Devlet, memurları ?havuzda' boğuyor

Haber Giriş : 15 Temmuz 2005 18:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yalçın BAYER/Hürriyet

GEÇENLERDE Cağaloğlu'ndaki İstanbul Defterdarlığı'na yolum düştü. O kadar kalabalık gördüm ki, memurların eylem yaptığını sandım. Hayır böyle bir şey yokmuş. Kapatılan bankalar ve özelleştirilme sonucunda ?boşa çıkan' kadroları, Devlet Personel Daire Başkanlığı değişik bakanlıkların kadrolarına ?araştırmacı' olarak atamış...

Odalarda oturacak yerleri bile yok... Çoğu kapatılan bankalar ve özelleştirilen KİT'lerden gelen personel... ?Devlet Personel Dairesi Başkanlığı havuzuna' toplanmışlar.

Merakımdan sordum, ne yapıyorlar diye... Hepsi de ?araştırmacı' imiş... Konuştuğum kişi vergi memuruymuş, kendisini o binanın ?asli memuru' sayıyor; ?Bunlar burada yan gelip yatar, maaş alırlar' dedi. Ama bir şey daha ekledi:

?Bunlar kendi kurumlarında üst düzey yöneticilik, genel müdürlük, hatta yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği yapmış, vasıflı personel... Yan gelip yatmaları kendi suçları değil, devletin personel rejimidir.'

Ne yazık ki, bu kişiler bu görevlerde pasifleştirilmiş ve bankamatik memuru yapılmış.

Defterdarlık'tan başka Kültür ve Turizm ile Milli Eğitim bakanlıklarının il müdürlüklerine de atanmışlar.

Devlet memuru sayılmadıklarından personel rejimine göre, bu tür atamalarda 8'in 1'inden ?memur adayı'ymış gibi göreve başlatılmışlar.

Geçmişlerinde üst düzey yöneticilik yapmış bu kişilerin kadro ve özlük hakları da adeta gasp edilmiş. Yani by-pass edilmişler. Örneğin, bankacılar Milli Eğitim'de, mühendisler Maliye'de neyin araştırmasını yaparlar? Bir de bu yöneticilerin, psikolojik durumları ve aile yaşantısının ne halde olduğunu düşünün.

Devlet, bir yanda kendisine yarayacak genç, dinamik, vizyon sahibi personeli bu yolla pasifleştiriyor. Öte yanda emekli olmuş ya da emekliliği yaklaşmış kişileri de aktif hale getirip, Başbakan'ın ?Ben bile bürokrasiyi aşamıyorum' sızlanmalarına zemin hazırlıyor. Bu yolla devletin hantallığına çanak tutuluyor.

IMF'nin Türkiye'deki ?komiserleri', bu kadar vasıflı personelin küçük odalara tıkılarak mağdur edilmesini görse mutlaka içleri sızlayacaktır.

Atananlarla da görüştüm... Sorunun ilgili bakanla alákalı olduğunu söylediler. Ama bu personelin, gittikleri kurumlarda mutlaka branşlarına uygun görevlerde çalışması gerekiyor. İşte yapılacak çalışma bu olmalıdır. Maalesef ilgili bakanlar, kendilerine yakın kişilere uygun görevler verip, bu görevleri gerçekten hak edenleri heba ediyorlar. Ancak bu personel için amaçlanan niyet, ?Ya sev, ya terk et' gibi ?Ya istifa et, ya da kabullen' mantığını gösteriyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber