Bakan Dinçer kılavuzlarını gözden geçirsin

Milli Eğitim Bakanı Sayın DİNÇER göreve geldiğinde herkes umutlarla dolmuş yapılan bazı icraatları da alkışlanmıştı. Teşkilat yasası değişince bunu eğitimde devrim olarak yorumlayan dahi olmuş; özür gruplarının tek sefere indirildiğini, bir anda tüm bürokratların bankamatik memuru yapıldığını düşünmeden.

Sayın bakanın niyeti iyi olabilir. Eğitimde iyi bir şeyler yapmak isteyebilir fakat kılavuz sağlam olmak zorunda. Bir milyona yakın öğretmen ve çalışanı, 15milyon öğrencisi olan bir bakanlığı tek başına yönetmek tabii ki mümkün değil.

Bu nedenle kılavuz iyi seçilmeli ki madara olunmamalı ve yap boz tahtasına dönmemeli hiç bir şey.

Kılavuz sağlam olsa idi; okulun eğitim öğretime hazırlanması için, sağlıklı ve güvenli işleyişi için kendini ortaya atan, üstelik bunu yıllardır yapan binlerce okul müdürüne soruşturma açılıp onların onurları ve çalışma şevkleri kırılmazdı. Çünkü onlar bugün bile veli kaynaklarıyla okulu yönetmektedirler?

Ama işleri zorlaştı artık. Çünkü veli de hesap sorar oldu bakan gibi. Sanki genelge bakana değil de veliye aitmiş gibi hareket edebilmekte herkes.

Yine kılavuz sağlam olsa idi; 652 sayılı KHK ile sadece il,ilçe müdürü ve okul müdürüne rotasyon getirildiği halde kanuna aykırı olarak rotasyon uygulanmazdı Müdür yardımcıları ve baş yardımcılara. Kanunda düzeltme yaparak çözümlenmek zorunda kalmazdı sorun. Yani kanuna uygun olmayanı iptal etmek yerine kanunsuzu kanunlaştırma yolu seçilmezdi sonradan.

Kılavuz sağlam olsa idi; ücrette eşitlik adına yapılan icraatlarda öğretmenler eşitliğin altına düşürülmez, sahipsiz bırakılmazlardı bu konuda.

Kılavuz sağlam olsa idi; isteğe bağlı yer değiştirme her zaman yapılabilmekte iken özür grubu yılda sadece bir defaya indirgenmezdi.

Kılavuz sağlam olsa idi; Hakime, Savcıya eş özrü tanınırken öğretmen eşleri mağdur edilmezdi. Allah'tan bu hatadan dönülüyor en azından bu yıla münhasıran. Bu geri adım atmak değildir aklın yolunu seçmektir aslında?

Yine kılavuzlar sağlam olsa idi; ilk cümleler öğretmene yeterlilik getireceğimle başlamaz her konuşmada öğretmenleri eğitmekten söz edilerek onurları kırılmazdı eğitimin en önemli paydaşlarının.

Kılavuz sağlam olsa idi; her sorunun çözümü rotasyonda aranmaz yüz binlerin tepkisiyle karşılaşılmazdı daha işin başında.

Kılavuz sağlam olsa idi; 75 pırlanta öğretmen şehit olurken Van Depreminde, yurt dışı gezisi kesilir Van'da alınırdı soluk.

Kılavuz sağlam olsa idi; aylardır bekleyen;

Okul Aile Birliği,

Yönetici atama,

Öğretmen atama,

Anadolu Liseleri,

Sınıf geçme ve sınav,

?

Gibi temel yönetmelikler ile,

İzin yönergesi,

Nakil yönergesi,

?

Gibi yönergeler yayımlanmış olurdu şimdiye kadar.

Yine kılavuz sağlam olsa idi bir çırpıda Teşkilat yasasından önce uygulanma olanağı dahi bulunmayan onlarca mevzuat kaldırılır ve yenileri getirilirdi şu ana kadar.

Kimi öğretmenler uzman adı altında para alırken diğerlerinin durumuna da el atılırdı şimdiye kadar. Bırakın düzenlemeyi açıklama yapanına bile rastlamak mümkün görülmüyor son zamanlarda.

Yine kılavuz sağlam olsa idi tüm kılavuzlar dışarıda aranmaz, eğitim kökeni dışına bu denli çıkılmazdı aslında.

Personel Genel Müdürlüğü pardon İnsan kaynaklarına bile başka kurumlarda tepki alanların getirilmesi ile çözüm bulunduğunu duydukça ve okudukça kılavuzların yanlışlığı daha da ispatlanmış oluyor sanki?

Bundan sonraki sürecin daha da sağlıklı yönetilmesi eğitimde hiçbir uygulama yada mevzuatın yap boza dönmemesi ümidiyle?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi