?Yeni yönetmelik Genel Sanat Yönetmeni için bir değişiklik getirmiyor'

Şahin, "Sanat kurumu olarak Şehir Tiyatroları'nın sanatı yönlendirme görevini yine Genel Sanat Yönetmeni yürütecek. Sanat çevreleri, bu belgeye dair yorumlarını, kaygılarını, dertlerini dillendirdi. Bir de benim durduğum yerden bu prosesi görelim. Kaygı, sorun ve dertleri ele alalım. Sonrasında bu yönetmeliğin çıkmasına katkı veren İBB'ye brifing verelim belki yeni şeyler olabilir.? dedi.

Şehir Tiyatroları'nda repertuarı belirleme yetkisinin Genel Sanat Yönetmeni'nden alınmasını sanatçılar tepki ile karşılarken; Ayşe Nil Şamlıoğlu'nun istifası ile boşalan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği'ne Hilmi Zafer Şahin atanmıştı. Yeni yönetmeliği Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na değerlendiren Şahin, ?Burada Genel Sanat Yönetmeni'nin yapısı adına değişim olmayacak. Sanat kurumu olarak Şehir Tiyatroları'nın sanatı yönlendirme görevini yine Genel Sanat Yönetmenliği yürütecek. Ama evveliyatına bakıldığında Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu'nun başında Sanat Yönetmeni varken, şu an Genel Sekreter Yardımcımız ve Daire Başkanımız ile bir belediye meclis üyesi sürece katılıyor. Bu 7 üyeli Yönetim Kurulu'na onlar da katılıyor. Ayrıca seçilmiş sanatçı üye yerine atanmış sanatçı üye söz konusu. Bunlar belki zaman içinde sıkıntısı ile sorunu ile belki de kolaylıkları ile gözlenecek şeyler." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de sanatta pek çok modelin denendiğini belirten İBB Şehir Tiyatroları'nın yeni Genel Sanat Yönetmeni Şahin, şöyle devam etti:

?Ama her model, kendi ülkelerinin tiyatro geleneğinden, birikimlerinden ve diğer kurumların sanata katılımından ortaya çıkıyor. Yani İnglltere ve Fransa'da uygulanan, konsey ya da kurul olarak adlandırılan ya da tiyatroların katkı payı denilen şey her ülkeye göre değişiyor. Yani Türkiye tiyatrosuna bakıldığında 170-180 seneye dayanan batılı tiyatro geleneği var. Ona bağlı olarak özel tiyatro ve 1914'ten bu yana Darülbedayi-i Osmanî ile başlayan bir kurumsallaşma var. Oralarda kurumsallaşmanın bin seneye dayanan, hatta kendine örnek aldığı Yunan tiyatrosu, Roma tiyatrosu ele alındığında 2 bin 500 seneye dayanan tarihi var. Orada sanat yapmak bir başka alana sıçramak değil; hayatın bir nedeni. Bunu tartışmıyor insanlar. Ama biz, sanatta ?şu da yapılsaydı', ya da ?şöyle yapılsaydı'yı tartışıyoruz. Orada o sanatı tartışmıyor. Sanatçı yapıyor; ilgileneni, konunun yakında duranı sanat eserinin izleyicisi, gözleyicisi ve dinleyicisi oluyor. Sadece sanatta değil, devletin ve kurumların yapısı için yeni yasalar, yönetmelikler ve kurallar çıkarılıyor. Türkiye örneğin şu an bir anayasa tartışıyor. Tabii bir şeyler evrilip ilerledikçe gömlek sığmıyor. Burada önemli olan iyi, doğru, güzel ve tiyatrodan gelen insanları hoş tutan, onlarla biçimlenen bir şeyin yapılması. Biz de bunu göreceğiz. Yani bize sunulan yönetmelik de Şehir Tiyatroları'nda denenecek bunlardan çıkarılacak sonuçlarla yeni oluşumlara yelken açılabilir.?

?ŞEHİR TİYATROLARI'NIN YASASI OLMALI?

Hilmi Zafer Şahin, Şehir Tiyatroları için yeni bir yasa yapılmasını da talep etti. Şahin, ?Şehir Tiyatroları'nın bir tiyatronun yasasının olmaması bile ülke için önemli bir sorun. Tiyatroda Osmanlı'dan gelen bir birikim var. Artık yeni bir dünyaya açılırken elimizde olanlar bize yetmiyor. O yüzden yasamızın çıkmalı, tabii bu yasanın çıkarken bize ve bize benzer kurumlara sorulmalı.? diye konuştu.

?GENÇ YÖNETMENLER VE YAZARLAR ÇIKARACAĞIZ?

Görev döneminde yapacaklarını da anlatan Şahin, yerli tiyatronun genç, yeni ve özgün yapıtlarını sahneleyeceğini duyurdu. Hiç oynanmamış oyunları İstanbul ile buluşturmanın yanında kurum içi eğitimi, birikimi, deneyimi artırmayı hedeflediğini dile getirdi.

Genç ve yeni oyun yazarlarını gündeme getireceğini aktaran Şahin, ?Genç yönetmenler ile, gençler ile ilgili çalışmalar yapıyor. Yani bizim yaş sorunumuz yok. Genç olsun, orta yaşlı veya yaşlı olsun pek çok arkadaşımız rollerinin gereğini yapıyor. Yani doğal olarak Şehir Tiyatroları genç yönetmenler ve yazarlar çıkarmakla yükümlü, bu bizim görevimiz.? dedi.