Edirne Sarayı'ndaki bulgular Osmanlı tarihine ışık tutuyor

Sarayın günümüze ulaşan bölümlerinden Matbaha-i Amire ve Kum Kasrı Hamamı, 3 yıllık restorasyon çalışması sonucu yok olmaktan kurtarıldı.

Topkapı'dan sonra Osmanlı devletinin ikinci büyük sarayı olma özelliğini taşıyan yeni sarayda, 2009 yılında arkeolojik kazı ve restorasyon çalışması başlatıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özer başkanlığında yürütülen çalışmalarda önemli mesafeler alındı.

Saray yapılarında restorasyon devam ederken, Türkiye'nin değişik üniversitelerinin Mimarlık, Arkeoloji, Sanat Tarihi, Seramik, Geleneksel Türk El Sanatları, Fotoğrafçılık bölümlerinden gelen öğretim üyesi, uzman ve öğrencilerden oluşan 30 kişilik ekip ile 25 civarında işçi, Haziran ayından bu yana alanda çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan kazılarda, Osmanlı şehircilik altyapısını gösteren temiz ve atık su kanalları, rögarlar ile Tunca Nehri boyunca devam eden sur kalıntıları, mutfak malzemesi ve ocak gibi önemli bulgular elde edildi. 2012 arkeolojik kazı çalışmalarında, Osmanlı Saray mutfağındaki zenginliği gösteren mavi-beyaz olarak bilinen seramik kaplar, fincanlar, meyve tabakları, kaseler, şamdanlar, hokkalar, kavanozlar, sürahiler ve ibrikler bulundu. 16. yüzyılın ilk yarısına ait olduğu tespit edilen malzemelerin İznik, Edirne ve Kütahya üretimi olduğu belirlendi.

Kazılarda ayrıca, Balkan savaşlarının izlerini taşıyan ve bu bölgede yaşayan savaşa ait kalıntı, buluntular da ele geçirildi. Top gülleleri