'YÖK ile köprüler atılmış değil'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Ekim 2005 17:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dünyanın her ülkesinde üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan kuruluşlar var...

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dünyanın her ülkesinde üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan kuruluşlar bulunduğunu, Türkiye'de de yükseköğretim politikalarını hazırlayarak hükümetlerle paylaşacak kurumlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Çelik, "YÖK'ün AB sürecinde tamamen kaldırılacağı" ifadesini hiçbir konuşmasında söylemediğini ve bundan sonra da söylemeyeceğini belirtti.

Çelik, Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindeki yöneticileri, bakanlık binasında boya çalışmalarının sürmesi nedeniyle Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'ndeki makamında kabul etti.

Gündoğdu, halen ön lisans mezunu öğretmenler bulunduğunu, bu öğretmenlere lisans tamamlama fırsatı verilmesini istediklerini söyledi.

Sendika olarak 5 yılını aynı okulda dolduran yöneticilerin daha verimli olması için yer değişikliği talep ettiklerini belirten Gündoğdu, eğitime ayrılan kaynağın da diğer bakanlıkların önüne geçmesine karşın OECD ortalamasının altında kaldığını, bütçeden eğitime ayrılan payın artırılmasını beklediklerini kaydetti.

Müzakere başlıklarında mesleki eğitim konusu da bulunduğunu ifade eden Gündoğdu, YÖK'ün dünyanın en saygın 500 üniversitenin içinde Türk üniversite bulunmamasını sorgulaması gerekirken meslek liselileri cezalandırmaya devam ettiğini savundu.

"OECD STANDARDINI YAKALADIK"
Milli Eğitim Bakanı Çelik, bakanlık olarak lisans tamamlama konusuna sıcak baktıklarını, lisans diploması olmayanların artık öğretmen olamadıklarını, bu nedenle lisans tamamlamalarının özlük haklarını etkileyeceğini ve bu sorunu olan öğretmenlerin öğretmenlik kariyer sistemine dahil olabileceklerini kaydetti.

Lisans tamamlama için en uygun yöntemin açık öğretim uygulaması olduğunu belirten Çelik, sorunun çözümü için çalışma yapıldığını ifade etti.

Aynı yerde 5 yıl görev yapanların yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili bir yönetmelik hazırlığında olduklarını bildiren Çelik, okul müdürlerinin yerlerinin değiştirilmesinde siyasi ve ideolojik tavırları olmadığını ve olamayacağını belirtti.

Bütçe konusunda Türkiye'nin 2005 itibariyle OECD standardını yakalamış durumda olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

"Konsolide bütçeden doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan bütçe var. Diğer taraftan özel idare katkıları var. Özel idare katkılarımız neredeyse 1 katrilyon lira civarındadır. Halktan eğitime destek kampanyası ile aldığımız katkı 2 katrilyon lira civarındadır.

Bunları üst üste koyduğumuzda aslında bizim eğitime ayırdığımız pay yüzde 15'i de geçer, yüksek öğretim bütçesiyle birlikte ele alırsanız yüzde 17'ye ulaşır. Dolayısıyla konsolide bütçe itibariyle OECD standardını yakalamış durumdayız."

AB İLE MÜZAKERELERDE YÖK
Çelik, gazetecilerin, "AB sürecinde YÖK'ün tamamen kaldırılması gerektiğini söylediniz. Bu durumda YÖK, görüşmelere Bakanlık ile birlikte katılabilecek mi?" sorusu üzerine, "Ben böyle bir şey söylemedim" dedi.

Çelik, bir gazeteye verdiği röportajın farklı yansıtıldığını, bunun üzerine gazeteye düzeltme ve tekzip gönderdiğini bildirdi.

Çelik, şöyle devam etti:
"Bugün AB ülkelerinde, dünyanın her yerinde üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan, üniversiteler arasında kalite güvence sistemleriyle ilgilenen, ortak standartların oluşmasına ve bunların uygulanmasına nezaret eden kuruluşlar var. Dolayısıyla bizim ülkemizde de bunun adı YÖK olur, adı başka bir şey olur, üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak, standartları belirleyecek, diploma denkliklerini çözüme bağlayacak ve yükseköğretim politikalarını hazırlayarak bunu hükümetlerle paylaşacak bir kuruluşa mutlaka ihtiyaç vardır." Üniversitelerde 1980 öncesinde farklı uygulamalar olduğunu, bunun da karmaşaya yol açtığını kaydeden

Çelik, daha sonra şunları söyledi:
"YÖK'ün bu merkeziyetçi yapısını sorgulamak başka bir şeydir. Anayasa'da YÖK'e verilen çok fazla yetkinin sorgulamasını yapmak başka bir şeydir. üniversitelerimizin idari ve mali özerkliğe sahip olmasını talep etmek, teşvik etmek farklı bir şeydir. Ama 'YÖK, AB sürecinde tamamen kaldırılacaktır' ifadesi çok farklı bir şeydir. Ben bunu hiçbir beyanatımda, hiçbir konuşmamda söylemedim, bundan sonra da söylemem."

"YÖK'ÜN GÖZ ARDI EDİLMESİ SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?"
Çelik, bir başka soruyu yanıtlarken, YÖK'ün müzakere sürecinin içinde olacağını vurgulayarak, "Yükseköğretimle ilgili bir konu görüşülürken YÖK'ün işin içinde olmaması, YÖK'ün göz ardı edilmesi söz konusu olabilir mi?" dedi.

YÖK ile sürekli temasta olduklarını, bakanlığın Yükseköğretim Genel Müdürlüğü'nün iki kuruluş arasında ve üniversitelerle köprü oluşturduğunu ifade eden Çelik, "YÖK ile köprüler atılmış, bütün diyaloglar kesilmiş gibi bir manzara söz konusu değil. Zaman zaman bizim YÖK'e yönelik eleştirilerimiz olabiliyor. Onlar zaman zaman bazı şeyler söyleyebiliyorlar. Bunların bir kısmı hoş olmasa da bizi rahatsız etse de neticede ülkeyi yönetme konumunda olan veya sorumluluk almış olanların duygusallık içinde olmaması gerekiyor" diye konuştu.

Çelik, şu anda 50 üniversitenin Ulusal Ajans bünyesindeki ERASMUS Programı'na dahil olduğunu, Ulusal Ajansın da DPT bünyesinde bulunduğunu, bunlar ortadayken YÖK'ün bypass edilmesi ve görmezlikten gelinmesinin söz konusu olmayacağını kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı Çelik, 8. sınıflar için hazırlanan İnkılap Tarihi kitabının 2004 baskısıyla 2005 baskısı arasında bayrak ve Nutuk'un çıkarılmasıyla farklılıklar olduğu, bununla ilgili TBMM'de soru önergesi verildiğinin ifade edilmesi üzerine, konuyu bilmediğini ancak 10 yıl önceki kitapta yer alan cümlelerin bu yıl da aynı şekilde yer alması gerektiği anlayışının doğru olmadığını ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber