Meclisin en genç vekili: AK Parti bu kez sandıkta durdurulamazsa tarihe geçecek

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 10 Temmuz 2012 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yerel seçimler CHP ve MHP için son şans

Meclis'in en genç vekillerinden CHP'li Tunay, önümüzdeki yerel seçimleri CHP ve MHP için son şans olarak görüyor. Tunay'a göre AK Parti bu kez sandıkta durdurulamazsa tarihe geçecek

Seray ŞAHİNLER / İSTANBUL

Meclis'in en genç vekillerinden CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, TBMM'de geçen 1 yılını AKŞAM'a anlattı. Ankara'da ev tutan, haftanın 3 gününü Ankara'da, 4 günü seçim bölgesinde geçiren Tunay, hem Meclis hem de Türkiye'nin yakın siyasi geleceği ile ilgili görüşlerini anlattı.

- MUHALEFETİN İŞİ ÇOK ZOR: Bu kurultay (17-18 Temmuz'da yapılacak 34. Olağan Kurultay) çok önemli. ÇHP'nin çok diri, çok genç bir ekiple yoluna devam etmesi gerekiyor. Yerel seçimler CHP ve MHP için son şans. Artık bir şekilde demokrasi kuralları içerisinde AK Parti'ye dur denmesi gerekiyor. Bu da son şans. Eğer AK Parti yerel seçimlerde de oyunu arttırarak yeni bir zaferle çıkarsa muhalefet partilerinin işi çok zor. Sandıkta AK Parti'nin durdurulması gerekiyor. Yoksa tarihe geçecekler. Bütün muhalefet partilerinin kendine çeki düzen verip, iç kavgaları bırakıp bir an önce Türkiye gündemine odaklanması gerekiyor. Muhalefet bu son şansı değerlendiremezse, AK Parti'nin 6. kere büyük zaferle gelmesine yol açılırsa bundan sonraki süreçte AK Parti'yi seçim sandığında yenilgiye uğratmak çok daha zor olacak.

- BAŞKANIMIZ GENÇLERİ ÖNEMSİYOR: Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ile birlikte gençlere çok fazla önem veriliyor. İlk defa bir parti tüzüğüne 'bütün yönetim organlarında yüzde 10 gençlik kotası' getirildi. Kurultayımızda 60 kişilik parti meclisinin yüzde 10'u genç olmak zorunda. Bu bir ilk. Bütün il ve ilçe yönetimlerinde de bu durum böyle. Gençlere çok önem veriliyor. Bu kuru bir söylem değil. Kılıçdaroğlu'ndan önce 30 yaşında milletvekili bulmak çok zordu. Şimdi benimle birlikte birkaç kişi daha var. 21.yüzyılda gençliği yanına almayan bir siyasi hareketin Türkiye'de başarılı olması mümkün değil. CHP'de gerçekten demokratik bir ortam var. Parti meclisinde istediğimizi istediğimiz şekilde dile getiriyoruz. Kemal Bey ile her hafta görüşüyoruz. Bu konuda çok şanslıyız. İstediğimiz an istediğimiz saatte genel başkanımızla görüşebiliyoruz. Hiç kimse hakkını yiyemez. Muhalif olanlar dahi, Kemal Beyi ağır eleştirenler dahi istedikleri zaman görüşebiliyor. Kemal Bey, CHP için büyük bir şans. Çok çalışan. Günün 17 saatini çalışarak geçiriyor. Eğer daha dinamik bir kadro olursa Kemal Bey'in de bu çalışmasıyla yerel seçimlerde büyük başarı elde edeceğini düşünüyorum.

- FAZLA DEMOKRASİ İYİ DEĞİL: Burası 75 milyonluk ülke. Siyasi partiler faklı görüşlerin bir araya geldiği platform. AK Parti içinde de bir sürü farklı görüş var. Ben siyasi partilerde çok fazla demokrasi olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çok fazla demokrasi olduğu takdirde bir kaos oluyor. İç meselelerin çözümünün tek yolu disiplin. Parti içi demokraside başbakanın uyguladığı da doğru değil. Orada da tek adam hakimiyeti var. Başka kimse konuşamıyor. Çok fazla demokrasi siyasi partilerde iyi değil.

- BİZ AK PARTİ'DEN FARKLIYIZ: Yerel seçimler öne alındı fakat ayına karar verilemedi. Kasım ya da eylül diye konuşuluyor. İktidar kararını verdi. 2014'ün mart ayında olacaktı. 2013'ün sonbaharına alındı. Başbakan Erdoğan listeleri yapıyor herkes saat 17.00'de öğreniyor, milletvekili miyim değil miyim diye. Ama bizde böyle değil. Genel Başkanımız parti meclisine listelerle geliyor. Diyelim ki 80 kişi var. 41 kişi, o kişi olmasın diye parmak kaldırırsa listeden düşüyorsun. Sinan Aygün 39 kişiyle çıktı. Eğer 2 kişi daha çıksaydı Aygün vekil olamayacaktı. Demokratik ama bana sorarsanız Türkiye şartlarında fazla demokratik bir partiyiz.

- SİYASİ FAY HATTI ÜZERİNDEYİZ: CHP'de siyaset yapmak bir genç olarak kolay değil. Türkiye sadece jeolojik fay hattı üzerinde değil siyasi bir fay hattı üzerinde kurulu. 1923'te cumhuriyet kuruldu, çok partili hayata geçtikten sonra 53 parti kapanmış ya da kapatılmış. Anavatan yok, Doğru Yol yok ama CHP hala var. Yani cumhuriyetle eşdeğer bir parti. O yüzden burada siyaset biraz zor çünkü dinamikleri farklı. Yeterince esnek değil. Sen partiye dışarıdan geldiğinde ne kadar katkı sağlarsan sağla, biri cüzdanını çıkarıp 'Ben 40 yıllık CHP'liyim' diyor. Onunla rekabet mümkün değil.

- İRTİCA YOK, MUHAFAZAKARLAŞMA VAR: Yeni CHP daha fazla halka inen, Sivas'ın ötesine de giden, halkla daha iç içe bir CHP. Ayrıca Atatürkçülük ve laiklik dar söyleminden kurtulan, herkesin sorunlarına eğilen ve kapsayan bir CHP. Ben Türkiye'de irtica tehdidi görmüyorum. Bunlar yıllardır bizi korkutmak için çıkarılmış paranoyalar. AK Parti'nin de böyle bir gizli gündemi olduğunu düşünmüyorum. Sadece Türkiye daha fazla muhafazakarlaşıyor. Ama bu Türkiye'ye irtica anlamına geldiğini göstermez. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin çoğu da bunu anlıyor. Ama kemik tabanda bazı insanları da suçlamamak lazım. Dünya değişiyor. 2012 yılındayız hala 10. Yıl Marşı'nı söylüyoruz. Niye 30, 50, 70. yıl marşlarını yapamadık. Cumhuriyet hikayesi güzel bir hikayeydi ama üzerine bir şeyler inşa edemedik.

AKŞAM Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'yı ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay, Meclis'teki bir yılını ve Türkiye'nin yakın siyasi geleceğine ilişkin görüşlerini anlattı.

Kimse kimsenin kuyusunu kazmasın

Parti içindeki huzursuzluklar üzücü şeyler. Parti meclisinin sayısının 80'den 60'a düşmesi sıkıntıları da beraberinde getirdi. CHP'nin bu dönemdeki parti meclisinde yer almak çok önemli. Bu yüzden bütün milletvekilleri, parti içinde siyaset yapan herkes parti meclisine girmek istiyor. Kimse birbirini yaralamadan, hedef almadan, kuyusunu kazmadan bunu yapmalı. Kim partiyi kamuoyunda daha ileriye taşıyacaksa, halkla milletle arası iyiyse onların yer alması gerekiyor. Genel başkanın rahat bırakılıp elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Umarım bu kurultay yeni tartışmalara yol açmaz.

KULİSLERDEKİ DURUM BENİ ŞAŞIRTIYOR

İNSANLARIN kısır tartışmalara girip, Meclis dışında kulislerde beraber oturup çay içmeleri beni ve diğer genç milletvekillerini şaşırtan bir durum. Bunlar tamamen tribüne oynamak. Siyaseti sevdiğim için mutluyum. Siyaseti seven birisi için Meclis'te bulunmak olunabilecek en üst nokta. Ayrı bir mutluluk kaynağı. Daha fazla aktif olayım ve katkım olsun istiyorum ama bu sistemde maalesef çok mümkün değil. Haftanın 3 günü Ankara'dayız. Onun haricinde seçim bölgemdeyim. Muhtarları, hastanelerin acil servislerini, taksi duraklarını ziyaret ediyorum. Ankara'nın o dar gündemine sıkışmaktansa seçim bölgemde insanlarla birlikte olmak bana daha mantıklı geliyor. Dışişleri Komisyonu üyesiyim. Ağırlığımı dış politika alanına verdim. Onun haricinden engellilerle ilgili çok çalışmalarım oluyor. Onların bütün organizasyonlarına katılıyorum kamuoyunda duyarlılık yaratmaya çalışıyorum.

YENİ HİKAYEYİ ERDOĞAN YAZDI

EĞER muhalefet tek ses tek vücut olabilirse AK Parti'nin kolay zafer elde edemeyeceğini düşünüyorum. 2001'de durum çok farklıydı. Koalisyon, dönemin Başbakanı Ecevit'in rahatsızlanması, ekonomik kriz; insanlarda yeni bir hayal, yeni bir hikaye yazılması isteği doğurdu. Erdoğan da tam bu noktadan yola çıktı. Yeni kadrolarla yeni söylemlerle yola çıktı. Seçimlerde yüksek oy oranları aldı. 2007'de Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki yanlışlıklar toplumu daha inatla AK Parti'ye oy vermeye itti. 367 garabetiyle AK Parti oylarını artırdı. Bu da bize gösteriyor ki halka rağmen hiçbir şey yapılmıyor. Muhalefetin iç çekişmeleri bırakıp yeni hikayeler yazması gerekiyor.

VEKİLİN FONKSİYONU YOK

MİLLETVEKİLLERİNİN çok fazla bir fonksiyonu olduğunu düşünmüyorum çünkü yok. Milletvekilinin kürsüde konuşma süresi 5 dakika, yerinden söz alarak konuşma hakkı süresi 1 dakika. Bu sürede Türkiye'nin hangi meselesine değinilebilir? Meclis Başkanlığı'na başvuruyorsunuz sıra 2-3 hafta sonra geliyor. Başbakan ve birkaç bakanla ülke yönetiliyor. İktidar partisi için de bu geçerli.

Milletvekillerinin çok fazla bir fonksiyonu yok. Yasa yapamıyorsun, değiştiremiyorsun. Yürütme çok güçlü ama yürütmede de başbakan ve birkaç bakan çok güçlü. Yasamanın çok güçlü bir ağırlığı yok.

ÖYM'LERDE ZİHNİYET AYNI

DGM'LERİN isminin değiştirilmiş hali Özel Yetkili Mahkeler. Birkaç rötuş yapıldı sadece. Türkiye'de kimse kendi canı yanmadığı zaman ses çıkarmıyor.

Ama kendi haksızlığa uğradığı zaman ortalığı ayağa kaldırıyor. DGM'ler varken yüzlerce insana haksızlık yapıldı. O zamanlar sesini çıkarmayan insanlar bugün ÖYM'ler söz konusu olduğu zaman feryat figan ediyor. Doğrusu her ikisinin de olmaması. Ama iktidarın bu değişikliğinde çok fazla bir şeyin değişmediğini görüyoruz. Zihniyet ve yapı aynen devam ediyor.

KAVGADAN YARAR UMMAMALIYIZ

MUHALEFETİN AK Parti-Cemaat arasındaki mücadeleden bir şey beklemesi doğru değil. Tabanda bir mücadelenin, sıkıntının, uyuşmazlığın olduğu ortada. Ama biz AK Parti ve cemaat birbirine girsin, dağılma sürecine girsin problem yaşansın bize de buradan bir rol düşer mi diye düşünürsek çok yanlış yaparız. Muhalefetin gündemi bu olmamalı. Biz kendi politikamıza bakmalıyız. Kavgadan ziyade tepede bir iktidar mücadelesi var. İktidarın gücü arttıkça imkanları genişledikçe, herkesin o alandan pay kapma mücadelesi. Muhalefet buradan bir şey bize yarar mı diye düşünüyorsa bu da muhalefet acziyeti

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber