Başbakan olarak dilediğim Vali'yi atayamıyorum
Başbakan, Şemdinli konusunda Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı ile aralarında tam mutabakat olduğunu, benzer hassasiyetlerin paylaşıldığını belirtirken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri'nin aksine ?İlk bulgulara göre olayın lokal olmadığı sonucu çıkıyor.? yorumunu yaptı. ?Bedeli ne olursa olsun ödeteceklerini' özellikle vurgulayan Başbakan, ?Şemdinli'de eski zihniyetin devam ettiğini görüyoruz. Bulgular elimize geldiğinde daha sağlıklı değerlendirme yapacağız.? dedi. Erdoğan, ?İkinci Susurluk denebilir mi?? sorusuna ise ?Bir marka koymak gerekmez. Bir anlayışın devamı demek yeterlidir.? cevabını verdi. Olayın adli ve idari olmak üzere iki boyutunun bulunduğuna dikkat çeken Başbakan, bu tür meselelerde ideolojik ve duygusal yaklaşımın söz konusu olduğundan yakındı ve ekledi: ?Yargıdan da gereğini yapmasını bekliyoruz.?
AK Partili vekillerin olaylarla ilgili Meclis araştırması önergesi vereceğini kaydeden Başbakan, kurulacak komisyonun konuyu araştıracağını, mevzuatın yetersiz görülmesi halinde ise gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını açıkladı. Başbakan, meselenin idari boyutuna değinirken atamalarda çektikleri sıkıntıları dile getirdi. Üçlü kararname gerektiren vali, emniyet müdürü gibi atamalarda zorlandıklarını vurgulayan Erdoğan, ?Başbakan olarak dilediğim valiyi, emniyet müdürünü atayamıyorum.? diye dert yandı.
Başbakan Erdoğan, sohbette gündemdeki diğer konuları da değerlendirdi. Genelkurmay Başkanı ile hükümet arasındaki uyuma değinen Başbakan, Orgeneral Hilmi Özkök'ün bu yüzden eleştirilmesine tepki gösterdi: ?Bir başbakanın ülkenin cumhurbaşkanıyla, genelkurmay başkanıyla yakınlık içinde olmasından doğal ne olabilir? Ben cumhurbaşkanıyla da, genelkurmay başkanıyla da uyumlu olmak zorundayım. İyi geçinmek zorundayız. Bundan ülke kazançlı çıkar. Uyum olmazsa zararını ülke çeker.?
Zaman