Yıllık 8 milyar dolar tasarruf sağlayacak e-ihale sağlıkta başlıyor

Haber Giriş : 24 Ekim 2005 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kamu ihaleleri 2006 yılından itibaren kademeli olarak elektronik ortama taşınacak. E-ihale uygulaması ilk olarak ilaç alımlarında başlayacak. Yeni sistemde bürorkasi de azalacak.

Elektronik ihale (e-ihale) yöntemi için pilot uygulama, kamu alımlarının yüzde 30'unu oluşturan ve sık sık çeşitli iddialara konu olan ilaç alımlarında gerçekleştirilecek. Elde edilecek veriler ışığında projenin, 2007'de yaygınlaştırılarak, tüm kamuyu kapsaması planlanıyor. İhalelerin, "insan faktöründen-kayırmacılıktan" olabildiğince uzak, güven ortamı içinde yapılmasını öngören proje ile yılda en az 8 milyar dolar tasarruf hedefleniyor. 8 milyar dolar tahmini, Türkiye'de 40 milyar dolarlık kamu alımı yapıldığı hesabına dayanıyor. Dünyadaki tecrübelerin e-ihalenin toplam satın alma maliyetlerinde yüzde 20 tasarruf getirdiği; personel istihdamının düşmesi, kırtasiyeciliğin azalması gibi nedenlerle 8 milyar dolarlık tasarruf sağlanabileceği ifade ediliyor.

İnternetten birebir takip
Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Sener Akkaynak, ihalenin temel ilkeleri arasında yer alan ?kamuoyu denetimi?nin ancak ihalelerin elektronik ortama taşınmasıyla sağlanabileceğini söyledi. Tüm sürecin, bilgisayar ortamında şeffaf gerçekleştirileceğini kaydeden Akkaynak, ihaleye giren firmaların hangi kriterlerle elendiğini, ihale günü kimin ne kadar teklif verdiğini ve nasıl kazandığını internet üzerinden birebir takip etmenin mümkün olacağını anlattı.

Sağlık Bakanlığı bekleniyor
E-ihale sisteminin alıcı ve satıcının elektronik ortamda buluşmasına bağlı olduğunu belirten Akkaynak, bunun için de öncelikle kamu kurumlarının, veri tabanlarını elektronik ortama aktarabilmesi, başka bir deyişle e-devlet aşamasına geçmesi gerektiğini söyledi. İlaç alımlarının, tek ürün kodu üzerinden yapılacak olması nedeniyle sisteme uygun olduğuna işaret eden Akkaynak, "Bu konuda, bazı ilaçların çok yüksek fiyatla satılması gibi oldukça ciddi iddialar gündeme getirildi. Bunların düzenlenmesi gerekiyordu. Sonuçta ihale, kamu parasının harcanması ve onun usulü olduğuna göre, bizi de ilgilendiriyordu ve Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışmaya girdik" dedi. Akkaynak, pilot uygulamanın başlatılması için Bakanlık ile belli bir noktaya geldiklerini ancak protokolü imza aşamasında kaldıklarını dile getirerek, ?Uygulamaya, bu yılın son çeyreğinde başlamamız lazımdı, ama olmadı. Düğmeye basınlınca, biz hazırız. Bizim için sorun yok? dedi.

'Makinaların hemşehrisi yoktur'
E-İhale Çalışma Grubu Başkanı ve KİK Başkan Yardımcısı Gökhan Oğuz da e-ihale ile kamu alımlarındaki ?yolsuzluk? iddialarının ortadan kaldırılacağını savundu. Oğuz, Kamu İhale Kanunu ile evrensel standartların getirildiğini, ancak bu kanun içinde de ?bazı kayırmacılıkların yapılabileceğini? belirterek, "Onun için bu işin en pratik çözümü bilgisayarı araya koymaktır. Kamusal ihtiyaçların karşılanması teknik bir olaydan ibarettir. İnsan faktörü girdikçe sübjektif uygulamalar da olabilir. Makineların hemşehrileri, ideologları yoktur. Ayrıcalık yapmayı düşünemezler. Siz gerekli verileri girersiniz, o sizin karşınıza bir sonuç koyar" dedi.

Oğuz, AB'deki uygulamaları değerlendirirken de bu ülkelerde oturmuş bir sistem bulunduğu için e-ihalenin "öncelik" taşımadığını söyledi. ?Kamu alım sürecine bilgisayarı sokma işi daha çok yolsuzlukların sık görüldüğü az gelişmiş ülkelerde, ihtiyaç nedeniyle öncelikli bir konudur? dedi.

Halkın güveni ölçülecek
Oğuz, e-ihale projesini hayata geçirmeden önce halkın kamu ihalelerine bakışı ve duyduğu güveni ölçmek için kamuoyu araştırmaları yaptıracaklarını ifade ederek, bu konuda TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile anlaşma sağladıklarını belirtti. Oğuz, bilimsel veriler ışığında, projenin halkta yarattığı kültürel dönüşümü gözleyebileceklerini kaydetti.

Çalışma Grubu'nda yer alan Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İhsan Özgen de e-ihalenin belkemiğini oluşturan kurumlarla protokol aşamasına geldiklerini söyledi. Kamu ihalelerine katılmak isteyen girişimcilerden, vergi borcu olmadığı, SSK ve Bağ-Kur prim borcu bulunmadığı, sabıka kaydı gibi yaklaşık 70 kalemde belge istendiğini ifade eden Özgen, ilgili kurumlarla işbirliği çerçevesinde katılımcıların belge toplama külfetine girmeyeceğini, tüm verilerin bilgisayar ağında toplanacağını anlattı.

referans

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber