Görgü tanığı çilingir: Cingi ailesi polise haber verseydi, üzücü olay yaşanmazdı

Eskişehir'de mimar Mithat Cingi'nin annesi Prof. Dr. Munise İpek Cingi ile babası Prof. Dr. Emre Cingi'yi av tüfeğiyle öldürüp intihar etmesi olayının görgü tanığı çilingir Abdullah Kocakaya, üzücü olayın bilinçsizlik nedeniyle yaşandığını söyledi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 13 Haziran 2012 16:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"Cingi çifti konuyla kendileri ilgilenmek yerine, durumu polise bildirselerdi böyle bir üzücü olayın yaşanmazdı." diyen Kocakaya, Cingi ailesinin oğullarına yaklaşmamaları için çok uğraştığını ancak ailenin kendisini dinlemediğini kaydetti.

Eskişehir'de 20 yıldır anahtarcılık yapan çilingir Abdullah Kocakaya, anne ve babasını av tüfeği ile öldürüp intihar eden mimar Mithat Cingi'nin yengesi diş hekimi Didem Cingi'nin olay yerine giderek kapıyı açması için kendisini aradığını belirtti.

Kocakaya, "Didem Cingi beni cep telefonundan arayarak, 'Yakınımızın bir kapısını açmamız gerekiyor. Taksiye bin, üniversite evlerine gel.' dedi. Ben de gittim. Taksi parasını onlar verdi." diye konuştu.

Kendisine, "İçeride yeğen var. Problemli. Kaç gündür ulaşamıyoruz kendisine." diyen Didem Cingi'ye durumu polise haber verip vermediklerini sorduğunu, bunun üzerine 112 acil servis ve polise haber verildiğini öğrendiğini anlatan Kocakaya, şöyle devam etti: "Daha sonra içerideki mimarın annesi Cingi, bana oğlunun evine ait olduğunu söylediği bir anahtarı vererek, 'bunu dener misin' dedi. Kapıya anahtarı daha takmadan içeriden kapıya vurulan bir tekme sesi geldi. Ardından da tüfeğin namlusuna fişek sürüldüğünü duydum. Bunun üzerine yanımdaki anne ve babasına 'Tüfeği var mı?' diye sordum. Profesör anne ve babadan cevap beklerken, içeriden mimar bağırarak, 'Var var. Tüfeğim de var. Dolu vaziyette sizi bekliyor' diye karşılık verdi."

Olay sırasında kapıyı açmaya çalışırken Mithat Cingi'nin tüfeği göstermesi üzerine olay yerinden kaçtığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirten Kocakaya, "Basında kapıyı açmaya kalkan çilingirin kaçtığı belirtildi O çilingir benim ama ben olay yerinden kaçmadım. Aksine anne ve babayı kurtarmaya çalıştım. Beni dinlemediler." ifadesini kullandı.

"ANNE VE BABAYI UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞTIM AMA OĞLUMUZ BİZİ VURMAZ DEDİLER"

Kocakaya, şöyle konuştu: "Anne ve babayı 'Evin önünden uzaklaşalım' diye ikna etmeye çalıştım. Kesinlikle olay yerini bırakıp kaçmak aklıma gelmedi. Onlara, 'Fazla sokulmayalım. Bak elinde tüfek var' diye uyarıyı da yaptım. Bunun üzerine aile bana, 'Bizi vuramaz. O bizim çocuğumuz' dediler. İkna ederiz, belki bir şeyler yaparız düşüncesindeydiler. Ben ve yanımdaki dayısı Prof. Dr. Cemal Cingi evin önünden uzaklaştık. Anne ve baba evin kapısının önünde durarak 'Oğlum kapıyı aç. Seni tedavi ettireceğiz. Bak iyi olacaksın. Düzeleceksin' diye yalvardı. Kısa süre sonra önce bir el tüfek sesi duyduk. Baba vurulmuştu. Acılı feryatları geliyordu. 'Yavrum nasıl vurdun beni?' gibi sesler duyuyorduk. Birkaç dakika sonra ikinci, yine birkaç dakika sonra da üçüncü silah sesini duyduk. Üçünün de ölmüş olabileceğini düşündük. Daha sonra polisler geldi. Eve girildiğinde üçü de ölmüştü."

"ONLAR RESMEN ÖLÜME GİTTİ"

Olay günü, anne ve babanın oğullarının intihar etme endişesi taşıdıklarını işaret eden Kocakaya, Cingi ailesinin resmen ölüme gittiğini öne sürdü. Kocakaya, "Profesör anne ve baba çocuklarının intihar edip yaşamına son vereceğinden korkuyorlardı. Bu yüzden ısrarla eve bir an önce girmek istediler. Benim 'evin önünden uzaklaşalım. Polis gelsin' teklifimi geri çevirdiler. Polis beklenseydi, bugün üçü de hayattaydı. Ama onlar bana göre resmen ölüme gitti. Ben de kapıyı açmaya çalışmakta ısrar etseydim. Onlarla birlikte ölecektim. Hala olayın etkisindeyim." şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber