Danıştay'dan MEB'in yönetici atama hükmüne durdurma kararı...

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Temmuz 2005 11:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı Kurumları Yöneticilerinin Atanması ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Kararda, "kariyer" ve "liyakat" değerlendirmesi yapılarak, "liyakatin" kriterleri objektif olarak belirlenmiş bir yazılı sınavla saptanabileceğine işaret edildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Eğitim-Sen'in 2 Aralık 2004 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davanın ilk aşaması sonuçlandı.

Danıştay 2. Dairesi, dava konusu yönetmeliğin bazı hükümlerinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu.

Daire'nin gerekçeli kararında, memurların sınıflarının değiştirilmesi suretiyle naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğunun idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğuna işaret edildi.

Devlet Memurları Yasası'nın "kariyer" ve "liyakat" ilkelerini öngördüğü kaydedilen kararda, "Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği de tabiidir" denildi.

"OBJEKTİF ÖLÇÜTLERDEN YOKSUN"
Dava konusu düzenlemenin, eğitim kurumu müdürlüğüne atanmak üzere başvuruda bulunan adayların başvurularının Değerlendirme Komisyonu'nca değerlendirilerek, Değerlendirme Formu üzerinde en yüksek puan alan ilk beş adayın makama sunulması ve atamaya yetkili makamca uygun görülmesi halinde bu adaylardan birinin atamasının yapılmasının öngörüldüğü anımsatılan kararda, şöyle denildi:

"Kamu hizmetinin etkin ve süratli bir şekilde yürütülmesinin sağlanması amacıyla, liyakatın; kriterleri objektif olarak belirlenmiş bir yazılı sınavla saptanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.
İptali istenilen düzenlemede yer alan aday sayısının fazlalığının; birinci aday ile beşinci aday arasındaki puan yelpazesinin olağanüstü bir şekilde açılmasına neden olacağı çekişmesiz olup, atamaya yetkili makamın, bu beş adaydan puanı en düşük adayı da atayabileceği göz önüne alındığında, böyle bir takdire imkan tanıyan ve objektif ölçütlerden yoksun olan bu düzenlemenin, liyakat ilkesine uygunluğundan söz etmek imkansızdır.
Öte yandan, bu adaylardan uygun görülmesi halinde birisinin atamasının atamaya yetkili makamca yapılması şeklindeki düzenleme; atamaya yetkili makamın öznel değerlendirmelerine ve mutlak takdirine yol açıcı nitelik arzetmektedir.
"

Kararda, eğitim kurumu müdürlüğüne atamalarda, en uygununun seçilmesi yönünde nesnel ölçüt öngörmeyen, atamaya yetkili makamın öznel değerlendirmelerine ve mutlak takdirine meydan verecek mahiyet taşıyan yönetmelik hükümlerinde kamu yararı ve hizmetin gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı vurgulandı.

ROTASYON

"Bulundukları eğitim kurumu müdürlüğünde en az beş yıl süreyle görev yapanların bu süreye ait çalışmaları dikkate alınarak, gerekli görülmesi halinde atamaya yetkili makamlarca görev yerleri aynı veya bir üst tip eğitim kurumu müdürlüğü olacak şekilde değiştirilebilir" şeklinde hüküm de irdelenerek, yürütmesi durduruldu.


Gerekçede, şöyle denildi:

"Yönetimin, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak, personelin bir hizmet biriminde uzun süre görev yapmasının, gerek personel ve gerekse hizmet yönünden ortaya çıkartabileceği olumsuzlukları gidermek ve yine personelin, ekonomik, kültürel ve coğrafi koşulları bakımından farklı yurt bölgelerinde hizmet yapmalarını sağlamak gibi amaçlarla 'rotasyon' uygulaması yapabileceği açıktır.
Ancak, bu uygulamanın objektif ölçütlere bağlanması ve personel arasında herhangi bir nedenle ayrıma yol açacak şekilde uygulanılmasından kaçınılması, görev ve hizmet bölgelerinde süresini dolduran personelin sonraki hizmet yerlerinin ve görevleri ile görev unvanlarının net biçimde belirlenmesi gerektiği de tabiidir.
Uyuşmazlık konusu hükümde, bulunulan eğitim kurumu müdürlüğünde geçirilecek süreye sınırlama getirilmişse de, bu süreleri dolduran yöneticilerin atanacakları yerler arasında aynı tip eğitim kurumu müdürlüğüne de yer verildiği, öte yandan, genel ve soyut nitelik taşıyan " ...gerekli görülmesi halinde..." gibi bir ifadenin ise subjektif uygulamalara neden olabilecek mahiyet taşıdığı, dolayısıyla düzenlemenin bu haliyle yöneticilerin atanacakları yerlerin belirlenmesi konusunu açık kurallara bağlamadığı anlaşılmaktadır." Bu durumda, dava konusu Yönetmelik hükmünün rotasyon uygulaması yapmayı sağlayacak nitelikte olduğunun kabulüne olanak görülmemektedir."

Danıştay 2. Dairesi'nin bu kararına itiraz edilirse dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na gidecek.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber