İtfaiyelerdeki 'kurbağa adamlar' dalış tazminatı eşitliği istiyor

Balık adam veya kurbağa adam olarak adlandırılan personel; Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, İtfaiye Teşkilatları ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında görev yapmaktadır. Aynı işi yapmalarına rağmen TSK ve Emniyetteki personele dalış tazminatı verilmekte ancak itfaiyedeki personele verilmemektedir. İşte balık adamların çok güzel bir şekilde hazırladıkları durum tespit raporu...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 26 Mart 2012 00:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıda ana hatları ile değinmeye çalışacağım konuyu; ekip arkadaşlarım, bizler gibi Ülkemizin birçok İlinde görevli diğer meslektaşlarım, hattı zatında bağlı bulunduğumuz Kurumlarımız ve direkt ya da dolaylı olarak konunun tarafı haline gelmiş olan başkaca Kurumlarımızın içinde bulunduğu sıkıntıyı aşmak, mağduriyetimizi giderebilmek için bilginize sunmak istiyorum.

Ülkemiz genelinde birçok Kurumda; başlıca görevi su altı arama kurtarma hizmeti olmakla beraber, diğer birçok su altı ve su üstü faaliyetlerinde görev yapan birimler bulunmaktadır.

Söz konusu Kurumlar;

a) Türk Silahlı Kuvvetleri

b) Emniyet Genel Müdürlüğü

c) İtfaiye Teşkilatları,

d) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'dır.

Anılan Kurumlar, ilgili mevzuatların kendilerine yüklediği görev ve sorumluluklar çerçevesinde söz konusu ekipleri oluşturarak su altı ve su üstü her türlü arama kurtarma görevini ifa etmekte, özellikle İtfaiye su altı arama kurtarma ekipleri yukarıdaki asli görevinin yanı sıra Belediye Teşkilatlarının doğal yapısı, hizmet çeşitliliği, halk nazarındaki farklı konumu hasebiyle diğer bir çok görevi de yürütmektedir.

Su altı arama kurtarma ekiplerinin görevlerinden bazılarına değinmek gerekirse;

1. Suda boğulma

2. Suya düşen kara, hava ya da su taşıtları

3. Deniz, göl, nehir, kuyu ya da diğer su kaynaklarına atılan cesetler

4. Suç aleti

5. Delil

6. Çalıntı mal

7. Kamu ya da özel sektör baraj inşaatında meydana gelen kazalar

8. Liman ya da tersanelerde meydana gelen kazalar

9. Kamu ya da özel sektörde su altında yapılması zorunlu işler

10. Sel, su baskını veya taşkın olayları

11. Yol, köprü ve tünel inşaatı

12. Sulama kanalı inşaatı

13. Üniversitelerin; deniz, baraj, göl, nehir gibi su kaynaklarında yaptığı bilimsel çalışmalar.

14. Su kaynaklarında yapılan temizlik çalışmaları

15. HES ya da sulama barajlarındaki bakım onarım veya temizlik çalışmaları

16. İllerdeki Gençlik ve Spor il Müdürlükleri ile Belediye Teşkilatlarına ait havuzlarda eğitimler, ?cankurtaran? hizmetleri ve koruma önlemleri

17. Deniz, baraj, nehir ya da diğer su kaynakları ile buralardaki mesire alanlarında boğulma veya kazaların önlenmesi çalışmaları

18. Ulusal veya uluslar arası Yelken, bot, yüzme, tekne yarışlarında kaza önleme çalışmaları ve ilkyardım hizmetleri

19. Su altında kalan ya da su kaynağına düşen değerli emtianın çıkartılması vb.

Gerçekten özel bir bilgi, tecrübe ve uzmanlık gerektiren dalış görevi; suyun basınç etkisi, yüksek debili akarsular, kanalizasyon, atık su kanalı, kuyu, arıtma tesisi vb. suları gibi tehlikeli ve zararlı madde olan sularda dalış yapması, suyun kirliliği, soğukluğu, bulanıklığı gibi birçok sebepten dolayı riskli bir görevdir. Nitekim ilgili mevzuatlarda dalgıçlık mesleği tarif edilirken ?tehlikeli meslekler? sınıfında sayılmış, bu görevi ifa eden personel ?temininde güçlük çekilen personel? kategorisinde değerlendirilmiştir. Ayrıca bu personellere görev yaptığı her yıl için 6 ay fiili hizmet zammı verilmektedir.

Yukarıda değinilen dalgıçlık mesleğinin niteliği ve karşı karşıya bulunulan tehlikeler vb. konulardan hareketle ilgili personele ?Dalış Tazminatı? ödeneceği ilgili Kanunlar ile kurala bağlanmıştır.

Ancak, 1982,1985 ve 2007 yıllarında hazırlanmış olan kanunların, günümüz şartlarında ortaya çıkan problemlerin aşılmasında yetersiz olduğu, güncellenmesi gerektiği çeşitli nedenlerle kendini göstermiştir.

Konu ile ilgili Kanunlar;

1. Türk Silahlı Kuvvetleri personelini kapsayan,

28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı ?Türk Silahlı Kuvvetleri Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu?

2. Emniyet Genel Müdürlüğü, İtfaiye Teşkilatı ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı personelini kapsayan 27.03.2007 tarih ve 5611 sayılı kanun ve 13.01.2012 tarih ve 6266 sayılı Kanun ile değişik 28.02.1985 tarih ve 3160 sayılı ?Emniyet Teşkilatı Uçuş ve dalış hizmetleri tazminat kanunu?

Problemlere ana hatları ile değinmek gerekirse;

1- Her ne kadar 5611 sayılı kanun üç farklı Kurum için geçerli ise de; İtfaiye Kurbağa Adamı personeline ?dalış tazminatı? verilmesi ile ilgili hususlara, söz konusu Kanunun ancak ve ancak bir maddenin sadece bir fıkrasında yer verilmiştir.

Temelde Emniyet Genel Müdürlüğü için hazırlanan 5611 sayılı kanunun ?Amaç? ve ?Kapsam? başlıklarını düzenleyen maddelerde, Emniyet Genel Müdürlüğü dışındaki kurumlara yer verilmemiş, 6. maddenin (g) fıkrasında ?Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan pilot, pilot adayı, uçuş ekibi, kurbağa adam ve kurbağa adam adayı personeline, sözleşmeli olarak çalışanlar dahil, bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde durumlarına uygun tazminat ödenir." ibaresi eklenerek son anda diğer kurumlar dahil edilmeye çalışılmıştır. Ancak uygulamada hiç bir Belediye ya da Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bu kanunun 6. maddesinin (g) fıkrasına dayanarak içtihat ortaya koyamamaktadır.

Personel kurumuna Dalış Tazminatı için başvurduğunda, ?ilgili kanun Emniyet Genel Müdürlüğü'nü kapsar, biz farklı bir kurumuz? nevinden cevaplar alarak mahkemeye başvurmak durumunda kalmaktadır. Mahkemeye başvurduğunda 2011 yılı başına kadar Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay 11. daire olumlu karar verse de 2011 yılı başından itibaren Danıştay, personel aleyhine karar almaya başlamıştır. Zira yüksek mahkeme özetle; 5611 sayılı kanunun 4. maddesinin (f) fıkrasına atıfta bulunarak özetle, ?Emniyet Genel Müdürlüğü'nden ?kurbağa adam? belgesi alınmalı" demektedir.

Dolayısıyla bizler söz konusu Kanunun 6. maddesinin (g) fıkrasını dayanarak göstersek dahi uzun yıllardan beri aynı işi yaptığımız, aynı riskler ile karşı karşıya bulunduğumuz, aynı eğitim müfredatına tabi olduğumuz, hatta yukarıda sayılan görevler bakımından diğer kurum dalgıçlarına göre çok farklı görevleri de ifa ettiğimiz halde maalesef dalış tazminatından faydalanamıyoruz.

2- Bu noktada 3160 sayılı kanunun eksik ya da yanlış hazırlanan 4.maddesinin (f) fıkrası nedeniyle sorun yaşanmaktadır.

İlgili (f) fıkrasında;

"f) Kurbağa adam ve kurbağa adam adayı: Emniyet Genel Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu polis kurbağa adam kurslarını başarıyla bitirerek sertifika alan veya yurt içi-yurt dışı dalış okulu kurslarından sertifika alan ve sertifikası Emniyet Genel Müdürlüğünün yapacağı sınavdan sonra usûlüne göre onaylanan emniyet personeline kurbağa adam; kurbağa adam olmak için sayılan yerlerde fiilen dalış eğitimine başlayan emniyet personeline de kurbağa adam adayı denir.?

Hükmüne yer verilmektedir.

Zaten önceleri Danıştay 11. dairesi ve Bölge İdare Mahkemeleri, aldıkları kararlarda 27.03.2007 tarih ve 5611 sayılı Kanunun, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki tasarı ve teklifine atıfta bulunmuş; anılan Kanundaki tüm tanım ve tariflerin ?Balık Adam? şeklinde yer aldığını, ancak yasalaşmadan önce 5434 sayılı Sosyal Güvenlik Kanununa uygunluğunun sağlanması amacıyla tüm ?Balık Adam? terimlerinin ?Kurbağa Adam? olarak değiştirildiği tespitine yer vermiştir.

Bu noktadan hareketle ilgili Mahkemeler, kararlarında özetle;

?Dalış faaliyetinin fiilen yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır, uhdesinde yapılan iş su altında ya da su üstünde aynı iştir. Karşılaşılan tehlikeler bakımından aralarında fark yoktur. Aynı işi yapan personelin emniyette ?kurbağa adam?, başka kurumlarda ise ?dalgıç? sıfatı taşıması önemli değildir, aynı işi yapan herkes bu tazminattan faydalanır? hükmüne yer vermiştir.

Şu ayrıntıyı da özellikle bilginize sunmak isterim;

İtfaiye Kurbağa Adamları ile çalışmaları paralellik arz eden Polis Kurbağa Adam ekipleri 27.03.2007 tarih ve 5611 sayılı kanun ile değişik 28.02.1985 tarih ve 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve dalış hizmetleri tazminat kanunu, Türk Silahlı Kuvvetleri Kurbağa Adam personeli de 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'da belirtilen oranlarda uçuş ve dalış tazminatı almakta iken,

02.11.2011 tarih ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde dalış tazminat oranları arttırılmıştır.

Öte yandan 13.01.2012 tarihli 6266 sayılı Kanun ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde halen dalış tazminatı alan personelin aylık dalış tazminatı oranı; benzer görevleri ifa eden personel arasındaki ücret farkının giderilmesi amacıyla, ?eşit işe eşit ücret? politikası çerçevesinde 02.11.2011 tarih ve 666 sayılı KHK ile %60'tan %67'ye yükseltilen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin Dalış Tazminatı ile eşitlenmiştir.

Dolayısıyla bir yandan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde aynı görevi yapan personelin tazminat oranı %7 arttırılmış, ve TSK personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü personeli arasında doğan ücret fark nedeniyle, TSK haricindeki kurum personelinin tazminatı da bu yeni oran üzerinde eşitlenmişken İtfaiye Teşkilatlarımızda görevli olup, aynı işi yapan, aynı risklere maruz kalan hatta birçok ilde Kurbağa Adam, Cankurtaran ve İtfaiyecilik görevini birlikte yürüten İtfaiye Kurbağa Adamı personelinden böyle bir hakkı esirgemek Anayasanın eşitlik ilkesi ve ?eşit işe eşit ücret? politikası ile çeliştiği gibi hakkaniyete de uygun olmamakla vicdanımızı rahatsız etmektedir.

ANEKDOTLAR

1. İtfaiye teşkilatları ile afet ve acil durum yönetimi başkanlığında su altı arama kurtarma ekiplerinin geçmişi 15 yıla dayanmaktadır.

2. Ekiplere duyulan ihtiyaç çeşitli sebeplerle gün geçtikçe artmış, İlçe İtfaiyelerinde de bu ekipler kurulmaya başlanmıştır.

3. Ekipler en az 4 kişiden oluşmakla beraber bazı büyük illerde 15 kişilik ekipler de mevcuttur..

4. En küçük ekibin kuruluş aşamasındaki araç, teçhizat ve eğitim maliyeti ortalama 50.000 TL.dir.

5. Diğer kurumlarda dalgıç ekipler sadece dalış hizmeti yürütürken, birçok İtfaiye Teşkilatında dalgıçlar İtfaiyecilik, Cankurtaran ve Dalgıçlık hizmetini bir arada yürütmektedir.

6. İstanbul gibi nüfusu 15 milyona dayanan, deniz şehri bir İlin İtfaiye Teşkilatında, mevzuattaki söz konusu eksiklikler nedeniyle ekipler halen kuramamıştır.

Sonuç olarak;

İtfaiye Teşkilatı Kurbağa Adamı personelinin dalış tazminatı alabilmesinin önündeki ana engeller, söz konusu Kanunun; adı, kapsamını düzenleyen 2. maddesi, Kanunun uygulanacağı Kurumların belirtildiği 3. maddesi ve ?Kurbağa Adam? tarifinin yapıldığı 4.maddesinin (f) fıkrasıdır.

Değişiklik öngörülen diğer maddeler ve fıkralar Kanunda tutarlılık ve bütünlük sağlayacak olan müteakip maddeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yürüttüğümüz çalışmalar, çeşitli Mahkeme kararları, bazı Kurum ve kişiler nezdinde yaptığımız görüşmelerde, söz konusu tazminatın bizlere de verilmesi gerektiği gerçeği defaatle teyit edilmiştir.

Yine yukarıda değinilen Kanunun ilgili kısımlarında yapılacak değişiklikler ile hukuki engellerin ortadan kalkacağı, yıllardan beri devam eden hak mahrumiyetimizin ve mağduriyetimizin ortadan kalkacağı herkesçe kabul ve teyit edilmektedir.

Bir an önce, yıllardır yoksun kaldığımız dalış tazminatının, aynı işi yaptığımız diğer Kurum personellerine verildiği gibi bizlere de verilmesini umut ediyoruz...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber