Ramazan davulu yavaş yavaş tarihe karışıyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Temmuz 2012 17:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sakarya'da 30 yıldır davul ustalığı yapan Sami Esen (57), Ramazan davulu satışlarının son yıllarda iyice düştüğünü belirtiyor. Esen, "Bu sene Ramazan için sadece 3 davul sattım. Önceki yıllarda 20-25 tane davul satardık. Eski günleri özlüyoruz. Asıl üzücü olan ise artık bu geleneksel sanatımızı sürdürecek yeni davul ustalarının yetişmemesi." diyor. Sakarya'da Ramazan davulu üreten iki kişi kaldıklarını kaydeden Esen, "Çırak bulamıyoruz. Bu geleneksel sanatımız bizimle ölecek galiba" ifadelerini kullanıyor.Davulculuk mesleğinin teknolojinin gelişmesiyle birlikte yavaş yavaş tarihe karışmaya başladığını dile getiren Esen, "Önceleri Ramazan davulu sahura kaldırmanın olmazsa olmaz aracıydı. Bu gün o kadar çok saat, cep telefonu, alarm cihazları gibi ürünler var artık bazı insanlar Ramazan davuluna gerek olmadığını düşünüyor. Bu sebeple de her geçen gün Ramazan davulcusu azalıyor. En önemli sebep bu galiba." diye konuşuyor.

Esen, 3 yıl öncesine kadar Ramazana birkaç gün kala 20-25 davul satarken, bu Ramazan için ise sadece 3 davul sattığının altını çiziyor. Esen, tamir ve bakım için gelen davul sayısında da büyük bir azalma olduğunu belirterek şunları kaydediyor: "Davulun fiyatı 150 lira. Satışlarımız iyice düştü. Bunun yanında davulunu tamire getirenlerin sayısı da oldukça geriledi. Geçen sene Ramazan ayında sadece 8 davul tamiri yaptık. Bir davulun ömrü en çok 3 yıl. Üç yılsonunda patlar, ya da tamir edilmesi gerekir. Ancak artık tamire gelen davul sayısı da satışı gibi giderek azalıyor. Bu sebeple geçimini temin etmek için davulculuğun yanında ayakkabı ustalığı da yapıyorum."

Davulun keçi derisinden yapıldığını, keçi derisi bulamamaları sebebiyle artık İtalya'dan gelen filmle (bir tür plastik) davul yaptıklarını dile getiren Esen, "Davul üretiminin giderek düşmesiyle artık keçi derisi ayrılmıyor. Biz de davul yapımında İtalya'dan gelen filmleri kullanıyoruz. Davulun kasnağını ise Bursa Kemalpaşa'dan getirtiyoruz. Kasnak, gürgen, ceviz ve kayın ağcından yapılıyor. İki günde bir davul üretebiliyorum." şeklinde konuştu.

Yüzyıllar boyu gelenek haline gelmiş Ramazan davulculuğunun yaşatılması gerektiğini vurgulayan Esen, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tedbir almasını istiyor. Davul yapımıyla ilgili kurslar düzenlenebileceğini anlatan Esen, "Bu güzel renkli geleneğimizden vazgeçmememiz gerekir. Ramazan davulsuz sahurun tadı eksik kalıyor. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, kültürel geleneklerden vazgeçmememiz, yaşatmamız, gelecek kuşaklara aktarmamızın bir görev olduğunu düşünüyorum. Davul ustası olarak bir çırak yetiştiremediğim için üzülüyorum" diyerek duygularını dile getiriyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber