Çetinsaya: Türkiye'de yeni bir yükseköğretim yasasını ortaya koymanın zamanı geldi
Sarp Özer - YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, ''Türkiye'de yeni bir yükseköğretim yasasını ortaya koymanın artık zamanı geldi'' dedi.
Çetinsaya, TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü'nde yapılan Yükseköğretim Strateji Belgesi Çalıştayı'na verilen arada gazetecilerle sohbet etti.
Yükseköğretim Strateji Belgesi'nin hazırlanmasına katkı sunmak için bazı üniversitelerin de toplantı düzenleyebileceğini belirten Çetinsaya, 140 üniversite rektörüyle düzenledikleri toplantılarla bir araya geldiklerini söyledi.
Çetinsaya, ''Bu toplantıların öncesinde öğrenci temsilcilerinin sorunlarını dinliyorum sonrasında ise rektörlerle bir araya geliyorum. Rektörlerle bir araya geldiğimizde sadece bu belgeyi değil, üniversitelerin genel sorunlarını, YÖK ile ilişkilerini görüşüyoruz'' dedi.
YÖK'ün internet sitesindeki Bilgi Paylaşım Formu'nun ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Çetinsaya, formun 7 binden fazla üyesi olduğunu, bu rakamın daha da artmasını istediğini dile getirdi.
Sohbette, kamuoyunun kendilerinden beklentilerinin farkında olduklarını ifade eden Çetinsaya şöyle devam etti:
''O bakımdan amacımız en kısa zamanda, bu yaz içinde strateji belgesini şekillendirip yayınlamak. 2007'deki yapılan çok saygın bir belge. Benim de zamanında çok okuduğum, istifade ettiğim... Doğal olarak Türkiye çok hızla değişiyor ve dönüşüyor. 2006'da aslında yapılmış, çok değerli bir ekip yapmış. Doğaldır, 2006'dan bu yana 6 sene geçmiş. O zaman 2023 hedefleri dahil birçok şey bu kadar net değildi. 6 yıl sonra tekrardan ele almakta fayda var. O çalışmaya da değer katacaktır. Onun üzerine yapılan bir çalışma olarak yürütüyoruz. Ön sonuçlarda bile hem o raporla örtüşen hem de 6 yıl sonra gelinen yeni aşamalar da var, mesela uluslararasılaşma gibi.''
-Yükseköğretim Kanunu-
Uluslararasılaşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Çetinsaya, uluslararası öğrenci kategorisinde, dünya genelinde 3 milyon öğrencinin olduğunu, bunlardan sadece 26 bininin Türkiye'de bulunduğunu söyledi. Çetinsaya, Türkiye'nin bu konuda önemli bir potansiyeli olduğuna da dikkati çekti.
Toplantılarda öğrencilerin genellikle süreçlere daha fazla katılım yönünde taleplerde bulunduğunu bildiren Çetinsaya, herkesin Yükseköğretim Kanunu'nun değişmesi için hemfikir olduğunu kaydetti.
Çetinsaya, ''Türkiye'de yeni bir yükseköğretim yasasını ortaya koymanın artık zamanı geldi. Bu stratejik belgede de bunun zeminini oluşturacak. Bir yandan giriş sayfasını bir yandan zeminini oluşturacak. Neye ihtiyacımız olduğunu doğru bildiğimiz takdirde yeni yasayı da ona göre şekillendirme imkanımız olacak'' dedi.
Çetinsaya, Öğretim Üyesi Disiplin Yönetmeliği üzerindeki çalışmaların da tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.
-''6 ay boyunca röntgenini, MR'ını çektik''-
YÖK Başkanlığı görevinde altı ayı doldurmak üzere olduğunu hatırlatan Çetinsaya, ''Bu tür kurumlarda 6 aylık süre önemli. 6 ay boyunca yoğun bir şekilde röntgenini çektik, MR'ını çektik, bütün teşhis yöntemlerini denedik'' diye konuştu.
Çetinsaya, göreve başladığı ilk günlerde, kurulla ilgili kendisinde nasıl bir düşüncenin oluştuğunu soran gazeteciye, şu yanıtı verdi:
''İş yükü ve süreçler zannettiğimin ötesinde ağır ve zor. Yılda ortalama 100 bin, ayda 10 bin evrak geliyor ve bunların hepsi de işlem yapılmak üzere gelen evrak. İçeride fabrika gibi bir çalışma var. 2547'nin (Yükseköğretim Kanunu) neden değişmesi gerektiği, artık bir zihniyet meselesi değil. 12 Eylül süreçlerinin bir yasasını değiştirmek, vesayet rejiminin bir ürünü bir yasayı değiştirmek değil mesele. O başlıca bir faktör olsa bile bu yasa pratikte de yürümüyor. Çünkü muhtemelen 20 üniversite, 30 üniversite, 50 üniversite hayal edilmiş. Onların senatolarının bütün kararlarının YÖK'ten geçeceği, onaylanacağı varsayılmış ama bunun şu anda pratikte olması mümkün değil. 170'e yakın artık üniversitemiz var.''