MEB'in norm kadro düzenlemesi üzerinde neden çok duruyoruz?

Son günlerde;

Haftalık ders çizelgeleri düzenlenmeden,

Anadolu Lisesi Öğretmenliği karmaşası çözümlenmeden,

Norm kadroların belirlenmesinin doğru olmayacağına ilişkin yazılar ele aldık.

Bunu yaparken geçmişte yaşanan sorunlarla yeniden karşı karşıya kalınmaması, yok yerde yaratılan norm kadro mağdurlarının oluşmamasını önemsedik.

Konuyu yaşanmış ve yaşanabilecek örneklerle ele alalım:

- Müdür Haziran'da norm güncellemesini yaptı. Bir olan Beden Eğitimi normu ikiye çıktı. Sonra İl içi yer değiştirmeler başladı. Okulda bir Beden Eğitimi Öğretmeni var. Ahmet Öğretmen iki normu olan okula yer değiştirdi. Haftalık ders çizelgesi değişikli nedeniyle ders saati düştüğünde norm 4'e düşerse bir kişi fazlalık olur. Bu fazlalık olan da en az hizmet puanına sahip olandır. Yani yüksek puanlı olan Ahmet öğretmen hiç görev yapmadığı okulda kalacak yıllardır bu okulda çalışan öğretmen norm fazlası olarak okuldan gidecek.

- Müdür Haziran'da norm güncellemesini yaptı. Dört olan Türkçe normu mevcut çizelgelere göre 4'te kaldı. Okulda da dört öğretmen var. Bu okula atanmak isteyen Esra öğretmen bu okula atanamayacak. Çizelge değişti norm arttı. Öğretmen yer değiştirme dönemi bittiğinden ya da başka bir tercihine atandığından bu okula gelmeyi unutacak.

- Anadolu Lisesi ile ilgili 2005/73 nolu genelge kapsamında aynı sorun yaşandı ve öğretmenler yıllarca çalıştıkları okullardan idarenin mahkeme kararını uygulamamakta ısrar etmesi sonucunda olmadık, istemedik yerlere tayin oldular. Atandıkları yerlerde ev alanından, eşini yanına alanına kadar bir çok sorun yaşandı. Eşler ayrı kaldı evler değiştirilmek zorunda kalındı. Bugünkü manzara da durumu aynı noktaya sürükler niteliktedir.

- ?

Bu örnekleri çoğaltmak tabii ki mümkündür.

Bu konu üzerinde bu nedenlerle çok duruyoruz?.

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi