Görev yeri değişen memura disiplin cezası uygulaması
Kamu görevlisinin eski görev yerinde belirlenen disipline konu işlem, karar ve eylem ile tutum ve davranışları nedeni ile önerilen disiplin cezasına yönelik değerlendirmenin görevi statüsü ile fiilin işlendiği tarih esas alınarak fiilin işlendiği dönemdeki görevli bulunduğu yer disiplin amiri tarafından verileceğine dair MEB Hukuk Müşavirliğinin 04.04.2012 tarih ve 27664 sayılı görüş yazısı aşağıdadır.
Görüş yazısı Danıştay 8.Dairesininn 22.11.1997 tarih ve 1195/3916 esas ve 1997/4112 sayılı karara da uygundur.
Dairesi SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı 1997
Karar No 4112
Esas Yılı 1995
Esas No 3916
Karar Tarihi 22.12.1997
KARAR METNİ
Kamu Görevlisinin Görev Değişikliğine İlişkin İşlemin İptalinden Önce Ki Disipline Konu Tutum Ve Davranışları Nedeniyle Cezalandırılabileceği ve Usulüne Uygun Olarak Tesis Edilmiş Uyarma Kınama Cezalarının Anayasasının 138. Ve 657 Sayılı Yasanın 135. Ve 136 Maddeleri Uyarınca
Yargı Denetimi Dışında Bırakılacağı Hk.
Davacının, Altındağ Belediyesi, İktisadi Teftiş Kurulu Müdürlüğünde müfettiş olarak görevli iken izin almadan görev yerini terk ettiği gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/A-b maddesi gereğince uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Altındağ Belediyesi Disiplin Amirleri Yönetmeliğine ekli çizelgede, Teftiş Kurulu Müdürlüğünde görevli müfettişlerin disiplin amirinin Teftiş Kurulu Müdürü olduğunun belirtildiği, dosyanın incelenmesinden, kadrosu Teftiş Kurulu Müdürlüğünde kalmak kaydıyla görevlendirilen davacının, geçici görevde bulunduğu İktisadi Teftiş Kurulu Müdür Vekili tarafından izin almadan görev yerini terk ettiği gerekçesiyle uyarma
cezası ile cezalandırıldığı ve bu cezaya karşı yaptığı itirazın Belediye Başkanı tarafından reddedildiğinin anlaşıldığı, olayda davacının İktisadi Teftiş Kurulu Müdürlüğü emrine müfettiş olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemelerinin ... gün ve ... sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinden, söz konusu işlemin tesis tarihi olan ... tarihten itibaren bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalktığı, dolayısıyla davacının Teftiş Kurulu Müfettişliğinin devam ettiği ve İktisadi Teftiş Kurulu Müdür Vekili tarafından uyarma cezası ile cezalandırılmasının mümkün olmadığı, diğer bir anlatımla hukuka aykırılığı saptanan bir işleme
bağlı olarak yapılan atama sonucunda, bu işlemin hukuken doğmamış olduğunun kabulü ile buna bağlı diğer işlemlerin de hukuken geçersiz olduğu sonucuna varılarak, ilgilinin disiplin amiri olmayan İktisadi Teftiş Kurulu Müdür Vekili tarafından uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Ankara 6. İdare Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının, Anayasanın 129. maddesinin 3. Fıkrası ile 657 sayılı Yasanın 135 ve 136. maddeleri uyarınca uyarma ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağı, davacının İktisadi Teftiş Kurulu Müdürlüğüne müfettiş kadrosu ile görevlendirildiği ve birim Müdürünün de disiplin amiri olduğu öne sürülerek 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Uyuşmazlık, belediye müfettişi olan davacının uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden, ... Belediyesi Teftiş Kurulu müfettişi olan davacının ... gün ve ... sayılı Belediye Başkanlığı işlemi ile İktisadi Teftiş Kurulu Müdürlüğü emrine Müfettiş olarak atandığı ve 26.4.1994 tarihinde bu görevine başladığı, görevlendirme işleminin iptali istemiyle açılan davada Ankara 6. İdare Mahkemesinin ... gün ve ... esas sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, bu arada davacıya ... günü izin almadan görev yerini terk ettiği gerekçesiyle İktisadi Teftiş Kurulu Müdürü tarafından ... gün ve ... sayılı işlem ile uyarma cezası verildiği, ilgilinin yargı kararı üzerine ... gününde Teftiş Kurulu Müdürlüğündeki görevine yeniden başladığı, İdare Mahkemesince de yürütmenin durdurulmasına karar verilen ... tarihli görevlendirilme işleminin tesis edildiği tarihten itibaren bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalktığı, buna bağlı diğer işlemlerin de hukuken geçersiz olduğu görüşüyle İktisadi Teftiş Kurulu Müdürü tarafından verilen cezanın yetki yönünden iptal edildiği anlaşılmıştır.
Anayasanın 129. maddesi ile 657 sayılı Yasanın 135. ve 136. maddeleri uyarınca uyarma ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağı genel kural olmakla birlikte usulüne uygun olarak tesis edilmemiş olan uyarma ve kınama cezalarının yargı denetimine tabi tutulacağı açıktır.
Olayda, Altındağ Belediyesi Disiplin Amirleri Yönetmeliğine ekli cetvelde İktisat İşleri Müdürlüğündeki müfettişlerin disiplin amirinin birim Müdürü olduğu ve disiplin cezasına konu fiilin işlendiği tarihte davacının, İktisat İşleri Müdürlüğünde görevli bulunduğu, Ankara 6. İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine de idarece ... gününde yeniden eski görev yerinde başlatıldığı görülmektedir.
Bu durumda, idare mahkemesince yürütmenin durdurulması kararı üzerine görevlendirme işleminin tesis edildiği tarihten itibaren bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalktığı gerekçesiyle uyarma cezasının yetkisiz disiplin amiri tarafından verildiği öne sürülüyor ise de, idarenin ... günü verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine İdari Yargılama Usulü Yasasının 28. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 30 gün içinde işlem tesis etmeye yetkili bulunması karşısında, mahkemece bu hususların yerine getirip getirilmediği araştırılmadığı gibi yürütmenin durdurulması kararı ile tesis edilen işlemin hukuken doğmamış olduğundan bahisle ilgilinin yargı kararı uygulanıncaya kadar görevli bulunduğu yerdeki kusurlu fiil ve davranışları nedeniyle bulunduğu yer disiplin amirince cezalandırılamayacağı yolundaki kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, karar verildi.
AZLIK OYU
657 sayılı yasanın değişik 135. maddesi, disiplin amirleri ta rafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kuruluna itiraz edileceğini, diğer cezalara karşı idari yargı yoluna başvurulabileceğini belirterek, uyarma ve kınama cezalarına karşı idari yargı yolunu kapatmıştır.
Bu düzenlemede Anayasanın 129. maddesine de aykırılık bulunmamaktadır. Yasanın belirtilen hükmü uyarınca, uyarma cezasına karşı açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken işlemin yetki yönünden iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekeceği oyu ile karara gerekçe yönünden katılmıyorum. (MT/ES) (DAN-DER; SAYI:96)
İşte; MEB Hukuk Müşavirliğinin 04.04.2012 tarih ve 27664 sayılı görüş yazısı
Ahmet KANDEMİR
Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu