30 bin hakim ve savcı gerekli

Haber Giriş : 25 Haziran 2005 06:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye'de halen 9 bin 240 hakim ve savcı kadrosu bulunduğu ama, yılda 17 milyonu bulan dava dosyalarıyla ilgilenmek için 30 bin hakim ve savcı kadrosuna ihtiyaç duyulduğunu söyledi. TGRT HABER'de önceki akşam yayınlanan ve İhlas Medya Ankara Grup Başkan Yardımcısı Murat Odabaş'ın hazırlayıp sunduğu ?Ankara'nın Gündemi' programına katılan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Kadastro bitecek
Türk adalet teşkilatında yaşanan meselelere ve çözülmeyi bekleyen sıkıntılara değinen Bakan Çiçek; ?Avrupa'da da davaların uzun sürmesiyle ilgili şikayetler var. Türkiye'de davaların uzun sürmesinin ise çeşitli sebepleri söz konusu. Öncelikle devlet işlerinde aksama söz konusu. Mesela, hakim adil karar verebilmek için dosyanın tekemmül etmesini beklemek zorunda. Bunun için de kamu kuruluşlarından gelecek yazıları beklemeli. Aksi takdirde mağduriyetler doğabilir. Ayrıca, Türkiye'de en uzun süren davalar gayrimenkul davalarıdır. Çünkü, Türkiye'nin kadastrosu henüz yapılmamıştır. Hükümetimiz 2006 yılında Türkiye'nin kadastrosunu tamamlayınca bu davalar daha kısa sürecek? dedi.

Hukuk fakülteleri yetersiz
TGRT ekranlarından, bu sene itibariyle, 4 bin yeni hakim ve savcı kadrosunun ihdas edildiğinin müjdesini veren Bakan Cemil Çiçek, 400 kadro için açılan imtihana başvuranlardan, 325'inin hakim ve savcı olabilecek yeterlilikte olduğunun imtihanla tespit edildiğini belirtti. Çiçek, bu durumun hukuk fakültelerinin yetersizliğinden kaynaklandığının altını çizerek, ?Kadro açığı var diye, rastgele insanları bu mesleğe dolduramayız. Adalet tevzii edecek kişinin eğitim düzeyi yüksek olmalı? şeklinde konuştu. Çiçek hakim ve savcıların seçiminde kullanılan yöntemin, 1972'den beri değişmediğine dikkat çekerek, imtihan sisteminin siyasi sebeplerle değiştirilemeyeceğinin altını çizdi.

Şimdi AB bizi tartışıyor
Adalet Bakanı Çiçek, Türkiye'nin gündemine sık sık getirilen erken genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi konulara ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Çiçek, ?Biz bütün bunları gündeme getirmedik. Gündemde kalmasını da istemedik. Bütün bu tartışmaların Türkiye'ye hiçbir faydası yok.? şeklinde konuştu. Bakan Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü; ?Bu suni tartışmalar gerginlik ve kırgınlıklardan başka bir şey getirmez. Halbuki Türkiye'nin konuşacağı başka meseleler var. Bu marazi halden kurtulmalı ve önümüzdeki işleri yapmalıyız. Mesela 3 Ekim'de müzakere süreci başlıyor. Eskiden biz AB'yi tartışırdık. Bugün AB bizi tartışıyor. Müzakere kolay bir süreç değil ama biz haklarımızı alacağız. Evvelden onlar bizim samimiyetimizi test ediyorlardı. Şimdi ise biz onların samimiyetini test ediyoruz. Bir çok Batılı, samimiyet sınavından kaldı.?

Yeni TCK tam bilinmiyor
Adalet Bakanı Çiçek, yeni TCK, CMK ve CİK'nın gündeme ilk geldiği günlerde basında özgürlükçü bir yasa olduğunun vurgulandığını belirterek ?Sonra birden bire kanunun yürürlüğe girdiği tarih kara gün ilan edildi. Türkiye'nin gündemine olumsuz bir hava verildi. Bu konuda ciddi bir bilgi eksikliği var. Eskiden savcılar delil takdirini mahkemeye bırakıp dava açabiliyordu. Yargılanan kişi daha sonra beraat etse bile, yargılanmış olmak onu kamuoyu nezninde zor durumda bırakıyordu. Yeni yasa ile dava açılacak kadar delil olmadan dava açılamayacağı için, kişinin itibarı korunmuş olacak.? dedi. Çiçek, yeni TCK'nın yürürlüğe girmesiyle bir karışıklık doğacağını iddia edenlere de ?Hani 1 Haziranda kaos olacaktı ve sistem çökecekti? Bu söz bazıları için temenni idi. Birileri hata yapsın da üstüne çullanalım diye bekliyordu bu kişiler. Oysa yargıya güvenmek lazım. Eksiklikler, aksaklıklar içtihatlarla ve yasal düzenlemelerle halledilir. Ama öncelikle herkes toplumsal hukuk eğitiminden geçmeli.? dedi. Çiçek, Türkiye'nin geçmişte yaşanan tartışmalardan zaman, imkan ve insan kaybı olduğunu vurgulayarak; ?Milletle devletin bağını koparacak bir sorumsuzluk olunca, bu devletin dayandığı tabanı zayıflatır. Halbuki bu bağ tam tersine kuvvetlendirilmeli.? dedi. Türkiye'nin dünyada özelleştirmeye önem veren ilk ülkeler arasında olmasına rağmen, en geç kalan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Çiçek, ?Türkiye daha fazla gecikemez. Özelleştirme toplumsal ve siyasi ahlakı sağlamak için şart. Özelleştirme Türkiye'nin geleceği ile doğrudan alakalı? şeklinde konuştu.

türkiye

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber