İHL'leri engellemek için meslek liselerini bitirdiler

Üniversiteye girişte yaşanan sorunlarla ilgili bir rapor hazırlayan Türk Eğitim-Sen, İmam-Hatip Liseleri'nin engellenmesi uğruna meslek liselerinin önlerinin kesildiğini belirtti.

Yüksek öğrenim ve üniversite sınavlarına ilişkin çarpık gelişmeleri araştıran Türk Eğitim-Sen'in raporunda, önceki yıllarda İmam Hatim Lisesi mezunlarının üniversiteye girmesini engellemek için katsayı değişikliğine gidilmesiyle tüm meslek liselilerin mağdur edildiği belirtildi. Meslek liseleri ile genel lise mezunları arasındaki katsayı farklılıklarının giderilmesi gerektiğine işaret edilen raporda, tüm tartışmaların İmam Hatip okulları üzerinde yapıldığına dikkat çekildi. Raporda, "Bu durum tüm meslek liseli öğrencilerini mağdur etmiştir. İmam Hatip Liseleri'nde okuyan öğrenci sayısı tüm meslek liseleri içindeki oranı yüzde 8'dir. Mevcut durum tüm meslek lisesi öğrencilerinin hakkının yenilmesine sebep olmuş ve bu hiç adil değildir" denildi.

İHL de cumhuriyetin okulları

Raporda, İHL'lerin bir meslek lisesi olduğuna dikkat çekilerek, "Meslek liseleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin okullarıdır, bu liselerde okuyan öğrenciler de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin evlatlarıdır. Dolayısıyla genel liseler ile meslek liseleri arasında bir ayırımcılık yapmak, meslek liselerini dışlamak doğru bir uygulama değildir" denildi.

ÖSS'ye az bir zaman kaldığına vurgu yapılan raporda, meslek liseleri hakkındaki belirsizliğin öğrencilerin kafasının karıştırdığına işaret edildi.

İHL'ler üzerinden çok fazla yorumlar yapıldığı hatırlatılan raporda, bunun bu okullarda okuyan öğrencileri yıprattığı ifade edildi. Raporda, "Eğer Türkiye'de İmam Hatip okullarına ihtiyaç duyuluyorsa, bu konu bu kadar tartışılmamalı ve burada okuyan öğrencilerin yıpratılması engellenmelidir" denildi.

Yeni bir YÖK kanunu şart

Raporda, üniversitelerin yeniden yapılandırılması gerektiğine işaret edilerek, yeni YÖK kanunu çıkarılması önerildi. YÖK'ün kurumsal taassuplardan ve ideolojik kaygılardan kurtarılması gerektiğine işaret edilen raporda, bunun için demokratik, katılımcı ve daha özgürlükçü bir YÖK kanununa gerek duyulduğuna işaret edildi.

Yeni YÖK kanunu nasıl olmalı?

Türk Eğitim-Sen'in raporunda yeni YÖK kanunuyla ilgili şu öneriler yer aldı: l Yetkiler şahıslardan çok kurullara bırakılmalı. l Yüksek öğretim sisteminde yönetim kadrosu öğretim üyelerinin demokratik katılımı ile seçilmeli. l Rektörlerin iki dönem üst üste seçilmeleri engellenmeli. l Rektör atamaları bilimsel ve etik bir anlayışla yapılmalı. l Akademik aşamalara bilimsel standartlar getirilmeli ve kişisel inisiyatiflerden kurtarılmalı. l İdari kadrolara hiçbir surette akademik personel alınmamalı. l Fakültelerde kadrolu öğretim elemanlarının katılacağı bir seçimin sonucunda en yüksek oyu alan fakültenin kadrolu profesörü dekan atanmalı. l Teknik Eğitim Fakülteleri'nin unvan sorunu çözülmeli, altyapısı yeterli olan Teknik Eğitim Fakülteleri, Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmeli.