Sezer'in veto ettiği TÜBİTAK yasası Komisyon'dan aynen geçti

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 31 Mayıs 2005 12:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilerek TBMM'ye tekrar görüşülmesi için gönderilen TÜBİTAK Kanunu, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda aynen kabul edildi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto gerekçesinin "sübjektif" olduğunu söyledi.

TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda Cumhurbaşkanı Sezer tarafından, Bilim Kurulu'na yapılacak atamaların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmasının, kurulu siyasallaştıracağı gerekçesiyle veto ettiği TÜBİTAK yasası, veto edilen 3, 4 ve 9. maddeleriyle birlikte ele alındı. Komisyon toplanır toplanmaz kısa açıklamalarda bulunan CHP'li Komisyon üyesi Berhan Şimşek, TÜBİTAK'ın hükümet tarafından "AK Partileşeceği"ni iddia ederek, TÜBİT-AK Parti olarak yazdığı kağıdı gösterdi. Yasanın, vetolu 3. maddesinin görüşmeleri sırasında bir konuşma yapan CHP'li Komisyon üyesi Mustafa Özyürek, "Ayıp oluyor. Böyle bir atama olmaz. Başbakan bunları atadığı gibi görevden de alabilir. Cumhurbaşkanı çağırıp iki tokat atmaz. Bu daha ağır. Cumhurbaşkanı ne söylemiş. Diyor ki, bunu AK Parti'leştiriyorsunuz" ifadelerine yer verdi. CHP'li Berhan Şimşek ise konuşmasında, "TÜBİTAK AK Parti refleksine döndü. Kan davasına döndü.Türkiye tek parti değil. Başkanlık rejiminin provasını yapıyor. Cumhurbaşkanı hukuka çağırıyor. Cumhurbaşkanı Führer değil. Ama görevi gereği diyor ki, 'hukuk bu.' Seviyeli muhalefet yok derseniz, ben de Berhan Şimşek olarak 'Seviyesiz iktidar var' derim" ifadelerini kullandı.

Ardından söz alan AK Partili Komisyon üyesi Ömer Özyılmaz, bu yasayla TÜBİTAK'ta daha akılcı bir modelin getirilmeye çalışıldığını belirtti. TÜBİTAK'ın marjinal ve ideolojik bir yapıya sokulduğunu, bu güne kadar TÜBİTAK'ta makale yayımlayanların yüzde 95'inin tirajı çok az olan tek bir gazetede yayımlandığını ifade etti. Daha sonra söz alan AK Partili Avni Doğan ise, her değişikliğin bir rejim tartışması haline getirilmemesini istedi. En büyük tehlikenin her tartışmayı rejim tartışması haline getirmek olduğuna işaret eden Doğan, bunun Türkiye'yi gereceğini kaydetti.

"TBMM Cumhurbaşkanı'nın emir ve talimatı altında değil" diyen Doğan, Türkiye'de en çok saygı duyulması gerekenin, TBMM kararı olduğunu vurguladı. Siyasal alanın daraltılmaması gerekliliğinin altını çizen Doğan, kimsenin milli irade üzerine bir takım kurumlar ve güçlerin oluşturulmaması gerektiğini belirtti. TÜBİTAK da dahil bu tür bilimsel hiçbir kurulun hiçbir dünya görüşü bulunmaması gerekliliğini ifade eden Doğan, bu kurulların bütün ideolojilerden arındırılmasını istedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise konuşmasında, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini, YÖK'ü, Başkanını ve üniversite rektörlerini atadığını hatırlatarak, bu güne kadar Cumhurbaşkanlığı'na bazı siyasi parti başkanlarının da geldiğini ifade etti. "Kim olursa olsun Cumhurbaşkanı, bu makamda o atamaları yapacaktır" dedi. Başbakanın Erdoğan olsa da Baykal olsa da bu atamalarda kamu yararını gözeteceğini kaydeden Şahin, Cumhurbaşkanı'nın veto gerekçelerini ise "sübjektif" olarak nitelendirerek, "Siyasetçileri ve siyasi kurumları potansiyel suçlu olarak gören zihniyetlere karşı durmalıyız" diye konuştu.
Konuşma ve değerlendirmelerin ardından 3, 4 ve 9. maddeler ayrı ayrı ele alındı ve kabul edildi. Maddelerde herhangi bir değişiklik yapılmadı. Yasa önümüzdeki günlerde Genel Kurul'da da aynen ele alınıp yasalaştırılacak.

YENİ YASA NELER GETİRİYOR

Yeni yasaya göre, ''Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu''nun adı, ''Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu'' olarak değiştiriliyor. Kurumun kısa adı ise TÜBİTAK olarak kalacak. TÜBİTAK'ın görev alanı yeniden belirlenirken, kanunda geçen teknik kelimesi yerine ''teknoloji'', ''müspet bilimler'' yerine ''bilimsel ve teknolojik'' kavramı kullanılıyor. TÜBİTAK, Başbakanlık ile ilgili hale getiriliyor.

Bu çerçevede Bilim Kurulu, 14 üye ve başkandan oluşacak. Bilim Kurulu, bilim ve teknolojik alanında yetkinliği olan kişiler arasından Başbakan tarafından belirlenecek 3, YÖK Genel Kurulu tarafından belirlenecek 1, Bilim Kurulu tarafından belirlenecek 3, Türkiye Bilimler Akademisi asli üyeleri arasından, Başbakan tarafından belirlenecek fen ve teknik bilimler alanlarından 1, sosyal ve beşeri bilimler alanlarından 1 ve sağlık bilimleri alanından 1 olmak üzere toplam 3, kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde en az 10 yıl deneyimi olan ve üstün nitelikli hizmetleriyle tanınmış kişiler arasından, Başbakan tarafından belirlenecek 1, TOBB tarafından belirlenecek 2 ve Bilim Kurulu tarafından belirlenecek 1 üyeyle başkandan oluşacak.

Başkan, hem kurum hem de Bilim Kurulu'nun başkanı olacak. Bilim Kurulu üyeliği seçimi, Başbakanın onayıyla kesinleşecek. Bilim Kurulu'nun toplantı ve karar yeter sayısı 8 olacak.

Bilim kurulu üyeleri 4 yıl görev yapacak. Üyeliği sona eren kişi, ancak bir dönem daha seçilebilecek. İstifa veya ölüm gibi sebeplerle boşalan üyelikler için aynı esaslarla yeni üye seçilecek. Bu surette seçilen üyenin görev süresi 4 yıl olacak.

Bilim Kurulu'nun olağan toplantılarına yıl içinde toplam 6 kez veya üst üste 3 kez kabul edilebilir mazereti olmaksızın katılmayan üyelerin üyelikleri, Bilim Kurulu kararıyla düşecek. Üyelerin görev süresinin dolmasına en geç 2 ay kala veya istifa, ölüm ve devamsızlık gibi sebeplerle üyeliğin boşalması halinde boşalma tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde yeni üye belirlenerek Başbakanın onayına sunulacak. Bu süre içinde yeni üye bildirilmemesi halinde Başbakan belirtilen şartları taşıyanlar arasından belirlediği kişileri doğrudan Bilim Kurulu üyesi olarak atayacak.

BİRİ BİLİM KURULU DIŞINDAN 2 ADAY

Bilim Kurulu, belirtilen nitelikleri taşıyan kişiler arasından, biri Bilim Kurulu dışında olmak üzere 2 başkan adayı belirleyerek Başbakana sunacak. Bakpar Devlet Bakanı ve Başbakaşbakan, bu adaylardan birini seçerek Başkan olarak atanmak üzere, Cumhurbaşkanı'na teklif edecek.

Bilim Kurulu'na aday belirlemesi, başkanın görev süresinin dolmasına en geç 2 ay kala veya herhangi bir sebeple bu görevin boşalması tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde tamamlanacak. Bilim Kurulu'nun herhangi bir nedenle süresinde aday belirlememesi halinde Başbakan, gerekli şartları taşıyanlar arasından belirlediği bir kişiyi başkan olarak atanmak üzere Cumhurbaşkanı'na teklif edecek. Başbakanın geçici olarak görevi başında bulunmadığı zamanlarda görevlendireceği Bilim Kurulu üyelerinden biri başkanlığa vekalet edecek. Başkanlık görevinde boşalma olması halinde yeni başkan atanıncaya kadar, Bilim Kurulu kendi üyelerinden birini Bilim Kurulu ve Kurum Başkan Vekili olarak görevlendirecek.

Bilim Kurulu üyeleri ve başkanın görevleri, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kendiliğinden sona erecek. Ancak, bunlar, yeni Bilim Kurulu üyeleri göreve başlayıncaya kadar görevlerine devam edecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde YÖK Genel Kurulu ve TOBB belirleyecekleri üyeleri Başbakana sunacak. Bu süre içinde gerekli teklifin yapılmaması halinde başbakan bunların kontenjanları için öngörülen şartları taşıyanlar arasından doğrudan Bilim Kurulu üyeliklerine atama yapacak.

Bilim Kurulu'nun ilk toplantısına en yaşlı üye başkanlık edecek. Bilim Kurulu'nun ilk oluşumundan sonraki ikinci yılın sonunda bir defaya mahsus olmak üzere başkan hariç, ad çekme usulüyle 7 üyenin yerine, yeni üye seçilecek.

Her yıl genel bütçeden ayrılacak ödenek, işletme ve şirketler ile diğer birimlerden aktarılan gelirler, buluşlardan doğan haklara ilişkin gelirleriyle üretim ve satış gelirleri, TÜBİTAK'ın gelirleri olacak.

TÜBİTAK tarafından yürütülen projelerin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkan eser, buluş, endüstriyel tasarım, entegre devre topografyaları ve teknik bilgi gibi her türlü fikri ürün üzerindeki haklar kuruma ait olacak.

Kurumun taraf olduğu sözleşmelere dayanarak yürütülen projelerin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkması muhtemel fikri ürünler üzerindeki haklar sözleşmeyle düzenlenecek.

Kurum, elde edilen patent ve buluşlarla ilgili olarak üretim ve satış yapabilecek. Kuruma ait fikri hakların ekonomik olarak değerlendirilmesi sonucunda elde edilecek gelirin en fazla yüzde 50'si yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde fikri ürün sahibine verilecek.


 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber