Judocu Furkan'ın ailesi Galatasaray'a tazminat davası açtı

Tekirdağ'da geçen yıl kaldıkları otelin merdiven boşluğuna düşerek hayatını kaybeden Galatasaraylı judocu Furkan Güney'in ölümü ile ilgili

ailesi, Galatasaray Spor Kulübü ve kafile başkanı Derya Gülek hakkında 240 bin liralık tazminat davası açtı. Anne Aysel Güney, olayda ihmal olduğunu düşündüklerini söyledi.

Geçen yıl Temmuz ayında Minikler Türkiye Judo Şampiyonası'na katılmak üzere geldiği Tekirdağ'da kaldıkları otelin merdiven boşluğuna düşen 11 yaşındaki

Galatasaraylı judocu Furkan Güney, 11 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti. Savcılığın yaptığı soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, Galatasaray Spor Kulübü Judo Takımı Kafile Başkanı Derya Gülek "taksirle ölüme neden olmak" ile suçlandı. İddianamenin kabul edilmesinden sonra dava Tekirdağ 1. Asliye Mahkemesi'nde görülmeye başlanırken, Güney'in ailesi de Galatasaray Spor Kulübü ve Derya Gülek hakkında 240 bin liralık tazminat davası açtı.

Olayda ihmal olduğunu düşündüklerini belirten anne Aysel Güney, "Merdivende çocukların yalnız, hocaları yanında olmadığı için ihmal olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden dava açtık. Dava şuanda Tekirdağ'da devam ediyor. Biz davaya gidemiyoruz. Avukatımız takip ederek bize bilgi veriyor. 240 bin liralık tazminat davası açtık. Furkan'ın ikizi ve yeni dünyaya gelen kardeşi için bu davayı açtık. Giden geri gelmez ama acısını biraz hafifletsin diye bu davayı açtık. Eğer davayı kazanırsak çocuklarım için ev alırız" dedi.

Furkan öldüğünde Derya Gülek'in cenazesine geldiğini ve birkaç kez de mezarına geldiğini belirten Güney, "Bir daha da gelmedi. Kulüpten de gelen giden kimse yok. Arayıp soran yok" diyerek ilgisizlikten yakındı.

Furkan'ın Fatih isimli bir ikizi olduğunu söyleyen anne Aysel Güney, "Fatih, bu olaydan çok kötü etkilendi. Her dönem takdir belgesi alan oğlum, geçen sene hep 2-3 gibi notlarla geçti. Konuşmak isteyip üzerine gittiğinizde ağlıyordu. Psikolojisi çok bozuldu. Onu da kaybediyorum zannettim ama bu sene iyi. Derslerine ilgi gösteriyor. Biraz kendine geldi ama yine de üzülüyor. Arkadaşlarıyla Furkan'ın mezarına gidiyor. Biraz teselli bulmaya çalışıyor ama yine de hep içine kapanık. Ben de, çocuklarım da çok etkilendik. Eşim de öyle. Unutulacak bir olay değil, çok zor. Diğer çocuklarım olmasaydı hiç ayakta duramayacaktım. Evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor. Hep bir yerlerden çıkıp gelecek gibime geliyor. Öldüğünü kabul edemiyorum. Yaklaşık 1 buçuk ay evvel bir kızımız oldu. Furkan'ın acısını bir nebze hafifletmek için onunla avunuyoruz" şeklinde konuştu. - İstanbul