%14.76'nın hikayesi: ...saat 02:00'da görüşüyorlar. Bakan sabah Tüpraş için satış emri veriyor

Haber Giriş : 23 Eylül 2005 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

1 Mart gecesi İstanbul'dan kalkan ve Eyal Ofer ile Mehmet Kutman'ı taşıyan özel bir uçak, gece yarısı Ankara'ya iniyor. İkili Maliye Bakanı Unakıtan'ın yanına götürülüyor. Saat 02:00'da görüşüyorlar. Bakan, ertesi sabah Tüpraş için satış emri veriyor

Elinde bulundurduğu tahmin edilen yüzde 14.76 oranındaki Tüpraş hissesinin değeri 6 ayda büyük değer kazanan ve İstanbul Galataport ihalesinde 49 yıllığına yayılan ödeme planıyla tartışmalara konu olan İsrail kökenli Ofer Grubu'nun, Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la 2002'den beri 'sık sık' görüştüğü belirlendi. Erdoğan'a teşekkür mektubuyla sonuçlanan buluşmaların en çarpıcı sonucu, Ofer ailesinin büyük oğlu Eyal Ofer'in Unakıtan'la sabaha karşı saat 02.00'de yaptığı görüşmenin hemen ardından Tüpraş hisselerinin Ofer Grubu'na satılması oldu.

Bugüne kadar yalanlanmayan bilgilere göre, Ofer Grubu mart başında Tüpraş'ın yüzde 14.76 oranındaki hissesini 446 milyon dolar (569.3 milyon YTL) karşılığında aldı. Satın alma işlemi esrarengiz bir operasyonla gerçekleşirken hisselerin değeri 6 ayda büyük prim yaptı.

Türkiye'de gündeme oturan bu büyük borsa operasyonunun 1 Mart 2005'te sabaha karşı 02.00'de Unakıtan'ın Ofer Ailesi'nin büyük oğlu Eyal Ofer'le yaptığı gizli görüşmeden doğduğu ileri sürüldü. Hükümetle, Ofer ilişkisi üzerine kulislere yansıyan bilgiler ve belgelere dayalı tespitler şöyle:

28 ŞUBAT PAZARTESİ: Özelleştirme İdaresi (ÖİB), SPK ve İMKB'ye 28 Şubat 2005'te gönderdiği yazılarla, Tüpraş'ın yüzde 14.75'lik bölümünü borsada satmayı planladığını bildirdi.

1 MART SALI: Eyal Ofer ile Global Menkul'un sahibi Mehmet Kutman, 28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece yarısı İstanbul'dan özel bir uçakla Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Ofer ve Kutman ikilisi, kendilerini karşılayan araçla saat 02.00'de Unakıtan'ın yanına götürüldü. Unakıtan, görüşmenin sonunda kendisine bağlı olan ÖİB'ye "Hisseleri satın" talimatını verdi.

ÖİB AYNI GÜN AÇIKLAMA YAPTI: Aynı gün içinde aracı kuruluşlar İş Yatırım ve Global Menkul Değerler ile ÖİB, Tüpraş hisselerinin satışına ilişkin duyurularını yaptı. Bu duyurular 1 Mart tarihli 40 numaralı İMKB günlük bülteninde yayımlandı. Duyurunun yayımlandığı saatlerde Global'in başvuru evrakında eksik olduğu anlaşıldı. Evrak birkaç saat içinde temin edilerek resmi prosedür tamamlandı.

3 MART PERŞEMBE: İMKB Başkanlığı, Ofer-Unakıtan görüşmesinden 2 gün sonra satış işleminin gerçekleşmesi için izin verdi.

4 MART CUMA: Hisselerin satış işlemi 4 Mart 2005'te tamamlandı. Hisselerin Global aracılığıyla 6 fona satıldığı öğrenildi. Ancak Milliyet'in aldığı bilgilere göre, söz konusu fonlardan biri Templaton'a, 5'i ise Ofer'in talimatıyla Global'e kurdurulan fonlardı. Böylece dünyanın önde gelen fonlarından Templaton'ın katılımıyla Tüpraş'ın yüzde 14.76'sı Ofer Grubu'nun eline geçmiş oldu.

28 ŞUBAT 2005 Saat: 23.45
Atatürk Havalimanı'ndan Eyal Ofer ve Mehmet Kutman'ı taşıyan özel uçak Ankara'ya doğru hareket ediyor.

1 MART 2005 Saat: 01:00
Ankara Esenboğa Havalimanı'na inen ikili kendilerini bekleyen arabayla hızla alandan ayrılıyor.

1 MART 2005 Saat: 02:00
Eyal Ofer, Mehmet Kutman ve ekibi, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yanına getirilerek Tüpraş üzerine görüşmeye başlıyorlar.

1 MART 2005 Saat: 09:00
Bakan Unakıtan, kendisine bağlı Özelleştirme İdaresi'ne Tüpraş'ın 14.76'sının Ofer'e satışının talimatını veriyor.

Başbakan Erdoğan: Saat 13:30: Ofer'le hiç görüşmedim. Saat 23:30: Davosta bir kez görüştüm
Başbakan Erdoğan, dün önce tartışılan isim Sami Ofer'le hiç görüşmediğini söyledi. Akşam ATV'ye yaptığı açıklamada ise Ofer ile Davos'ta bir kez görüştüğünü belirtti. Belgeler, Başbakan'ın Ofer Grubu ile dört kez görüştüğünü gösteriyor

İşte Sami Ofer'in teşekkür mektubu

'Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim'
Kısa süre önce gerçekleştirdiğim Ankara ziyaretim sırasında sizinle tanışmaktan şeref duydum, bana ayırdığınız zaman, verdiğiniz cesaret ve konukseverliğiniz için teşekkür ederim.
Bildiğiniz gibi bizim şirketimiz gemi ile taşıma işinde uzun süreden beri faaliyet gösteren bir firma. 1957 yılından bu yana Türk gemicilerle çalışmak bizim için ayrıca büyük memnuniyet.
Bizim organizasyonumuzda yaklaşık 3 bin Türk denizci çalışıyor. Türk denizciler güçlü birer çalışan, iyi denizci ve güvenilir insanlar. Bu yüzden biz daima Türkiye'den denizcileri daha çok istihdam etmeye çalışıyoruz.
Biz inanıyoruz ki, hükümetiniz tarafından gerçekleştirilen bugünkü yasal düzenlemelerin gelecekteki olumlu etkisi ile, yabancı gemi şirketlerinin Türkiye'de kendi ofislerini kuracak olması sayesinde, buralarda Türk çalışanların istihdam oranı artırılacaktır.
Bizim bünyemizde uzun süre çalışan kaptan ve gemi mühendisleri, şu anda pek çok Türk şirketinde yönetici pozisyonlarında başarıyla çalışıyorlar, ayrıca İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'ndaki pek çok kılavuz da bizim eski çalışanlarımız. Bu durum bizim için oldukça memnuniyet verici.
Biz her zaman Türkiye'nin büyük potansiyelini göz önünde bulunduran bir firmayız. Bizim Türkiye ile sadece gemi taşımacılığı alanında ilişkimiz yok. Biz Türkiye'de diğer gelişmekte olan fırsatlarla da ilgiliyiz.
AKP'nin seçimleri kazanmasından bu yana, uzun süredir devam eden ve kritik konularla ilgili reformların uygulanmasına yönelik çabalarınız, Türkiye'nin AB'ye girişine yönelik süreyi hızlandırıcı olacaktır. Bu ülkenin başarısının devam edeceğine yönelik olarak bize iyi bir işaret veriyor. Bu durum bizi Türkiye ile ilgili gelecek fırsatları açısından heveslendirmektedir.
Biz sizin liderliğinizde, Türk sanayisi ve ticaretinin gelişmesine yönelik olarak, yatırım yapmaya hazırız.
Sammy Ofer

Davos'u hatırladı Ankara'yı unuttu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Galataport ihalesini kazanan Sami Ofer'le bir görüşmesinin olmadığını söyledi. Vergi Rekortmenleri ödül töreninden ayrılırken, gazetecilerin sorusu üzerine, "Benim kimseyle, mesela ifade edildiği gibi Sayın Ofer ile Başbakanlık'ta veya bir başka yerde görüşmem olmadı. Kaldı ki her müteşebbisle görüşürüm" dedi.

Başbakan bu açıklamayı 13:30'da yaptı. Akşam ATV'de katıldığı TekeTek programında ise konu ile ilgili soruya cevaben, "Ofer ile Davos'ta bir kez görüştüm" dedi. Başbakan, Ankara Bilkent Otel'de yaptığı görüşme için ise "Hatırlamıyorum" dedi.

Üç görüşme Davos'ta biri Ankara'da oldu
Alınan bilgiler ve ulaşılan belgelere göre, Sami ve Eyal Ofer'in Erdoğan ve Unakıtan'la görüşme trafiği şöyle yaşandı:
1. BULUŞMA 2002'DE: Erdoğan ile Eyal Ofer arasındaki ilk görüşme, 2002 kışında Davos'ta düzenlenen toplantılarda oldu. Eyal Ofer'in Zodiac Maritime Agencies Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla katıldığı görüşmede, Erdoğan, "AKP Genel Başkanı" unvanını taşıyordu. Söz konusu tarihte 3 Kasım genel seçimleri yapılmamış ve AKP henüz hükümet olmamıştı.
2. BULUŞMA 2003'TE: Eyal Ofer'in Erdoğan'la bir sonraki buluşması da 2003 Davos toplantıları sırasında oldu. Ofer bu defa İngiltere menşeili ve lojistik/taşıma sektöründe faaliyet gösteren Associated Bulk Carriers şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı olarak Erdoğan'ın karşısına oturdu. Bu tarihte AKP hükümet olmuş, ancak Erdoğan henüz Başbakanlık'a taşınmamıştı.
3. BULUŞMA İÇİN BALO KAPISINDAN GİRDİLER:
Erdoğan, Davos'tan 6 ay sonra Ofer Ailesi'yle yeniden buluştu. Sami ve Eyal Ofer, özel bir uçakla 14 Ağustos 2003'te Ankara'ya geldi. Önce Unakıtan'la görüşen Oferler, öğleden sonra AKP'nin 2. kuruluş yıldönümü toplantılarının yapıldığı Bilkent Otel'e gitti. Oferler, otelin balo salonunun arka kapısından girerek Erdoğan'ın görüşme için hazırlattığı özel suite çıktılar. Erdoğan da parti il başkanlarına konuşma yaptıktan hemen sonra suite çıkarak Oferler'le bir araya geldi. Oferler, 4 AKP yöneticisinin de katıldığı görüşme sonrasında yine gizlice, ancak bu defa garsonların servis kapısını kullanarak otelden ayrıldılar. İki hafta sonra da Sami Ofer Erdoğan'a bir teşekkür mektubu gönderdi.
4. BULUŞMANIN GÜNDEMİ GALATAPORT: Eyal Ofer'in Unakıtan ve Erdoğan'la dördüncü buluşması, Ocak 2004'te Davos'ta oldu. 4. Vakıf Han ve Galataport Projesi'nin ele alındığı görüşmeye Ofer Şirketler Grubu CEO ve Başkanı sıfatıyla Eyal Ofer, Royal Carribbean Cruises Ltd. CEO'su Richard Fain ve Hyatt Şirketler Grubu Başkanı Thomas J. Pritzker katıldı.
Geçen hafta yapılan Galatapor ihalesinde, Ofer-Kutman ikilisi 3.5 milyar euro ile en yüksek teklifi verdi. Ancak teklif verilen tutarın ödemesini 49 yıla yayılması eleştirilere konu olmaya devam ediyor.

'Görüştüm, aktif pazarlama yapıyoruz'
ŞULE YÜCEBIYIK
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Tüpraşta satış emri vermeden önce, aynı günün gecesi, şirketin yüzde 14.76'sını ucuza aldığı belirtilen Ofer Grubu ile görüştüğü yönündeki bilgileri şöyle değerlendirdi:
"Bana 'falancayla nasıl konuşursun' diyorlar. Konuşurum tabi. Ben bir sürü ülkeye gittim, özelleştirmeyi anlattım. Burada aktif pazarlama yapıyoruz. Potansiyel alıcılara malı pazarlamak zorundayız.
Sami Ofer'le de görüştüm. Hong Kong'a gittim, orada görüştüm. Bayram günü gittim diye gizli yapıyor havasına sokuyorlar işi. Davos'a gittim orada görüştüm. Otel odasında görüştü diye haber çıkıyor. Dışarısı kar, buz tabii ki otel odasında görüşeceğim. Ben kayak yapmaya gitmedim ki kardeşim. Yatırımcılarla konuşmaya gittim. Yanımda Mehmet Kutman da vardı. Adamın Türkiye temsilcisi tabii ki olacak. Öküz altında buzağı aramanın manası yok"

'Ahmaklık yapmayın'
Bakan Unakıtan, daha sonra şunları belirtti:
"Kimse fabrikaları sırtlanmış götürmüyor. Böyle birisini gördünüz mü? Ahmaklık yapmayın. Türkiye artık geri dönülemez bir yola girdi. Hem işsizlikten bahsedeceksin hem sermaye gelmesin diyeceksin, bu akılla bağdaşır birşey değil. Yabancı sermaye Yeni Cami önündeki kuşlara benzer. Kuşlar neden toplanıyor. Çünkü orası güvenli. Bütün yatırımcıların başımızın üzerinde yeri var. Türkiye'ye gelen herkese hoş geldiniz, sefa getirdiniz diyorum. AKP hükümetinin en temel politikalarının başında özelleştirme geliyor.
Devam edeceğiz, kârlı, zararlı ne varsa hepsini satacağız. Siyasilerin çiftliği olan yerleri satıyoruz, milletin yükünü azaltıyoruz. Bunlar kamburdur. Bazı özelleştirmeler için 'milli menfaatimize aykırıdır' diyorlar. Asıl bunları satmazsak milli menfaate aykırı olur. Biz popülizm yapmıyoruz, kimse palavra atmasın."

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber