İşte Devlet Tiyatrolarındaki yolsuzluğu açıklayan rapor

Haber Giriş : 03 Eylül 2005 09:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınmasının önerildiği soruşturmanın tam metni ortaya çıktı. İşte Bilgin'i koltuğundan eden 1trilyon 100 milyarlık rapor:

- Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevinden alınmasının önerildiği soruşturma raporunun tam metnini GÖZCÜ ele geçirdi. Bilgin'in ?görevden alınması?na dayanak gösterilen soruşturma raporunda maaş alınan bankanın vakfa 1 trilyon 100 milyarın aktarılması, diğer bankaların önerilerinin dikkate alınmaması etkili oldu.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, yıllarca devlette önemli görevlerde bulunmuş bir isim. Terörün yaygın olduğu dönemde Siirt Valiliği görevinde bulunuyordu. Terörün yalnız güvenlik önlemleriyle değil, yeni iş olanaklarına kavuşturulmasıyla önleneceğini bildiği için özel idare müdürlüğü olanaklarıyla yatırımlara yönelmiş ve önemli mesafeler de almıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine başladıktan sonra bakanlığına bağlı kurumlarda değişiklik yaparken, kimileri bakanın ?siyasi? davrandığını öne sürdü. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınışı üzerine çok değişik yorumlar yapılmaya başlandı. Yapılan atamalar sırasında sanatçıları kırmamaya özen gösteren Bakan Atilla Koç, ne yazık ki üslubunu değiştirdi ve sert ifadelerde bulunmaya başladı. Bu tutum bakana yakıştırılamadı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önüne getirilen her kararname için ayrı bir titizlik gösterdiği biliniyor. Görevinden alınmasına ilişkin gelen kararnameleri inceliyor ve kararname sahibi her bakandan ?niçin görevden alınmak istendiğinin gerekçesini? istiyor. Eğer, gönderilen gerekçeyi yetersiz, ya da dayanaktan yoksun buluyorsa, bu kararnameleri imzalamıyor. Bugün bunun sayısının örnekleri bulunuyor.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevinden alınması sırasında da Cumhurbaşkanı, büyük bir olasılıkla ilgili bakandan ya da Başbakandan bilgi istemiştir. Görevden alınmasına ilişkin gerekçeleri öğrenmiştir.

Lemi Bilgin'in görevinden alınması üzerine Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne Mine Acar getirildi. Bilgin, İstemihan Talay'ın Kültür Bakanı olduğu dönemde de görevden alınmış, daha sonra mahkeme kararıyla görevine dönmüştü. Bu kez görevden alınmaya gerekçe olarak ?soruşturma raporu? gösteriliyor. Eğer, soruşturma raporunda yer alan iddialar bazılarının öne sürdüğü gibi dayanaksız ise bu da kuşkusuz mahkemeden döner.

Mine Acar'ın AKP'lilerle bir bağlantısı olduğu söylenemez. Başı kapalı da değil, tiyatro dünyasının dışından olan birisi de değil. Kültür Bakanlığı'ndan Mine Acar hakkında bilgi aldığımızda, bu kişinin Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kürsüsü mezunu olduğunu, 1984 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nde Dramaturg olarak göreve başladığını, 2000 yılında Devlet Tiyatrolarında açılan sınavı birincilikle kazanarak sanatçı kadrosuna geçtiğini, 3 yılı aşkın bir süredir ?reji asistanı? olarak görev yaptığını öğreniyoruz.

İŞTE SORUŞTURMA RAPORU

Bir genel müdürün görevden alınmasına, o genel müdürlüğün mensuplarının bu kadar tepki göstermesi de kamu kesiminde pek yaşanılır olay değil. Bu da Bilgin'in sevildiğini gösteriyor. Son dönemlerde Bilgin'in görevinden alınacağı söyleniyordu.Devlet Tiyatroları ile ilgili bazı iddialar ortaya atılıyordu.

İddialar araştırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettişleri Abdullah Kocapınar ve Mustafa Hakan Helva tarafından düzenlenen 22 Temmuz 2005 tarih ve 32/2, 36/2 sayılı soruşturma raporuna göre öne sürülen 18 ayrı konu incelendi ve bunların önemli bir bölümünün gerçek olmadığı anlaşıldı.

Soruşturma Raporunda, müfettişler Genel Müdür Lemi Bilgin ve bazı görevlileri suçlu buldu ve ?görevlerinden alınması ve değişik disiplin cezaları? da önerdiler. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da, soruşturma raporunda ki öneriler doğrultusunda Lemi Bilgin'i görevden aldı ve yerine Mine Acar'ı getirdi. Acar, bu günlerde basın toplantısı yapacak ve yeni çalışma dönemini anlatacak.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınmasına ve idari cezalar verilmesine ilişkin tekliflerin gerekçeleri Müfettişler Abdullah Kocapınar ile Mustafa Hakan Helva'nın düzenlediği raporda şöyle belirtildi:

- BANKA TEKLİFLERİ: Personelin maaş ödemeleriyle ilgili bankayla protokol imzalamadan önce, Genel Müdür Lemi Bilgin, Genel Müdür Yardımcısı Sabri Özmener, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Ruhi Özmen ile dönemin saymanı Ramazan Topaloğlu gerekli araştırma, inceleme, denetim yapmadan, farklı bankaların sundukları teklifleri değerlendirmeden, 31 Aralık 2004'de bir bankayla (İş Bankası) protokol imzaladılar. Bankanın sunduğu teklif mektubunda yapılacak protokol nedeniyle bağışlamayı kabul ettiği nakit meblağın akıbetini kontrol etmeden parayı kurum bütçesine bağış olarak alınması için girişimde bulunmadılar. Bu nedenle Sabri Özmener ve Ruhi Özmen'in uyarma cezası ile tecziyelerine, Genel Müdür Lemi Bilgin'in, Sayman Ramazan Topaloğlu'nun kınama cezası ile tecziyelerinin yerinde olacağı?

- KURUMUN ÇIKARINI DEĞİL: Lemi Bilgin'in başında bulunduğu Devlet Tiyatrolarını çıkarlarını her türlü hukuki ve idari araç-süreçleri kullanarak savunması gerekirken, üçüncü şahıs ve kurumların çıkarlarını Devlet Tiyatrolarının menfaatlerinin üzerinde tuttuğu anlaşıldığından Genel Müdür Lemi Bilgin'in mevcut görevinden alınarak durumuna uygun başka bir görevde değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

- VAKFA PARA: Bankanın verdiği para Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yerine Devlet Tiyatroları Vakfına aktarılmıştır. 1 trilyon 100 milyar lira tutarındaki bağışın kurum bütçesine bağış olarak alınması için Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünce vakıf nezdinde gerekli girişimin yapılması, sonuç alınamaması halinde söz konusu meblağın tazmine gidilmeli.

- DEVLET BANKASI DEĞİL: Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğün internet üzerinden sattığı biletlerin ve Ankara gişelerinden elde edilen hasılatın birkaç gün dahi olsa bankanın Ankara Siteler şubesindeki hesaplara yatırılmaktadır. Bu paranın kamu bankasına yatırılması için çalışma yapılmadığı anlaşılmıştır. İhmali görülen ilgililerin gerekli idari cezalara çarptırılmaları yerinde olacaktır.

- TAKSİM SAHNESİ: İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'nün kirasında bulunan Taksim Sahnesi, 1 Ocak 2002 tarihinden geçerli 1 yıllık kira bedeline ilişkin olarak Fahrettin Aslan vekilleri tarafından açılan kira tespit davası, Yargıtay'da kesinleşmeden, mahkeme kararında belirtilen meblağların ödenmesine sebebiyet verilerek devleti toplam 140 milyar zarara uğratıldı.

- BİLGİSAR YAZILIMI: Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen Bilgisayar Yazılımı ve Destek Hizmetleri Alım İhalesi ile ilgili olarak Genel Müdür Lemi Bilgin'in Muayene ve Kabul Komisyonu tarafından hazırlanan ve nihai şekli 12 Kasım 2004 tarihinde verilen Hizmet İşleri Kabul Tutanağı'nı 10 Aralık 2004 tarihinde onayladı. İhale konusu işin kabulünü sözleşmede belirtilen iş bitim tarihinden 26 gün sonra sonuçlandırıldı. Sözleşmenin süre aşımına ilişkin cezai şartların uygulanmadı ve şirkete 25 milyar 220 milyon lira gecikme cezası kesmesi gerektiği halde bu yönde işlem yapılmadı.

KİM İÇİN NE CEZA ÖNERİLDİ

Soruşturma Raporunda ?uygun görülmesi halinde? kime hangi cezalanın verilmesi gerektiği de şöyle belirtildi:

- Lemi Bilgin (Genel müdür): Üç ayrı ?aylıktan kesme? ve ?kınama? cezası, ayrıca cezai mahiyette olmamak üzere yazılı olarak dikkatinin çekilmesi, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinden alınarak durumuna uygun başka bir görevde değerlendirilmesi.

- Ramazan Topaloğlu (Sayman): İki ayrı ?aylıktan kesme? ve ?kınama? cezası.

- Sabri Özmener (Genel Müdür Yardımcısı): İki ayrı ?uyarma? ve bir ?kınama? cezası.

- - Ruhi Özmen (İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı): Üç ayrı ?uyarma?, bir ?kınama? cezası verilmesi, ayrıca görevinden alınarak başka bir daire başkanlığına atanması.

- İbrahim Kurşun, Ercan Serin, Mustafa Saygılı, Füsun Ataman, Mehmet Akif Yeşilkaya da değişik disiplin cezaları önerildi.

Devlet Tiyatrolarında görevden alma ve müfettişlerin önerdiği disiplin cezaları bunlar. Belki bu raporun GÖZCÜ'de ayrıntılı olarak yayımlanması bazılarını rahatsız etmiştir. Ama gerçeklerin bilinmesi, en azından olayın iç yüzünü öğrenilmesi bakımından da bunların gizlenmemesi gerektiği de bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Kuşkusuz bu konuda hakkında iddialar bulunanların da buna karşı söyleyecekleri olacaktır. Lemi Bilgin ve diğerleri buyursun?

Saygı ÖZTÜRK/GÖZCÜ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber