DYP: Rektör kurtarılmış bölge yüzünden hapiste
DYP'nin Van'a gönderdiği heyetin başkanı Genel Sekreter Prof. Kamil Turan, incelemelerine ilişkin parti yönetimine dört sayfalık bir rapor sundu.
DYP, "Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Olayları" başlıklı bir rapor hazırlayarak
üniversitenin kuruluş ve gelişiminin zor ve sancılı olduğunu belirtti.
Üniversitenin gelişmesi için gerekli imkanların yokluğundan ötürü doğan boşluğun,
1990'lı yıllar içinde Refah Partisi'ni temsil eden kimselerle bu siyasi akımın
paralelinde gelişen diğer irili ufaklı cemaat mensupları ile hızla doldurulduğu
belirtildi.
Bu kimselerin akademik kadrolar ve idari kadrolar içinde hakim hale geldikleri,
kısa zamanda bu güçlerin büyük bir öğrenci kitlesini de etki alanları altına
almayı başardıkları kaydedilen değerlendirmede, "Bu gelişmeler sonucunda
üniversite üzerindeki YÖK denetimi zayıflamış, üniversite halktan uzaklaşmış
din motifini kullanan bir takım odak noktaları üniversiteyi akademik, idari
ve mali planda yönetir hale gelmişlerdir" denildi.
Değerlendirmede, Rektör Prof. Yücel Aşkın'ın yanına sol ve demokratik sol eğilimli
bir kadro alarak, gelir gelmez mevcut yapıyı değiştirmek için akademik ve idari
kadrolar üzerinde bazı tedbirlerle etkili olmaya denediği belirtildi.
"Yeni bir siyasi akımın üniversitede devreye girmesi, üniversiteyi iki
siyasi akımın zıtlaştığı bir mücadele alanına dönüştürmüştür" denilen değerledirmede,
3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra bu siyasi mücadelenin sorumluluğunu AKP'nin
devraldığı vurgulandı.
KURTARILMIŞ BÖLGE
Değerlendirme şöyle devam etti: "Refahçı anlayışın üniversitedeki gücünü kendi denetimi altına alan Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik, iktidarın gücünü de arkasına alarak, taraftarlarının tabiri ile bu önemli kurtarılmış bölgenin yöneticiliğine soyunmuştur.Bazı çevrelerin iddiasına göre Yüzüncü Yıl Üniversitesi diğer üniversitelerde ve bürokraside hakimiyet kuracak yeni kadroları üreten bir kuruluş olarak tasarlanmaktadır.
Örnek olarak, bu üniversitenin akademik veya idari olsun eski kadrolarının bugün AKP iktidarının desteği ile kalabalık bir şekilde diğer üniversitelere ve devlet bürokrasisine yerleştirildiği yaygın bir iddia olarak gündemde yer almaktadır.Sol ve sosyal demokrat yönetimin üzerinde bu sebepten ötürü öyle büyük bir baskı kurulmuştur ki, rektör ve getirdiği yeni kadro bunalarak politilarından taviz vermişlerdir. Buna rağmen üniversitedeki kavga havasını yumuşatmak mümkün olmamıştır."
HÜKÜMET KARIŞIKLIĞI KÖRÜKLÜYOR
Değerlendirmenin sonuç bölümünde ise olayların sebebi, "üniversitenin
iki siyasi akımın üstünlük sağlamak için başlattıkları kör dövüşü" olarak
dile getirildi.
Olayların Türkiye çapında Yargı-YÖK mücadelesine dönüştürülmek istendiği, hükümetin
icraatı ile "bilerek veya bilmeyerek bu karışıklığı körüklediği, yargı
vasıtası ile YÖK'ü denetimi altına alma görüntüsü" verdiği ileri sürüldü.Değerlendirmede,
"YÖK rektörleri de devreye sokmakla bu oyunun tarafı haline geldiğinin
farkında değildir" denildi.Türkiye'de yargı ile YÖK'ün bu olaylarda istismar
edilmelerine meydan verilmemesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin süratle "siyaset
virüsünden" arındırılması gerektiği vurgulandı.