BİK Genel Müdürü Atalay: Sansürün tümüne karşıyız

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, Samsun'da cinayet, kaza, tecavüz ve cinsel istismar gibi 3'üncü sayfa haberlerine yer vermeme kararı alan bazı Samsunlu gazetecilerin aldıkları kararın güzel bir çalışma olduğunu söyledi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 28 Mayıs 2012 14:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, Samsun'da cinayet, kaza, tecavüz ve cinsel istismar gibi 3'üncü sayfa haberlerine yer vermeme kararı alan bazı Samsunlu gazetecilerin aldıkları kararın güzel bir çalışma olduğunu söyledi. Basına sansürü hiçbir şekilde tasvip etmediklerini ifade eden Atalay, "İnsanların kafalarını karıştıracak, midelerini bulandıracak haberler yapmamamız gerektiği üzerinde tartışalım." dedi.

BİK tarafından, İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi(RTEÜ) işbirliği ile İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde 'İnternet ve Yeni Medya' konulu konferans düzenlendi. Konferansa İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoüğlu, BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, İMEF Genel Başkanı Nizamettin Bilici ile Rize, Samsun, Artvin, Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Ordu ve Ankara illerinde çalışan 300′e yakın medya mensubu katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan İMEF Genel Başkanı Nizamettin Bilici, 2012 yılı sonu itibariyle tamamlamayı planladıkları ekonomik kaynak çalışmaları ile İnternet medyasına 2013'ün başından 500 bin ila 2 milyon liralık aylık gelir aktarmayı planladıklarını söyledi.

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ise İnternet medyasının hukuki zemine oturtulması için çalışma yaptıklarını belirterek yasanın İnternet medyasına düzen getireceğini söyledi. Bu yasa üzerinde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Atalay, "Bu yasa çalışması tamamlandıktan sonra BİK olarak İnternet medyasının ilan ve reklam olarak desteklenmesi ve yarınlara hazırlanması için çalışma yaptık. Bu çalışma kanunlaştıktan sonra İnternet medyasının geleceği ile ilgili adımlar daha da artacak." dedi.

"BİZ BİK OLARAK BU KONUDA BİLİRKİŞİYİZ"

Güçlü bir basına ihtiyaç olduğunu ifade eden Atalay, şöyle dedi: "Vurduğunda ses gelsin. Biz istiyoruz ki A'dan Z' ye en sağdan en sola inandığınız her şeyi yazın. Herhangi bir sansür uygulanmasın. Sansürün tümüne karşıyız. Bu kadar gelişen günümüzde medya, dünyamızda bir takım kontrolleri kendi içinde yapabilir. Bu konuda değişik çalışmalar yapılıyor. Biz BİK olarak bu konuda bilirkişiyiz. 36 kişilik müsteşar, genel müdür ile siyasal ve hukuk fakülteleri mezunlarından oluşan bir genel kurulumuz var. Birbirinden yıldız isimler var. Hiçbir şekilde siyasi hareket etmeyiz. Ama görüş belirtiriz. Görüş belirtmemizden kimse rahatsızlık duymasın, bunu kimse sansür olarak değerlendirmesin. Bir kurum kalkacak denetleyici ve düzenleyici rolünü üstlenecek onu yürürlüğe koyacak. Bu olmazsa bunu başkaları yapıyor. Nitekim Evren Paşa ihtilal yapsın da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı'na elini mi öptürsün? Ya da bir ilde düzenleme yapılıyorsa Jandarma Alay Komutanı yapsın. Tabii onların da görüşü alınabilir. Basının ayrı özellikleri var. Uluslararası basın örgütlerinin kritiklerinin aynen ülkemizde uygulanmasından yanayız. En özgür ülke ne kadar özgür ise biz de o kadar özgür olmak istiyoruz. Gazetecimizin eline, beynine pranga vurulmasın. Bir takım düzenlemeler yapılacaksa da onlarda yapılsın."

"HERKESİN BU KONUDA KENDİ DÜŞÜNCESİNİ DİLE GETİRMESİ NORMAL"

Atalay, Samsun'da bazı yerel gazetelerin 3'üncü sayfa haberlerine yer vermeme kararı almaması konusunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Ben hakikaten tebrik ediyorum. Bir bildirge hazırladılar 8 gazete buna uydu, bir gazete uymadı. Herkesin bu konuda kendi düşüncesini dile getirmesi normal. Sansürü hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Nelerin sansür nelerin olmayacağını da biliyoruz. 11 Eylül saldırıları sonrası ABD The New York Gazetesi'nde olaylar sonrası bir tane bile ceset fotoğrafına yer verilmedi. İspanya'daki El Mundo gazetesi, 130 kişinin öldüğü metro saldırısı sonrası bir tek ceset fotoğrafına yer vermedi. İngiliz The Guardian Gazetesi Londra'daki terör saldırı sonrası gazetesinde bir tane ceset fotoğrafına yer vermedi. Bunlar sansür mü?. Terör karşı tedbir herhalde. 3'üde demokratik ülke. O zaman bizim gazetelerimize zaman zaman intihar haberleri ve başka olaylar yayınlanıyor. Kimse silah zoruyla bunları yapmayın demiyor. Kendi aramızda düşünelim tartışalım ne kadar yayınlayalım. İnsanların kafalarını karıştıracak, midelerini bulandıracak haberler yapmamamız gerektiğini bir tartışalım. Tartışmaktan bir şey kaybetmeyiz. Kendi içimizde gazeteciler olarak karar verelim, başkaları karar vermesin. Hem yazılı basın hem internet medyası bunu yapması lazım."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber