Üst kurullar arasında maaş krizi

Haber Giriş : 21 Kasım 2005 00:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BDDK ve TMSF'ye maaş tırpanı

AK Parti hükümetlerinin düzenleyici ve denetleyici otoritelere karşı mesafeli tavrı aradan geçen üç yıla rağmen değişmedi. "Özerk cumhuriyetler" olarak tanımlanan bu kurulların, yetkileri de mali hakları da hep tartışma konusu oldu. Önümüzdeki dönemde, BDDK, TMSF, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Kurulları'nı ilgilendiren kritik kararlar alınacak.

TBMM'nin yaz tatiline girmeden önce görüştüğü yapısal reformlardan biri "Bankacılık Yasası" idi. Üç maddesi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in vetosuna takılan yasayla gerek BDDK gerekse TMSF Başkanları'nın maaşlarında iyileştirmeler yapıldı. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki müzakereler sırasında, "Nitelikli elemanları kaybediyoruz" diye yakınınca bir soru üzerine maaşını 3.6 milyar lira olarak açıkladı. Benzeri durumun TMSF Başkanı Ahmet Ertürk için de geçerli olduğu anlaşılınca AK Parti milletvekilleri harekete geçti. Devlet Bakanı Ali Babacan'a rağmen hazırlanan önerge, CHP'nin de desteğini alarak kabul edildi. BDDK ve TMSF başkanları ile kurul üyelerine "tazminat" ödenmesine ilişkin bir hüküm kanuna yansıtıldı. BDDK ve TMSF başkanlarının, Başbakanlık Müsteşarı'na yapılan her türlü ödemeleri aşmamak üzere aylık, bir o kadar da tazminat alması öngörüldü.


8.2 bin YTL maaş olur mu?

Maliye Bakanlığı verilerine göre, Başbakanlık Müsteşarı'nın aylığı yıllık ortalama bazda 4.2 bin YTL. Yönetim kurulu üyeliği dolayısıyla sağlanan ek gelirle devletin en üst bürokratının maaşı 5.3 bin YTL'yi buluyor. Oysa Bankacılık Kanunu, BDDK ve TMSF Başkanları'na 4.1 bin YTL maaş, 4.1 bin YTL tazminat ödenmesini düzenliyor. Böylece aylık kazanç 8.2 bin YTL'ye yükseliyor. Henüz bu maaşlar alınmamış olsa da, bu durumun "ayrıcalık" olduğu ve diğer özerk kurul yöneticilerini rahatsız ettiği konuşuluyor. Hükümetin de şikayetleri ciddiye aldığı anlaşılıyor. TBMM'ye sunulacak bir yasanın "yürürlükten kaldırılan hükümler" bölümünde bu işin halledileceği anlaşılıyor. Aylık 1100 YTL düzeyindeki yönetim kurulu üyeliği geliri, TMSF şirketlerinde çalışanlar için "3 kat" uygulanıyor.


Kurumsal farklılık krizi!

BDDK, TMSF, SPK, Rekabet Kurumu arasında da mali haklar bakımından farklı uygulamalar var. Örneğin, BDDK'da lojman ve yönetim kurulu üyelikleri yok. SPK ve Rekabet Kurulu'nda lojman avantajı var. TMSF başkan yardımcıları ise Fon bünyesindeki şirketlerde yönetim kurulu üyesi olabiliyor ve maaşa ilaveten 3 bin YTL'ye kadar huzur hakkı alabiliyor. Aslında özerk kurullara farklı bir pencereden bakılması gerek. Siyasetten arınmış, hesap verebilir bir formül bulunması kaçınılmaz. Yoksa bir hesap uzmanının bir banka murakıbından daha az önemli iş yaptığını kimse iddia edemez. Ortak mali alanlara ilişkin yetki kullanan uzman personelin aylıkları, kurumları ne olursa olsun daha sağlam esaslara bağlanmalı.

İki yeni yasa yolda

Bankacılık Yasası yürürlüğe girer girmez 3 değişiklik yapılacak. Önce maaşlara ayar çekilecek. Sonra, TMSF ile ilintili maddelerde değişiklik yapılarak baraj özelleştirmesine kapı aralanacak. Nihayet, TMSF tahsilatlarının öncelikle Hazine'ye olan borçların ödenmesi yerine TMSF bünyesindeki şirketlerin vergi ve SSK borçlarının tasfiyesinde kullanılması sağlanacak. Sayıştay'ın "TMSF'ye karşı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulansın" önerisi dikkate alınırsa Fon yöneticilerine gelecekte "zimmet" çıkarılabilir. Önümüzdeki günlerde çokça tartışılacak konu ise alkollü içkilerin, Tütün, Tütün Mamulleri ve Akollü İçkiler Piyasası Kurulu'ndan alınarak Tarım Bakanlığı'na bağlanması olacak.

Sabah/ Okan Müdderisoğlu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber