Demirel: Yetkim olsa Meclis'i kapatırım
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat'la ilgili raporunu tamamladı. Cuntanın dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'e verdiği gizli brifingler de rapora girdi. Karargah'ta irtica sunumu alan Demirel'in Yetkim olsa Meclis'i feshederim dediği ortaya çıktı
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 28 Şubat'ta Meclis'i fesih etmek istediği ancak anayasaya takıldığı ortaya çıktı. Meclis Darbe ve Muhtıraları Komisyonu bünyesinde kurulan 28 Şubat Alt Komisyonu raporunu tamamladı. Komisyonun 10 başlık altında hazırladığı 643 sayfalık raporunda Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Adalet Bakanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığı, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, MGK Genel Sekreterliği gibi kurum ve kuruluşlardan gelen belgelere de yer verildi. Dönemin yayınlanmamış brifingleri de raporda yer aldı. Rapora göre 24 Temmuz 1997'de, "İslami Sermaye" ve "Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri başlıklı iki brifing alan dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, 17 Mart 1998'de de Genelkurmay Başkanlığı tarafından "İrtica Ne Durumdadır?" başlıklı başka bir brifing verildi. Brifingleri dinleyen Demirel, askerlerden 'üstü örtülü olarak' Meclis'i fesih yetkisi istedi. Tutanaklara göre Demirel şunları kaydetti:
ÜNİVERSİTELER BİZDE SAĞLAM!
Verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim. T.C. kurulduğundan beri çeşitli tehditlerle karşılaşmıştır. Şeriat de, bunlardan biridir. Demokratik rejimin savunmasız olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Devlete yönelmiş tehditler, kanun Devleti ilkesi içerisinde karşılandığı takdirde, endişe edecek birşey olmaz. Kaygılarınızı anlıyorum. Çıkardığınız sonuca mesnet teşkileden bilgilerin bir kısmı, doğru olmayabilir. Bunları tahkik edeceğim. Devletin büyük kurumları, sağlam ve yerinde duruyor. Üniversiteler, tarafımdan dikkatle takip ediliyor.
AYKIRI KANUNU BEN ENGELLERİM
Rektörleri ben tayin ettim. Daha Harran Üniversitesi Rektörü'nü dün ben tâyin ettim. TRT'ye henüz hiçbir müdahale olmadı. Genel Müdür tâyini henüz yapılmış değil. Ben de onu dikkâtle gözlüyorum. Başsavcıyı bugün tâyin edeceğim. Şeriatçilik sayılabilecek hiçbir kanun Meclis'ten geçmedi, geçmez de. Geçerse gereğini yaparım. Hep konuştuk. Demokratik kurallara dayanabilirsek, bu sorunu aşarız. Dayanamazsak o zaman, Cezayir'e döneriz. 1982 Anayasa'sının getirdiği bu sistemin bir noksanı var. Eğer "Meclis'i fesih yetkisi" Cumhurbaşkanında olsa, bugün şikâyetçisi olunan pek çok hususla karşılaşmayız. Herkes ona göre hareket eder, sorumluluğunu bilir. Pakistan'da yapılan uygulama, o ülkeyi büyük sıkıntılardan kurtarmıştır"
BAKANLIKLAR FİŞLENDİ
Raporda Demirel'e 17 Ocak 1997 tarihinde Genelkurmay Karargahında verilen "İrticai Faliyetler' başlıklı brifinge değinildi. Demirel'in Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve Kuvvet Komutanlarınca kapıda karşılandığı, Genelkurmay Başkanının makam odasındaki görüşmeye Cumhurbaşkanlığı personeli alınmadığı belirtildi. Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nde yer alan belgeleri inceleyen komisyon, raporunda Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanlığı tarafından hazırlandığı görülen 65 sayfalık brifingte hemen hemen her konuda, devletin tüm Bakanlıklarıyla ilgili, çok farklı konularda birçok istihbari bilginin derlenip Demirel'e aktarıldığı bildirildi.
Bakanlıklara ümit-kalkan harekatı
Komisyonun hazırladığı raporda muhtıra ve darbelere zemin hazırlayan yasal mevzuat da gündeme getirildi. Raporda, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevinin İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesine vurgu yapıldı. Komisyon raporunda; Bulut Projesi kapsamında çok sayıda çok sayıda askeri personelin sorgu ve işkenceden geçirildiğine ilişkin iddiaların bulunduğu belirtilirken "Piskolojik harekat faaliyetlerinin" bununla sınırlı olmadığı vurgulandı. Raporda, "1984-2003 yılları arasında, MGK Genel Sekreterliği bünyesindeki Toplumla İlişkiler Başkanlığınca, Kanun'dan ve Yönetmelikten alınan yetkiye dayanılarak, yurt içi ve yurt dışına yönelik çok sayıda Psikolojik Harekat Planı ve bunlara bağlı Faaliyet Programları hazırlanmış ve uygulanmıştır" denildi. "Bu faaliyetler kapsamında başta TRT olmak üzere, kamuya ait basın-yayın kuruluşlarına pek çok görev verilmiştir. Sözkonusu faaliyetler özellikle 28 Şubat döneminde yoğunluk kazanmıştır" İfadelerine yer verilen raporda Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının Komisyona gönderdiği bir yazının örnek verilerek şöyle denildi: "1995-2000 yılları arasında, lise ve dengi okullarda okutulan müfredata ilişkin bu yazıda, gençlere yönelik Ümit ve Kalkan Psikolojik Harekât Planları çerçevesinde Bakanlık, Kamu Kurum ve Kuruluşları tarafından yürütülen faaliyetler ele alınmaktadır."
AKADEMİSYENLER SİNDİRİLDİ
Raporda, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde olduğu gibi, 28 Şubat döneminde de üniversitelerde adeta bir korku rüzgarı estirildiğine dikkat çekildi. Çok sayıda rektör ve dekanın "şeriatçı/irticacı olmakla veya şeriatçı/irticacı kadrolaşmaya göz yummakla" itham edildiği belirtildi. Bu konuda kimi zaman isimsiz ve imzasız, kimi zaman da bizzat öğretim üyelerince Cumhurbaşkanlığı ve YÖK Başkanlığı'na muhtelif ihbar mektupları gönderildiği ifade edilerek, bu iddialar incelenerek ilgililer hakkında soruşturmalar açıldığı ve görevlerinden alınarak mağdur edildikleri dile getirildi.