Terörün vahşeti onların rekoru

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 28 Temmuz 2012 10:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ESRA TÜZÜN

4 yıl önce derste bombalanan öğrenciler o yıl Diyarbakır'da üniversiteyi kazanma rekoru kırdı. Üniversiteli olan bin 500 öğrencinin yüzde 95'i tıbba girdi

Dört yıl önce 3 Ocak akşamı... Diyarbakır'da teröristlerin önceden patlayıcı yüklediği araç, askeri personeli taşıyan otobüs geçerken uzaktan kumanda ile patlatıldı. Bombanın bulunduğu yer Diyarbakır'ın en büyük dershanesinin önüydü. Sınıflarda o anda tam 700 öğrenci vardı. Kendilerine bir gelecek kurmak için çalışan bu gençlerden 6'sı hayatını kaybetti. 67 kişi de yaralandı. İşte Vedat Bora o 67 kişiden biri ve en küçüğüydü. Bomba patladığında dershanenin tam önünde arkadaşıyla duruyordu. Birden büyük bir alev topu gördü ve yanmaya başladı. Bilincini kaybetmediği için hayatta kaldığını söylüyor çünkü kendi kendini söndürebilmiş. Kış olduğu için üzerindeki giysiler bütün vücudunun yanmasını engellemiş. Ambulansın içindeki çığlıkları bile hatırlıyor. Zihni bulanıkl aşmadan önce son duyduğu cümle, "Hayati risk t aşıyor " olmuş. Yanıklardan dolayı sonrasında tanınmaz halde altı ay geçirmiş. Yeni yeni delikanlı olmaya hazırlanırken tam 6 ay aynaya bakamayacak halde yaşamış. Vedat Bora, "16 yaşındaydım ve ölümün ne kadar kolay olduğunu o zaman öğrendim" diyor. Bora, hastanede ölümle kalım arasında gezinirken diğer arkadaşları da teröre karşı çok önemli bir mücadele vermeye başlamışlar. Bombalandığı için bir harabeye dönen, tavanı çöken, bütün camları kırılan bina üç gün üç gece çalışılarak onarılmış. Öğretmenler hiç uyumadan onarıma katılmışlar. Üç gün sonra pazartesi günü dershane tekrar eğitime başlamış. O gün sınıfa öğrenciler güllerle davet edilmiş. Tek bir öğrenci bile korkup kaydını sildirmemiş. Öğretmenler yaralı öğrencilerini aylarca evde, hastanede çalışt ı r m a y a başlamış. Kimi koltuk değn e ğ i , k i m i tekerlekli sandalye ile derslere katılmış. Patlamadan sekiz ay sonra ilk sonuçlar ortaya çıktığında ise büyük bir zafer kazanılmış. O yıl hayatlarına bomba düşen öğrenciler Diyarbakır'da üniversiteyi kazanma rekoru kırmışlar. Tam bin 500 öğrenci üniversiteye yerleşmiş. Bombanın canlı tanığı olan öğrencilerden 95'i tıp fakültesini kazanmış, bir sonraki yıl bu öğrencilerden 102'si aynı bölüme girmiş.

"BİZ KARDEŞ DEĞİLİZ"

Vedat Bora ise, o tarihte, hastaneden zar zor izin alıp katıldığı sınavda Diyarbakır Fen Lisesi'ni kazanmış. O dershanenin yaralanan en küçük çocuğu olduğu için özel bir programla sınavlara hazırlanmış. Yine o patlamada yaralanan öğretmeni Eyüp Yüksel tarafından özel olarak çalıştırılmış. Bu yıl üniversite sınavına girdi. Mühendis olmak istiyor. Hedefi Boğaziçi Üniversitesi. Bombalı eylemi yapanlar 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 75 yıl hapis cezasına çarptırıldığında Vedat Bora'nın içi biraz olsun rahatlamış ancak bu eylemi yapanların da Kürtçe konuştuğunu fark etmiş. Aynı onun annesi ile konuştuğu gibi... Bora, "Annem yalnızca Kürtçe bildiği için biz onunla Kürtçe konuşuruz. O eylemi yapanlar da Kürtçe konuşuyorlardı ama herkes bilsin biz onlarla hiçbir şekilde kardeş değiliz. Onlar katil" diyor. O patlamada hayatını kaybeden 17 yaşındaki Eren Şahin'in annesi Oya Eronat da terörle mücadele etmek için milletvekili olan bir isim.

YENİDEN ANNE BABA OLDULAR

Diyarbakır'daki Koşuyolu Parkı'nda, 2006'da bir termosa yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 7'si çocuk 10 kişi öldü. İşte o patlamada en büyük kaybı Çetinkaya ailesi verdi. Bebeğini hastaneye götürdükten sonra kız kardeşinin evine dönen Maide Çetinkaya bacağını kaybetti; kız kardeşi ve üç çocuğu o patlamada öldü. Henüz üç aylık olan bebeği Abdurrahman, 3 yaşındaki Nazan ve 4 yaşındaki Nazlıcan... Minicik çocukları hedef alan bu terör eyleminin ardından yaşananların unutulmaması için o parka bir anıt heykel dikildi.

HEYKELİNİ HİÇ GÖRMEDİ

Maide Çetinkaya, o heykeli hiç görmemiş. Şimdi protez bacağı ile yaşıyor. Ancak dağılan ailelerini bir araya getirmek için eşi Mehmet Çetinkaya ile birlikte yeniden anne baba olmuşlar. Dicle ve Nurcan'a, kaderleri benzemesin diye ölen kardeşlerinin adı verilmemiş. Onların bir anda sessizleşen evi şimdi yeniden çocuk sesleri ile doluyor. Baba Mehmet Çetinkaya çocuklarının ölümüne neden olan kişiler yakalandığında duruşmalara katılmış. 3 kişiye ceza yağmış. 11 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 216 yıl hapis cezası almışlar. Ancak Çetinkaya, "Bir kez bile gözüme bakıp bana yaşattıkları için özür dilemediler, biliyor musunuz" diyor.

GAZİ OLDUK

Şimdi aileleriyle mücadele veriyorlar, Yeşilkart'la taktırdıkları protezi yenilemek istiyorlar. Çetinkaya, eşinin gazi ilan edileceği günü iple çekiyor. Yeni yasa çıkarsa çektikleri acıların bir az olsun paylaşılacağına en azından ekonomik zorluklarının azalacağına inanıyor.

HEYKELLERİ VAR

Bombanın patladığı yere yapılan 8 metrelik anıt heykelle, barış güvercinleri, bomba figürleri ve hayatlarını kaybeden çocukların ruhlarının göğe yükselişi anlatılıyor.

Dört yıl önce 3 Ocak akşamı... Diyarbakır'da teröristlerin önceden patlayıcı yüklediği araç, askeri personeli taşıyan otobüs geçerken uzaktan kumanda ile patlatıldı. Bombanın bulunduğu yer Diyarbakır'ın en büyük dershanesinin önüydü. Sınıflarda o anda tam 700 öğrenci vardı. Kendilerine bir gelecek kurmak için çalışan bu gençlerden 6'sı hayatını kaybetti. 67 kişi de yaralandı. İşte Vedat Bora o 67 kişiden biri ve en küçüğüydü. Bomba patladığında dershanenin tam önünde arkadaşıyla duruyordu. Birden büyük bir alev topu gördü ve yanmaya başladı. Bilincini kaybetmediği için hayatta kaldığını söylüyor çünkü kendi kendini söndürebilmiş. Kış olduğu için üzerindeki giysiler bütün vücudunun yanmasını engellemiş. Ambulansın içindeki çığlıkları bile hatırlıyor. Zihni bulanıkl aşmadan önce son duyduğu cümle, "Hayati risk t aşıyor " olmuş. Yanıklardan dolayı sonrasında tanınmaz halde altı ay geçirmiş. Yeni yeni delikanlı olmaya hazırlanırken tam 6 ay aynaya bakamayacak halde yaşamış. Vedat Bora, "16 yaşındaydım ve ölümün ne kadar kolay olduğunu o zaman öğrendim" diyor. Bora, hastanede ölümle kalım arasında gezinirken diğer arkadaşları da teröre karşı çok önemli bir mücadele vermeye başlamışlar. Bombalandığı için bir harabeye dönen, tavanı çöken, bütün camları kırılan bina üç gün üç gece çalışılarak onarılmış. Öğretmenler hiç uyumadan onarıma katılmışlar. Üç gün sonra pazartesi günü dershane tekrar eğitime başlamış. O gün sınıfa öğrenciler güllerle davet edilmiş. Tek bir öğrenci bile korkup kaydını sildirmemiş. Öğretmenler yaralı öğrencilerini aylarca evde, hastanede çalışt ı r m a y a başlamış. Kimi koltuk değn e ğ i , k i m i tekerlekli sandalye ile derslere katılmış. Patlamadan sekiz ay sonra ilk sonuçlar ortaya çıktığında ise büyük bir zafer kazanılmış. O yıl hayatlarına bomba düşen öğrenciler Diyarbakır'da üniversiteyi kazanma rekoru kırmışlar. Tam bin 500 öğrenci üniversiteye yerleşmiş. Bombanın canlı tanığı olan öğrencilerden 95'i tıp fakültesini kazanmış, bir sonraki yıl bu öğrencilerden 102'si aynı bölüme girmiş.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber