Emniyet: Sedat Selim Ay'ın davalarının sonuçları terfi almasına engel değil

Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atanan Sedat Selim Ay ile ilgili dava ve idari soruşturmaların sonuçlarının, kendisinin rütbe terfi almasına ve söz konusu makama atanmasına engel teşkil etmediğini bildirdi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 27 Temmuz 2012 12:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emniyet, son günlerde bazı basın ve yayın organlarında Emniyet Teşkilatı ile ilgili çıkan haberler üzerine bir açıklama yaptı. Emniyet teşkilatının değişen güvenlik ihtiyacını karşılamak amacıyla personel, eğitim, araç-gereç, tesis, teknoloji ve gerekli her türlü alanda sürekli bir gelişme içerisinde olduğunun belirtildiği açıklamada, bu gelişim ve dönüşümle en kaliteli güvenlik hizmetini sunmaya çalışırken, suç ve suçlularla mücadelesini kanunlar çerçevesinde yürüttüğü ifade edildi.

Emniyet teşkilatının yaklaşık 260 bin kişilik personeliyle görev ve hizmetlerini yerine getirirken, her gün milyonlarca vatandaşla iletişim içinde olmak zorunda olunduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bu süreçte, personelden yanlış davranış ve tutumlar içerisine girebileceklerin olabileceği değerlendirilmekle beraber; kurum olarak işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans ilkesi gereği, aykırı davranış gösterenler hakkında adli ve idari işlemler titizlikle yapılmakta, olaylar gerekli her durumda görevlendirilen Polis Başmüfettişleri veya Bakanlık Müfettişleri tarafından incelenmektedir." denildi.

495 PERSONEL MESLEKTEN İHRAÇ EDİLDİ

Emniyet teşkilatında 2011 yılından bugüne kadar 1,5 yıl işkence ve kötü muameleden dolayı meslekten çıkartılmayı gerektirecek bir suç işlenmemiş olmakla birlikte diğer disiplin suçları ile ilgili toplam 15 bin 330 disiplin cezası verildiği ve 495 personelin meslekten ihraç edildiğinin anlatıldığı açıklamada, adli ve idari soruşturmaların personelin terfi ve atamalarında ilgili kurullar tarafından göz önünde bulundurulduğu kaydedildi.

Yargı organları ve uluslararası mahkeme kararlarının idare açısından bağlayıcı olduğundan verilen hüküm çerçevesinde hareket edildiğinin dile getirildiği açıklamada, "İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atanan Emniyet Müdürü Sedat Selim Ay ile ilgili davaların ve idari soruşturmaların sonuçları kendisinin rütbe terfi almasına ve söz konusu makama atanmasına engel durum teşkil etmemektedir. Emniyet Müdürü Ay hakkında Yargıtay'ca onanmış hiçbir ceza olmadığı gibi haberlerde sunulan iddiaların aksine Türkiye, Emniyet Müdürü'nün fiilleri dolayısıyla AİHM'de ceza almamış; olayda adı geçen bayanın ifadelerinde veya doktor raporlarında hiçbir darp-cebir ve tecavüz iddiası veya belirtisi olmadığı halde, gözaltı işleminden dokuz ay sonra yapmış olduğu iftiralar nedeniyle yetersiz tahkikattan dolayı cezalandırılmıştır. Emniyet Müdürü Ay, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde komiser olarak 1996 ve 1997 yıllarında görev yapmakta iken; Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) adlı silahlı terör örgütünün roketli, bombalı ve otomatik silahlarla Sultanbeyli Kaymakamlığı, emniyet müdürlükleri ve bazı siyasi parti binalarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar ile sivil vatandaşlara ve polise yönelik infaz eylemleri sonrası başlatılan operasyonlara katılmış ve çok sayıda terör mensubunun silahları ve bombaları ile birlikte ele geçirilmesinde görev almıştır. 1996 ve 97 yıllarında gerçekleştirilen operasyonlar sonrası açılan davaların; 'tecziyesine ve ertelenmesine' dair karar bozularak zaman aşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmakla beraber, yerel mahkemelerin her iki tecziye kararı da Yargıtay'ca onanmamıştır." denildi.

"İDDİA HERHANGİ BİR MESNEDE DAYANMIYOR"

"Söz konusu olay ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından (Başvuru no: 71908/01) verilen kararda "Her ne kadar başvuran şokta olması sebebiyle ne savcıya ne hâkime ne de kendisini muayene eden doktora göz altında yaşadıklarını anlatabildiğini ifade etse de konuyla ilgili olarak yetkili makamlara bilgi vermek için yaklaşık 9 ay beklemesi ilginç bir durum arz etmektedir. ?AİHM, her türlü makul şüpheciliğin de ötesinde başvuranın yaşadığını iddia ettiği kötü muameleler nedeni ile AİHS?nin 3. maddesinin (işkence yasağı) ihlal edildiği sonucuna ulaşamamaktadır. ?AİHS?nin 3.maddesinin ihlal edilmediğine kanaat getiren AİHM, başvuran tarafından talep edilen maddi tazminatın reddedilmesinin uygun olacağının kanaatindedir" denildiğinin aktarıldığı açıklamada, ayrıca iddia edilen tecavüz olayı ile ilgili Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 17.10.2000 tarih ve Hz: 1999/2078 sayılı takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekildi.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı müfettişlerinin 29.07.2002 Tarih ve 556 sayılı yazısı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 19.09.2002 tarih ve 3561/02 sayılı inceleme raporunda ise iddianın herhangi bir mesnede dayanmadığı, örgütün baskı ve yönlendirmesi sonucu söz konusu iddiada bulunulduğu, tecavüze uğramadıkları halde kamu görevlileri hakkında kasıtlı olarak bu iddialarda bulunulduğu ve benzeri sonuçlarla rapor tanzim edildiği sonucuna varıldığının anlatıldığı açıklamada, "Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği için kanunlar çerçevesinde daha iyi hizmet sunmayı hedefleyen Emniyet Teşkilatı yasalara aykırı davranışlarda bulunan personeline kanunlar çerçevesinde gerekli yasal işlemleri yapmaktadır. Ancak tüm adli ve idari soruşturma ve kararları görmezden gelinerek yapılan mesnetsiz iddia, haber ve yorumlar nedeniyle bu açıklamanın yapılması zarureti hâsıl olmuştur." ifadeleri kullanıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber