Ruh sağlığı bozuk olanların dışlanması toplumsal soruna yol açıyor

Hamzaoğlu, Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla yaptığı açılamada, sağlık dendiğinde çoğunlukla beden sağlığı anlaşılsa da ruh ve beden sağlığının bir bütün olduğuna dikkat çekti. Ruh sağlığı olmadan sağlıklı olunamayacağına vurgu yapan Hamzaoğlu, ruhsal hastalığı olan kişilerde bedensel sağlığa yönelik olumsuz davranışların da arttığına değindi. Ruhsal hastalıkların yaygınlığının giderek arttığı ve toplumun her kesimini etkilemeye başladığına işaret eden Hamzaoğlu, ?Ruhsal hastalıklar kişinin gerçekle ilişkilerini bozacak derecede ağır akıl hastalıklarıyla sınırlı değildir. Hatta bu tür ağır hastalıklar bütün ruhsal sorunların küçük bir oranını oluşturur.? dedi.

Günümüzde insanların yüzde 25'inin hayatlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilendiğini belirten Hamzaoğlu, 75 yaşına gelmiş kişiler arasında herhangi bir ruh hastalığı yaşamış olanların ise yarıdan fazla olduğuna dikkat çekti. Hamzaoğlu, bugün dünya üzerinde 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunları, 20 milyonu aşkın kişinin de ruhsal sorunlar nedeniyle yardım arayışı içinde olduğunun bilindiğini kaydetti.

Ruh sağlığı sorunlarının en önemli etkilerinden birinin yeti yitimine yol açması olduğunu söyleyen Hamzaoğlu, şu bilgileri verdi: ?Yeti yitimi kişinin kendinden beklenen iş, okul, ev, toplumsal roller ve kendine bakabilme işlevlerini giderek yitirip, üretici niteliğini ve sosyalliğini kaybetmesi ve görevlerini aksatması anlamına gelir. Birçok hastalık kişide yeti yitimine yol açan olumsuz etkiler ortaya çıkmaktadır. Ruh sağlığı sorunları kişide yeti yitimine yol açması bakımından tahmin edilenin tersine ön sıralarda yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün bir araştırmasına göre, dünyada yeti yitimine en çok yol açan 10 hastalıktan beşini ruhsal hastalıklar oluşturmaktadır. Bu hastalıklar sırasıyla depresyon, alkol kullanımı, bipolar bozukluk, şizofreni ve obsesif kompulsif bozukluktur.?

Ruhsal hastalıkların tedavi edilebilir olduğunun altını çizen Hamzaoğlu, ancak bu kişilerin tedaviye başvurmaktan kaçınmalarının ise ayrı bir problem olduğunu ifade etti. Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediği taktirde bireysel, toplumsal ve maddi kayıplara neden olabileceğini anlatan Hamzaoğlu, ?Ruhsal sorunu olanların toplumdan dışlanmadığı bir tarihsel geçmişimiz olduğu halde; günümüzde kentleşme ve nüfus artışı gibi nedenlerle, ruhsal sorunu olanların damgalanması ve dışlanması toplumsal boyutta soruna yol açmaktadır. Toplumumuzda, psikiyatrist ve psikologlara gitme alışkanlığı ne yazık ki çok düşük oranda olup, ruh sağlığı konusunda uzman kişilerden yardım almanın önemi bilinmemektedir.? ifadelerini kullandı.