Erdoğan: Twit'leri ben yazmıyorum. Hakara, makara yaparlar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dolardaki artış ve diğer bazı ekonomik konuları değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık muhabirleri ile yaptığı sohbette dolardaki artış konusuna değindi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Çok daha farklı bir müdahale ile bu çözülebilir. Nitekim zaman zaman Merkez Bankası bunu yapıyor. Merkez Bankası bu konudaki görevini zaten iyi biliyor. Bunu yine yapabilir. Ama bu da ne kadar fazla olursa bunun bir taraftan avantajı oluyor, bir taraftan dezavantajı oluyor. Ne yapıyor- İhracatta bizi çok iyi bir noktaya taşıyor ama ithalatta tabii sıkıntı oluyor. Yani ithalatçılar biraz sıkıntı yaşıyor. Belki bu da bu tür bir dengeleme için şu anda mevcut parite bizim için faydalı olabilir. Ama bunu bir dengede tutmakta fayda var. Onun için de biz dikkat ederseniz serbest kuru tercih ediyoruz. Sabit kuru asla kabullenmiyoruz. Çünkü sabit kur belli kesimlerin hep menfaatine çalışacaktır. Bu da Türkiye'nin aleyhine olacaktır. Geçmişte bunun bedelini çok ağır ödedik. Tekrar bunun bedelini ödeyemeyiz. Onun için biz diyoruz ki yani akan su, dere yatağını bulur. Burada da 'yatağını bulacaktır' diyoruz.

2012 şu anda iyi başladı. Sanayi üretimleriyle, vesaire bunu görüyoruz. Gerçi bunlar tabii 2012'ye ait ama yani girişimiz bu noktada iyi oldu. İnanıyorum ki 2012'nin sonu da bu noktada bizler için iyi bir yıl olacaktır."

-Gazetecilerin yıpranma hakkı-

Başbakanlık muhabirleri, Erdoğan'a, basın mensuplarının yıpranma haklarının geri verilmesi konusundaki beklentileri de hatırlattı. Bu konuda bir çalışma olup olmadığını soran Erdoğan, "Dernekler ve sendikaların çalışmaları var" yanıtı üzerine, "O çalışmayı yapıp bize göndersinler. Dernek veya sendika bizi bir bilgi notu ile bilgilendirirse ona göre ben o konuda bakanımıza talimat veririm. Çalışma yaptırırız" diye konuştu.

"Patronlar gazetelerde sosyal güvenceniz falan için neler yapıyorlar-" diye soran Başbakan Erdoğan'a bir muhabir, "Basın sigortası var. Biz Başbakanlık muhabirleri olarak daha rahat çalışıyoruz ama gazeteciliğin ilk aşamasında sürünerek geliyorsunuz basın sigortasını kazanmak için. Belirli bir süre bedavaya çalışıyorsunuz. Mesela ben 3 yıl bedavaya çalıştım. Hiç para almadım. Bizim şu anda en büyük sıkıntımız gazetecilerin yıpranma payı haklarının ellerinden alınması" yanıtını verdi.

Erdoğan, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunun (BDDK), kredi kartlarında tek limit çalışmasıyla ilgili sorulan bir soru üzerine, şunları söyledi:

"Çalışmayı bir bitirip ona göre önümüze getireceklerdir. Yani olumlu yaklaşanlar var, olumsuz yaklaşanlar var. Değerlendirmesini yapıp ona göre bir adım atacağız. Kredi kartı olayının bizim için en önemli yanı kayıt dışını kaldırıp kayıt altına almayı sağlaması bakımından isabetli. Ama öbür tarafta da yani imkanı olmadığı halde oradan borçlanmak suretiyle sıkıntıya girip ondan sonra da kredi kartı mağduru oldum diye bağıranlar ortaya çıkıyor. Cebindeki kadar harca kardeşim. Ne kadar gelirin olacaksa o kadar harca. Ama bunu düşünmüyor. 'Nasıl olsa elimde kart var' diyor. Şimdi bunun düzenlemeleri falan yapılıyor. Temenni ederim ki onu da o şekilde çözeceğiz. Zaten çekle ilgili olan konu bir çözüme giriyor. Bunlar gelişmiş ülkelerdeki yakalanan hava neyse Türkiye de bunu yakalayacak."

Başbakan Erdoğan, Twitter'a girip girmeyeceğine ilişkin bir soruya,

"Hakara, makara yaparlar. Benim adıma başkaları giriyor zaten. Benim kendi resmi hesabım yok" yanıtını verdi. Erdoğan, yazılanlardan haberi olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, "Sevenlerimiz var tabii" dedi