İzmirli 38 kız, hafızlık payesiyle taçlandı

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen törene yüzlerce İzmirli katıldı. Töreni anlamlı kılan ise vakfın 2009 yılında inşaatı tamamlanarak aynı yıl eğitim öğretim hayatına başlaması ve ilk senesinde 38 hafız yetiştirmesi oldu. Halen 160 öğrencinin eğitim gördüğü kurstaki öğrenciler, aynı zamanda lise ve yüksekokul tahsillerine de aksatmadan devam edebiliyor.

Törende konuşan ilahiyatçı yazar Murat Sefa, ?Sizin en hayırlınız, Kur'ân'ı öğrenen ve öğreteninizdir. Buradaki hazirun bununla da kalmamış, öğrenmek ve öğretmekle yetinmeyip aynı zamanda hıfzını almış hemşirelerimizle beraber olmuş. Hafızların 70 kişiye şefaat edeceği söyleniyor. Bu sorumluluk, beraberinde ciddi bir mükellefiyeti de getiriyor. Rabbim, kardeşlerimizin hıfzını edindikleri Kur'ân ile yaşamayı ve Kur'ân ahlâkı ile ahlâklanmayı, hem onlara hem bizlere nasip ve müyesser kılsın. Kolay bir şey değil, Kur'ân'ı baştan sona ezberlemek, hakkını vererek okuyabilmek ve hayata hayat kılabilmek. Rabbim, bizi öte tarafta, Huzur-ı Kibriya'da onların şefaatine mazhar etsin. Bu güzel müessesenin devamını canıgönülden diliyoruz. İnşallah her sene bu hafız bacılarımızın sayısı artarak devam edecek. Seneye bir de bu hafızların erkek versiyonlarını düşünüyoruz.? dedi.

Karabağlar İlçe Müftüsü Abdülcebbar Altun ise Kur'ân?ı Kerîm'in yaklaşık bin 400 yıl önce indiğini, ilk olarak Hz. Muhammed (SAV)'in ezberlemeye başladığını anlattı. Daha sonra sahabelerin kadın erkek demeden hıfzetmeye çalıştığını aktaran Altun, ?Bin 400 sene önce başladı, hâlâ devam ediyor. Kıyamete kadar da devam edecek. Peygamber Efendimiz'in eşi Hz. Ayşe (RA) validemiz hafızdı. Ümmü Seleme hafızdı, Hz. Ömer'in kızı Hafza anamız hafızdı. Kadın erkek herkes hafız olmuş. Çok kişi, söylediği sözlerden dolayı Kur'ân'ı ezberlemek için çaba sarfetmişlerdir. Yücelmiş, yükselmiş, Rabbimiz'in katında değerli konuma gelmişlerdir. Şimdi bunların mertebeleri böyleyken bunları alıp yetiştiren, bu sevyiye getiren hoca hanımlar, hoca efendiler, aynı güzelliği, aynı fazileti yakalayacaklardır. Ya sizler hafız değilseniz durumu nedir? Onun da açıklaması var. Varlığınız burada yeter. Efendimiz (SAV) buyuruyor ki, 'Hafızlar, Allah'ın rahmeti ve nuru ile bürünmüş insanlardır.' Bu sebeple hafız olana dost olanlar, Allah'a dost olmuş olurlar. Dolayısıyla bu hadis?i şerîf bize bir ışık veriyor. Hafız olmayanların, bir hafız dostu olsun, Allah'a dost olmak için.? şeklinde konuştu.

ABD'de Hristiyan hastalar üzerinde bir araştırma yapıldığını, cennet ve cehennem ayetlerinin okunduğunu anlatan Bayraklı İlçe Müftüsü Adem Dobur da cennet ayetlerinin çok ciddi tesir ettiğinin görüldüğünü söyledi. Cennet ayetlerinin bu kadar tesir yaptığı bir dönemde, cehennemden 70 kişiyi kurtaracak bir hafızın mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirten Dobur, ?Kur'ân'ın sadece yüzünden okunması, dinlenmesi insana o kadar etki ediyorsa acaba manasına göre hayatımızı şekillendirsek, bu toplum nasıl bir toplum olur, bu gençlik nasıl bir gençlik olur? Onu siz idrak edin.? diye konuştu.

Raif Cilasun Kur'ân Kursu Derneği Başkanı Recep Uygun ise yaptıkları hizmetleri şöyle ifade etti: ?Her açıdan öğrencilerimizin donanımlı yetişebilmeleri adına bahçe düzenlemesi ve konferans salonları dahil gezi, piknik gibi her türlü imkanı onlara sunmaya çalışıyoruz. Bir milletin yükselmesi, o millet içindeki genç kuşakların alacakları ruh ve şuura, görecekleri talim ve terbiyeye bağlıdır. Bu bağlamda amacımız, güzide yavrularımıza geleceğin nesillerini yetiştirecek vasıfta eğitim vermektir. Bu açıdan her bir öğrencimizin eğitim hayatı ile tek tek ve yakından ilgileniyoruz.?

Hafız yetiştirmenin Hz. Aişe ve Hz. Fatıma'nın mirası olduğunu aktaran kurs yöneticisi Nurgül Özen de, "Taşıdığımız mirası, geleceğin Hz. Aişe ve Hz. Fatıma'larına en güzel şekilde teslim edip onların da İslâmiyet'e hizmet etmeleri en büyük hedefimizdir." diye konuştu.

Törende hafızlara taç takılırken Karabağlar İlçe Müftülüğü tarafından da çeşitli hediyeler verildi.