Poşetlerden yaptığı heykellerle Guinness'e aday

Menderes Özat - Kadirli ilçesinde, çöpten topladığı poşetlerden heykel yapan esnaf, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek istiyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Ekim 2012 12:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İlkokul mezunu olan Abdulkadir Karaaslan (51), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri resim ve heykel sanatına merakı olduğunu ve siyah renkli atık poşetleri eritip heykele dönüştürdüğünü ifade etti.

Çöpe veya çevreye rastgele atılan siyah poşetleri değerlendirip, hem çevre kirliliğini önlediğini, hem de geri dönüşüme katkı sağladığını belirten Karaaslan, eski devlet adamları, büyük iş adamları, Kurtuluş Savaşı'nda mermi taşıyan kadın, Seyit Onbaşı, Kara Fatma, yaralanan Anzak askerini sırtında taşıyan Türk askeri, at üstünde Mızraklı bir asker, oturan adam gibi onlarca heykel yaptığını anlattı.

Dünyada bu sanatı sadece kendisinin yaptığını ve yetkililerinin desteğiyle Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek isteğini ifade eden Karaaslan, şunları söyledi:

"İlkokulu bitirdikten sonra ortaokul 2. sınıfta okula gitmedim. Sanayi sitesindeki babama ait torna ve kaynak atölyesinde çalışmaya başladım. İlkokul birinci sınıfta resim yapmaya başladım. Önce arkadaşlarımın resimlerini yaptım. Sanatın her dalına ilgim, merakım var. Zamanla plastik çantalardan çiçekler yaptım. Siyah poşetlerden laleler yaparken, heykel yapma fikri doğdu. Eritilmiş siyah poşetleri de tasarladığım kalıpların içine döktüm ve heykeller ortaya çıktı. Heykeller genelde siyahtır veya siyaha yakın tonlardadır. Eğer heykeli renklendirirseniz o bibloya döner ve sanat değeri biter. Sadece bal mumu heykeller renklidir. Ben de bu yüzden hep siyah poşet kullanıyorum. Bu şekilde geri dönüşüme katkı sağlarken, çevre kirliliğinin önlenmesine yardımcı oluyorum. En büyük hayalim Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek."

Eğitimini almadan başladığı poşetten heykel sanatında Türkiye'nin adını Guinness Rekorlar Kitabı'nda duyurmak istediğini dile getiren Karaaslan, "Bir gün bu hayalime kavuşacağıma inanıyorum. Hayal kurulmadan hiçbir başarı gerçekleşmez" dedi.

Anahtarlık şeklinde küçük nazar boncukları ve çeşitli heykeller yaparak başladığı sanatını daha sonra büyük heykeller ile sürdürdüğünü anlatan Karaaslan, poşetten heykel yapımını şöyle özetledi:

"Heykellerin önce iskeletini yapıyorum. İşe yaramaz metaller kullanıyorum. Önceleri iskeletlerin üzerine, şekil vermek için, plastik kapı pencerelerin uzun plastik şeritlerini kaplıyordum. Mumya gibi sarıyordum. Hatları belli olduğunda bu sefer de ince çalışmalarını yapıyordum. Daha sonra bezlerle kaplamayı düşündüm. Sonra giysiler giydirip tutkalla sertleştirdim. Böylece daha doğal oluyor. Giysilerde doğal kırışıklıklarını heykelde gösterebiliyorum. Böylece heykel şekilce daha canlı, daha gerçekçi oluyor. Hem işimi yapıyor, hem de boş zamanlarımda heykel sanatıma devam ediyorum. İlk yaptığım eserim, İnce Memed heykeliydi. Heykellerim, esnek ve sert olması nedeniyle darbelerden, yağmurdan ve soğuktan etkilenmiyor. Mesire yeri, pazarlar ve sokaklardaki atılmış siyah poşetleri topluyorum. Yani hem heykel yapıyorum, hem de çevrenin temizlenmesine katkıda bulunuyorum."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber