'Eğitimli Küskünler Dosyası'... 77 üniversite 'işsiz mezun' üretiyor
Türkiye'deki mevcut eğitim sistemi "işsiz üniversite mezunları" üretiyor. Türkiye'de 53'ü devlet 24'ü vakıf olmak üzere 77 üniversite bulunuyor. İstihdam olanakları ve Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu meslekler dikkate alınmadan plansızca açılan üniversitelerden her yıl 230 bin civarında öğrenci mezun oluyor.
Ankara Ticaret Odası'nın hazırladığı "Geleceğe Silgi: Eğitimli Küskünler
Dosyası" adlı rapora göre, 2001 krizinde 1 milyondan fazla beyaz yakalı
işini kaybetti. Bu sayıya her yıl onbinlerce yeni mezun üniversite eğitimli
genç ekleniyor.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan rapor, Türkiye'de 10 bin doktor,
35 bin ziraat mühendisi, 50 bin mimar ve mühendisin işsiz olduğunu ortaya koydu.
Rapora göre çıraklık kurslarına devam eden kursiyerlerin yüzde 77'si üniversite
mezunu.
ATO'nun hazırladığı "Geleceğe Silgi: Eğitimli Küskünler Dosyası"
adlı rapora göre, 2001 krizinde 1 milyondan fazla üniversite mezunu işini kaybetti.
Bu sayıya her yıl on binlerce yeni mezun üniversite eğitimli genç ekleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı projeksiyona göre, 2005-2006 eğitim öğretim
yılında ortaöğretimdeki öğrenci sayısı 4 milyon 194 bine ulaşacak. Buna göre,
yükseköğretime giriş için başvuran aday sayısı önümüzdeki 5 yıl içinde 2 milyonu
aşacak.
Devletin resmi verilerine göre üniversiteden mezun olan her 3 gençten 1'i işsiz
kalıyor. Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri olan ODTÜ, her iki mezunundan
birinin işsiz kaldığını belirtiyor.
Rapora göre, en gözde meslek sahiplerinden biri olan doktorlar bile işsizlik
tehdidiyle karşı karşıya. Tıp fakültelerinden her yıl 4 bin 500 civarında doktor
mezun olurken, bunlardan 3 bini işsiz kalıyor. 10 bin civarında işsiz doktor
bulunduğu, önümüzdeki 5 yıl içinde "işsiz doktor" sorununun ciddi
bir boyuta ulaşacağı, 2020 yılına kadar ise işsiz doktor sayısının 40 bini bulacağı
tahmin ediliyor. Türk Tabipler Birliği'nin verilerine göre, son 15 yıl içinde
26 tıp fakültesi açılarak toplam sayı 52'ye ulaştı. 2004 yılında tıp fakültelerine
4 bin 686 öğrenci alındı. Tıp fakültelerindeki toplam öğrenci sayısı 2004 yılında,
31 bin 942 olarak belirlendi.
Türkiye'de veteriner hekimler arasında da işsizlik ciddi bir sorun haline geldi.
Yaklaşık 18 bin veteriner hekimin 3 bini işsiz. 6 bini de mesleklerinin dışında
işlerle uğraşıyor. Sayısı 20'yi bulan veteriner fakültelerinden her yıl bin
200 veteriner hekim mezun oluyor.
1969 yılına kadar 4 olan ziraat fakültesi sayısı bugün 27'ye ulaştı. Ancak
bu fakültelerin çoğu ziraat mühendisi ihtiyacından değil politik kararlarla
açıldı. Sonuçta işsiz ziraat mühendisleri ordusu yaratıldı. Ülke genelinde 35
bin ziraat mühendisi işsiz. Bu sayıya her yıl 900 yeni mezun ekleniyor. Bunun
yanında 10 bin maden mühendisinin 4 bini işsiz. Jeoloji Mühendisleri Odası'na
kayıtlı 10 bin jeoloji mühendisinin yüzde 55'i yani 5 bin 500'ü çalışamıyor.
Bir çok sağlık kuruluşunda hemşire açığı bulunurken 30 bin hemşire iş arıyor.
İşsiz arkeologların sayısı da binlerle ifade ediliyor. Binlerce kimyager, fizik,
biyoloji, matematik, felsefe, sosyoloji, tarih, psikoloji bölümü mezunuyla kimya
mühendisi, fizik mühendisi, jeofizik mühendisi, çevre mühendisi ve peyzaj mimarı
da işsiz. Bir iş sahibi olanların çoğu da öğretmenlik yapıyor. 2001 krizinde
her 8 mühendis ve mimardan birinin işsiz kaldığı, işsiz mühendis ve mimar sayısının
50 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Üniversite mezunları arasındaki işsizlik boyutlarının artması üzerine uzun
süredir iş bulamayan ve umutlarını kaybedenler İşsiz Mühendisler Derneği, İşsiz
Ziraat Mühendisleri Derneği gibi dernekler kurdu. Türkiye çapında 26 şubesi
bulunan İşsizler Derneği'nin üyelerinin yüzde 70'i üniversite mezunu. Bunlar
arasında makine mühendisleri, veterinerler ve ziraat mühendisleri çoğunlukta.
İşsizlik tehdidine rağmen üniversite kapılarındaki yığılma her yıl daha da artıyor. Son üniversite sınavına 1 milyon 730 bin öğrenci girdi. Bu öğrencilerden sadece 412 bini bir üniversiteye yerleştirilecek. Her 100 adaydan 77'si açıkta kalacak.
"HAMBURGER, KOLA EKONOMİSİ, GENÇ İŞSİZLER ORDUSU YARATTIK"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Temmuz 2004'te Iğdır Milletvekili
Dursun Akdemir'in soru önergesine verdiği yanıtta, DİE'nin 2003 yılı verilerine
göre üniversite mezunu işsiz sayısının 290 bin olduğunu açıkladı. DİE'nin Hane
Halkı İşgücü Anketi'ne göre 2004 yılında üniversite mezunu işsiz sayısı 317
bin. Toplam işsizler arasında üniversite mezunlarının oranı yüzde 12.4. Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in verdiği bilgiye göre, çıraklık eğitim merkezlerine
devam eden öğrencilerin yüzde 77'si üniversite mezunu.
Türk Eğitim Derneği'nin (TED) yaptığı "Üniversiteye Giriş Sisteminin Ailelere
ve Topluma Maliyeti Araştırması"na göre üniversiteye hazırlık için toplumun
bir yılda yaptığı harcamalar, devletin yıllık üniversite bütçesini aştı. Araştırmaya
göre, 2004 yılında ÖSS'ye giren 1 milyon 786 bin 963 öğrencinin üniversite kapısına
gelene kadar ÖSS'ye hazırlık için yaptığı harcama tutarı 8.4 milyar dolara ulaştı.
Üniversite kapısına gelene kadar kişi başına yapılan ÖSS harcaması ise ortalama
4 bin 711 doları buldu. 1 yıllık ÖSS hazırlık harcamaları 2.9 milyar dolar.
2004 yılı rakamlarına göre öğrenci başına yıllık ÖSS harcaması bin 646 dolar.
2004 yılında bütçeden YÖK'e ayrılan pay ise 2.7 milyar dolar.
Devlet üniversitesinde okuyan, devlet yurdunda kalan bir üniversite öğrencisinin
barınma, harç, kitap, yemek, yol, ve giyimden oluşan masraflarının aile bütçesi
üzerindeki yükü yıllık 7 milyar lirayı buluyor. 4 yıllık bir fakülteyi bitiren
üniversite mezununun ailesine maliyeti toplam 28 milyar liraya ulaşıyor. Bu
durumda işsiz gezen 317 bin üniversite mezununun sadece topluma maliyeti 8 katrilyon
876 trilyon lira. Devletin üniversite öğrencisi başına yaptığı harcama yılda
ortalama 2 bin 336 dolar. Bu rakam 4 yılda 9 bin 344 doları buluyor. 317 bin
işsiz üniversite mezununun devlete maliyeti 2 milyar 961 milyon dolara yaklaşıyor.
317 bin işsizin topluma ve devlete toplam maliyeti ise 9 milyar 535 milyon dolar.
Bir çok üniversite mezunu iş bulamama kaygısıyla asıl mesleklerinin dışında
bir alanda çalışmak zorunda kalıyorlar. 2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına
göre, Türkiye'de asıl mesleğini yapma oranları bir hayli düşük. Elektrik ve
elektronik teknisyenleri arasında asıl mesleğini yapma oranı yüzde 48.6, inşaat
mühendisleri arasında yüzde 65.3, elektrik ve elektronik mühendisleri arasında
61.2, makine mühendisleri arasında yüzde 59.3, orman mühendisi ve ziraat mühendisleri
arasında yüzde 38. Çıkış yolu arayan üniversite mezunu işsiz gençler, semt pazarlarında
ya da sosyete pazarlarında açtıkları tezgahlarda ya da işportacılık yaparak
geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Semt pazarlarında üniversite mezunlarının
sayısı yüzde 30'u bulurken İstanbul Bahçeşehir Belediyesi'nin yaptığı araştırmaya
göre sosyete pazarlarında bu oran yüzde 80.
ATO'nun hazırladığı raporun sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme yapan ATO
Başkanı Aygün, Türkiye'nin üniversite sisteminin masaya yatırılması ve istihdam
olanaklarını da göz önünde bulundurarak, yeni politikalar üretilmesi gerektiğini
belirtti. Yapılması gerekenin yeni üniversiteler değil, yeni istihdam alanları
açılmasıdır olduğunu vurgulayan Aygün, Türkiye'de ara eleman sıkıntısı yaşandığını
ancak eğitim sisteminin bu ihtiyaca yanıt veremediğini bildirdi. Ortaöğretimde
öğrencilerin yüzde 70'inin meslek edinmeye, temel bilimler ve dil konusunda
başarılı öğrencilerin ise üniversiteye yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizen
Aygün, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yıl sınava giren her 100 öğrenciden 23'ü üniversiteye yerleştirilecek.
77'si açıkta kalacak. Ya gelecek yeniden sınava girerek şansını deneyecek ya
da işsizler ordusuna katılacak. İşte bu yüzde kesimin daha ortaöğretimde iken
meslek edinmeye yöneltilmesi lazım. Üniversite kapılarındaki yığılma, mesleki
ve teknik eğitime gereken önem verilerek önlenebilir. Altta kalanın canı çıksın
mantığıyla bu sistem daha fazla yürüyemez. Gençliğini iyi değerlendiremeyen
toplumlar geleceğini de değerlendiremez. Hamburger, kola ekonomisi, genç işsizler
ordusu yarattık. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, işsiz gençler yetiştirdik.
Her hükümet döneminde takvim yaprakları gibi değişen saatli maarif sistemi iflas
etmiştir."