Kalp krizi riskini azaltmak için spor yapın

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Ocak 2012 18:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Lütfü Orhan, yüksek tansiyon, yüksek kolestrol ve sigaranın kalp krizini tetiklediğini söyledi. Doç. Dr. Orhan, kalp krizine maruz kalmamak için sigaradan uzak durulması gerektiğin söyledi. Egzersiz yapılmasını tavsiye etti.

Doç. Dr. Orhan, kalp krizinin en önemli belirtisinin göğüs ağrısı olduğunu söyledi. Orhan, bunun dışında nefes darlığı, sırt ağrısı, terleme, hazımsızlık, midede yanma, bayılma, bilinç bulanıklığı gibi şikayetler de göğüs ağrısına eşlik edebildiğini kaydetti. Kalp krizi esnasında daha şiddetli olarak hissedilen göğüs ağrısının belirli özellikleri olduğunu dile getiren Orhan, bu belirtilerin, "Göğüste baskı, yanma, ağırlık-basınç hissi, boğulma ve yırtılma şeklinde hissedilen tam olarak yeri belirlenemeyen daha çok sol kola olmak üzere her iki kola, sırta, boyuna ve çeneye doğru yayılabilen şiddetli bir ağrıdır. Kalp krizi olduğu konusunda ciddi şüphemiz varsa 300 miligramlık aspirin çiğnenebilir." dedi.

"SİGARADAN UZAK DURULMALI"

Yüksek tansiyon, sigara, yüksek kolesterol düzeyi, şeker hastalığı ve genetik faktörlerin kalp krizlerini tetikleyen en önemli risk faktörleri olduğunu dile getiren Orhan, "Bu risk faktörlerinin sadece kalp hastalıkları açısından değil diğer sistemik hastalıklar, inme ve kanser açısından da önemli olduklarını görürüz. Bunun yanında stres, kişilik yapısı, düzensiz hayat, obezite, hareketsizlik ve depresyon gibi diğer faktörleri de kalp hastalıkları açısından göz ardı etmemek gerekir." şeklinde konuştu.

Kalp ve damar hastalıklarına maruz kalmamak için risk faktörlerine dikkat edilmesi uyarısında bulunan Orhan, "Sigaradan uzak durulmalı. Ek olarak tansiyon, şeker ve kolesterol değerlerinin ideal düzeylere çekilmesi, dengeli beslenmeye dikkat edilmesi ve egzersiz yapılması kalp damar sağlığı açısından olumlu sonuçlar almamızı sağlayacaktır." dedi.

Kalp rahatsızlıklarının genetik de olabileceğini kaydeden Orhan, şöyle konuştu: "Kişinin birinci derece erkek yakınlarında 55 yaş altında, bayan yakınlarında ise 65 yaş altında koroner arter hastalığı ile ilgili herhangi bir olay yaşanması genetik riske işaret eder. Ancak bu birebir geçiş olduğu anlamına gelmez. Şu anki bilimsel verilerle bu konuda çok fazla yapabileceğimiz bir şey olmadığından yukarıda bahsi geçen değiştirilebilir risk faktörleri konusunda ailesinde kalp hastalığı olanlar daha da titiz olmalıdır."

"EGZERSİZ YAPILMALI"

Kalp sağlığı için egzersiz yapılması gerektiğini belirten Orhan, "Egzersiz formu, izotonik egzersiz olarak tanımladığımız ve büyük kas gruplarının sırayla kasılıp gevşemesini sağlayan tempolu yürüyüş, hafif koşu, yüzme, bisiklet sürme ve masa tenisi benzeri aktiviteleri içerir. Haftada en azından 4 gün 30 dakikadan az olmamak kaydıyla tempolu yürüyüş, her zaman için yapılabilmesi mümkün ve güvenli olan bir egzersiz formu olarak öncelikle önerilebilir. Egzersiz başlangıcı ve sonunda 5-10 dakikalık ısınma ve soğuma periyodları da olmalıdır." dedi.

Özellikle herhangi bir kalp rahatsızlığı olan kişilere ağırlık kaldırma ve yarışmalı spor branşlarını önermediklerini söyleyen Orhan, profesyonel spor yapanların veya belli bir yaşın üzerinde özellikle 40'lı yaşlarsa spora başlayacak olanların yoğun egzersiz programı öncesinde bir kardiyovasküler muayeneden geçmeleri uygun olacağını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber