasarrufların artırılmasında 'acaba vergi teşvikleri ne boyutta kullanılabilir?' diye çalışmalar yaptık. Önümüzdeki dönemde bu çalışmaların sonuçlarını ortaya koymak lazım.

Merkez Bankamız da vurguluyor, kredi hacminde ciddi bir yavaşlama var. Olması da gerekiyor. Çünkü hakikaten iç talebimiz çok güçlü. Sürdürülebilirliği konusunda yerinde kaygılar vardı ama gelinen nokta itibarıyla yüzde 40-50'lerden kredi hacmindeki genişlemenin, yüzde 10-20 aralığına düştüğünü görüyoruz. Bu aslında iç talebin bir miktar yumuşayacağı, cari açığın o anlamda muhtemelen zirveyi bulduğu ama bugüne ilişkin rakamlar ilk çeyrekte geleceği için ancak ilk çeyrekte bunun ilk emarelerini görebileceğiz.''

-''Dolaylı vergiler-

Bir milletvekilinin, ''gelir hedefleri gerçekçi mi?'' sorusunu yanıtlarken Şimşek, ''Gelir hedeflerimizi makro ekonomik bir takım varsayımlara dayandırıyoruz. Özü itibarıyla nominal gayri safi yurtiçi (GSYH) hasıladaki artış bizim için temel bir kriterdir. Tabii ki GSYH, büyümenin kompozisyonu çok önemlidir. Bu açıdan bakıldığı zaman gerçekçi olduğu kanaatindeyiz'' şeklinde konuştu.

''Aşağı doğru bir takım riskler bulunduğunu'' vurgulayan Şimşek, ''Hani yüzde 4 olmasa da daha düşük bir büyüme olsa çok büyük bir fark ne olur? Yani 2009 yılındaki gibi çok büyük bir şok yaşanmazsa biz bu işin idare edilebileceği kanısındayız. 2009 yılındaki gibi bir şok tabii ki şu anda öngöremiyoruz ama yine de aşağı doğru bir takım riskler var'' açıklamasında bulundu.

Gelir Vergisi Kanunu'nu yeniden yazacaklarını belirten Şimşek, ''Vergi Usul Kanunu da aynı şekilde. Çok köklü bir reformu önümüzdeki yıl sizinle yapmak istiyoruz'' dedi.

Milletvekillerinin dolaylı vergiler konusundaki sorularını da yanıtlayan Şimşek, ''Doğrudur, prensip olarak kabul ediyorum, dolaylı vergiler adaletsizdir ve yüksektir. Bakın altını çiziyorum ama gerçekten de bu dönemde iddia edildiği gibi çok artmamıştır, sadece böyle bir algı güçlüdür. Bu algı tabii ki ancak bu yapacağımız reformlarla, köklü değişiliklerle hem algıyı hem gerçekliği düzeltebiliriz. Ben o konuda sizlerle birlikte çalışmaya hazırım'' diye konuştu.

KHK'larla bakanlık bünyesinde hiçbir unvanın mevcut yetkileri özlük haklarında azalma yapılmadığını vurgulayan Şimşek, hatta belirli unvanlarda görev ve yetki genişlemesi dahi yapıldığını belirtti. Şimşek, bu değişiklerin diğer bakanlıklardaki değişikliklere paralel hale getirildiğini anlattı.

-''Kayıp-kaçak vatandaşa yansıyor''-

Şimşek, vergi tahsilinde kayıp-kaçak konusunda konuşurken araya giren CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, ''Kayıp kaçağı benden tahsil ediyorsunuz. Benim faturama yansıtıyorsunuz, vatandaşa yansıtıyorsunuz. Haksızlık yapıyorsunuz. Bana yansıtıyorsunuz. Benden tahsil ediyorsunuz'' diye konuştu.

Maliye Bakanı Şimşek ise bu sözlere ''Kayıp-kaçak sonuçta fiyat olarak yansıyor herkese. Ben şunu söylemeye çalıştım, 'kayıp kaçakları bir kenara koysak dahi' dedim. O anlamda söyledim. Kayıp-kaçaklar tabii ki eninde sonunda fiyatlara ve tabii ki vatandaşlara yansıyor. Yansımaz mı? Tabii ki yansır. Ya doğrudan yansıyacak ya dolaylı'' dedi.

Aslanoğlu da bu sözler üzerine, ''Hak mı adalet mi bu'' diye tepkisini dile getirdi.