Usulsüzlüğün üzerine gitti, tayin üstüne tayin olunca ailesinden oldu

Haber Giriş : 24 Mayıs 2005 06:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kayseri Bayındırlık İl Müdürlüğü'nde görevli Vedat Arslan'ın 'usulsüzlük' iddiasıyla başlattığı hukuk savaşı AİHM'ye gitti; bu mücadelede ailesinden oldu

Kayseri Bayındırlık İl Müdürlüğü'nde tekniker olarak çalışan Vedat Arslan'ın Merkez Kapalı Çarşı inşaatında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlattığı hukuk mücadelesi, aile dramına dönüştü. Zorla tayini çıkarılan, ailesi için şeflik unvanını bırakan Arslan, eşi Serpil Arslan'ın "sürekli şehir dışında, ailesiyle ilgilenmiyor" diyerek açtığı boşanma davasıyla yıkıldı. İç hukukta sonuç alamayan Arslan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuru da kabul edildi.

AİHM'ye gönderilen 37927/04 no'lu başvuru dosyasındaki bilgilere göre Arslan, 2002'de 1 milyon dolar maliyetli Kayseri Merkez Kapalı Çarşı inşaatında fazla ödeme yapıldığını belirledi. Arslan, Bayındırlık İl Müdürlüğü ve Vali Nihat Canpolat'ı konu hakkında bilgilendirirken, yapılan incelemelerde herhangi bir usulsüzlük olmadığı rapor edildi. Arslan'ın durumu yerel medyaya da anlatması üzerine, ihaleyi alan Has - Can İnşaat yetkilisi Ahmet Dandin, Arslan hakkında, "rüşvet istediği" iddiasıyla 19 Şubat 2002'de Valilik'e şikâyet dilekçesi verdi.

Karar metni değişti
11 Nisan 2002'de başlatılan soruşturma sonucu Arslan, önce "izinsiz medyaya bilgi vermekle" suçlandı. Karar metni Arslan'a gönderildi, ancak soruşturma kararının yazımı sırasında yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle karar metni değiştirildi. Yeni kararda, "Arslan'ın yüzde 2 komisyon istediği" ifadesine yer verildi. İkinci karar da 8 Ekim 2002'de, yani 6 ay sonra Arslan'ın eline geçti.

Savunmasını "medyaya izinsiz bilgi vermek" suçu üzerine yapan Arslan, 30 Ekim 2002'de "Valiliğin evrakta sahtecilik yaptığı" gerekçesiyle 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulundu. İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni vermemesi üzerine Arslan itiraz etti. Konu Yargıtay'a taşındı. Yargıtay'ın davanın evraktan düşürülmesine kararı üzerine de iç hukuk yolları tüketildi.

Dandin caydı
Bu arada Dandin "rüşvet" iddiasını geri çekince, Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesi Arslan'ı suçsuz bularak, 31 Mart 2003'te beraat kararı verdi. Bunun üzerine Canpolat, 12 Şubat 2004'te "memura haksız isnatta bulunmak"tan bu kez Dandin hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı.

AİHM'ye gitti
Mahkemede aklanan Arslan, valiliğin evrakta sahtecilik yaptığı iddiasıyla 20 Aralık 2004'te de AİHM'ye başvurdu. 17 Mart 2005'te gönderdiği cevap yazısında Arslan'ın durumunun "soruşturmaya değer" bulunduğunu kaydeden AİHM, bilgi ve belgeler doğrultusunda Arslan'ın bir üst mahkemeye çağrılabileceğini de bildirdi.

Vali atağa geçti
Vali Canpolat da, AİHM'nin yanıtı üzerine 18 Mart 2005'te "kişiliğine hakaret" iddiasıyla Arslan hakkında 10 bin YTL'lik tazminat davası açtı. Canpolat, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davada, Arslan'ın kendisini "hukuk dışı kurallar uygulayan, kendini hukukun üstünde gören ve egemen güçlerin oyunlarını oynayan bir kişi" konumuna soktuğunu savundu.

Tayin tayin üstüne

Vali Canpolat'ın tazminat davası açmasının ardından Arslan, gerekçe gösterilmeden Zonguldak'a tayin edildi. Valilik mahkemeye atama için "çalıştığı yerde personel ihtiyacı yok" gerekçesi gösterdi. Zonguldak'ta görevde yükselme sınavına girerek Kahramanmaraş Şube Müdürlüğü'nü kazanan Arslan, bu kez Tunceli'ye gönderildi. Burada 14 ay görev yapan Arslan, aile düzeninin bozulmaması amacıyla şube müdürlüğünü bırakıp geri döndü. Arslan, Kayseri'ye dönmek için Bayındırlık Bakanlığı'na yaptığı iki başvurudan da sonuç alamadı.

Eşi tayinlere dayanamadı

Arslan, Zonguldak'ta görev yaparken, hafta sonları da Kayseri'de öğretmenlik yapan eşi Sibel Arslan, kızları S.(17) ve V'yi (12) görmeye çalıştı. Ancak eşinin sürekli şehir dışında bulunmasına dayanamayan Sibel Arslan, "evinden uzak kaldığı, çocuklarına ve ailesine bakamadığı" gerekçesiyle Aralık 2004'te boşanma davası açtı.

'Hak yerini bulacak'
Doğruyu söylediği için ailesinden ve işinde yükselme fırsatından olan Arslan, "Ailem dağıldı, düzenim bozuldu. Hayatım mahvoldu. Ama hep doğruyu söyledim. Söylemeye de devam edeceğim. Konu AİHM'de. Hak yerini bulacak. Sorumlular kimse cezasını çekecek" dedi.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber