YÖK, OMU'deki araştırma görevlilerine ilişkin bir açıklama yaptı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 13 Haziran 2005 19:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden (OMÜ) ilişiği kesilen doktoralı araştırma görevlilerinin yaptığı eylemler, dernek ve sendikaların OMÜ karşıtı kampanyaları ve bu kampanyalar neticesinde TBMM Araştırma Komisyonu kurulması üzerine, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), araştırma görevlileriyle ilgili açıklama yaptı.

OMÜ'nün www.omu.edu.tr internet sitesinde yayınlanan açıklamada, ilişikleri kesilen doktoralı araştırma görevlilerinin, öğretim üyeliği mesleğinde ilerlemek üzere girişimde bulunmaları gerektiği kaydedildi. Ayrıca, 2457 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun "Araştırma görevliliğini süre ile sınırlandırılan bir görev" olarak öngördüğüne dikkat çekildi.

YÖK'ün yaptığı açıklamada, yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi gereksiniminin büyük kısmının yurtiçinde ve bir bölümünün de yurtdışında yürütülen doktora programlarında eleman yetiştirerek karşılandığına işaret edilerek, "Yurt içindeki doktora programlarında eğitilen doktora adayları, çoğunlukla araştırma görevliliği kadrolarında yer alırlar. Bu şekilde eğitilenlerin, bulundukları kadrolarla ilişkilerini keserek öğretim üyeliği mesleğinde ilerlemek üzere girişimde bulunmaları beklenir. Böylelikle boşalan bu kadrolarda yeni doktoralı elemanların yetiştirilmesi ve öğretim üyesi kaynağının sürekliliği sağlanır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, araştırma görevliliğini süre ile sınırlandırılan bir görev olarak öngörmektedir. Büyük çoğunluğu öğretim üyesi yetiştirme hedefine yönelik olarak gerçekleştirilmiş araştırma görevliliği sürelerinin lisansüstü öğretimin tamamlanması ile sona ermesi beklenmelidir; bu beklenti yasalara ve akademik gereklere uygundur" denildi.

Üniversitelerin öğretim üyesi yetiştirme görevlerindeki başarılarını göz ardı edenlerin, bu konuda gayretlerini artırmak isteyen üniversitelerin çabalarını baltalamak girişimlerini de esefle karşılayan YÖK, şöyle devam etti:

"Akademik yaşamın gereklerine uygun olarak yasalarca belirlenen çerçevede yürütülmekte olan bu işlemler için, üniversitelerimizi sanki hukuk dışı uygulamalar yapılıyormuş gibi karalamaya yönelik bir kampanya yürüten siyasilerin doğru bilgilerle donatılmış olarak davranmalarını temenni ediyoruz. Üniversitelerin yozlaşmasına fırsat verecek girişimlere cesaret verilmemesinin sağduyunun gereği olduğunu kamuoyuna duyururuz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber