Çoğu işsizdi, şimdi işsizlere iş arıyorlar

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 03 Şubat 2013 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çoğu işsizdi, şimdi işsizlere iş arıyorlar

Eski imajından sıyrılıp yeni bir havaya bürünmeyi hedefleyen, eski adıyla İş ve İşçi Bulma Kurumu; yeni adıyla Türkiye İş Kurumu'na (İŞKUR) başvuranları artık danışmanlar karşılıyor. Kendileri de uzunca süreler işsizlik yaşayan danışmanlar, kimine iş beğendirmek, kimini yeni bir işe, kimini mesleki eğitimlere yönlendirmek için ikna etmeye çalışıyorlar. ‘Yeni İŞKUR’u ziyaret edip ‘ikna odası’ndan hikâyeler dinledik…

EYÜP TATLIPINAR

Kış aylarının artık pek de nadir rastlamadığımız güneşli bir gününde, İstanbul Kabataş’ın denize uzanan dar sokaklarından birinde ilerleyip bir devlet dairesine giriyoruz. Önceki kasvetli binalarından bu yeni ve ferah, büyük pencerelerinden içeriye güneşin dolduğu binaya taşınalı 10 gün kadar olmuş. Geniş salonlardan oluşan ilk üç katı çıkarken gördüğümüz, çoğunluğu genç çalışanlar; binanın girişindeki kocaman ‘İŞKUR’ yazısını görmesek bir holdingin merkezine geldiğimizi sanacağız.

Müdür Cihan Kapıcı’nın üçüncü kattaki, salondan cam bölmeyle ayrılmış odasına giriyoruz. İşte bulduk! Klasik devlet dairesinden bir ipucu; masasında birikmiş onca dosyayı dolmakalemiyle tek tek imzalamaya çalışan bir müdür… Başını dosyalardan kaldırıp bizi espriyle karşılıyor; “Türkiye’nin Kariyernet’ine hoş geldiniz!”

Esprinin mesajı açık; vaktiyle daha çok iş arayan vasıfsız elemanlarla özdeşleştirdiğimiz, yeterince işlevli olup olmadığı konusunda kuşkulara kapıldığımız İŞKUR artık gitti; yerine Kapıcı’nın deyimiyle, “Yeni, modern bir İŞKUR geldi.”

MANKEN DE İŞKUR’A GELİR

Aslında tahmin ediyorsunuzdur; iş arayan insanların gelip gittiği yerde her şeyin güllük gülistanlık olması pek de mümkün görünmüyor. Müdürle biraz sohbet ettikten sonra tek tek dolaştığımız masalardan bir hikâye; “Geçen hafta güzel bir kadın geldi. Mankenlik ve oyunculuk yapıyormuş, işleri de iyi gidiyormuş. Ama yakın zamanda beyninde oluşan tümörden dolayı yanında bir yardımcı olmadan sokağa çıkamaz hale gelmiş. Bana geldi, hikâyesini gayet rahat biçimde anlattı. O kadar rahat olmasına, psikolojisinin sağlamlığına şaşırdım. Etkilendim, gözlerim doldu ama belli etmemeye çalıştım. Sinemaya âşık olduğunu, yine sinema sektöründe masa başı bir iş aradığını söyledi.”

Hikâyeyi dinlediğimiz isim, İş ve Meslek Danışmanı Zehra Bilgin. 10 aydır burada çalışan 63 danışmandan, ‘yeni İŞKUR’un vitrinindeki isimlerden biri…

‘İKNA ODASINDA’ GÖRÜŞMELER

Her işsiz kişinin bir danışmanının bulunduğu yeni sistemde, iş arayanlar randevuyla gelip bütün işlemlerini danışmanlarıyla yürütüyorlar. İş arayan kişinin özelliklerini değerlendiren danışman, o kişiyi uygun gördüğü bir işe yönlendiriyor. Bulunan işleri çeşitli nedenlerle beğenmeyen kişileri (ki epey fazla rastlanan bir durum olduğunu öğreniyoruz), o işin kendisi için iyi olduğuna ikna etmek de danışmanın görevleri arasında. ‘İkna odası’ benzetmesi yapabileceğimiz (kimi merkezlerde geniş salonlarda değil de dar odalarda yapılıyor bu görüşmeler) bu görüşmelere katılanlarla konuştuğumuzda, dikkat çekici hikâyelerle de karşılaştık.

YÖNETİCİ OLMAK İSTEYENLER DE GELEBİLİR

İŞKUR Beyoğlu Hizmet Merkezi Müdürü Cihan Kapıcı: İŞKUR Beyoğlu Hizmet Merkezi’nin müdürü Cihan Kapıcı, 2012 Nisan ayından bu yana tüm Türkiye’de 1.200 civarında iş ve meslek danışmanı alındığını, bu kişilerden 63’ünün kendi şubesine geldiğini söylüyor. 8 Şubat’a kadar yine tüm Türkiye’de 900 danışman daha alınacakmış.

Kabataş’taki merkezin sorumlu olduğu bölge geniş sayılır; Beyoğlu’nun yanı sıra Fatih, Zeytinburnu ve Bakırköy’de yaşayanların yolları da iş aradıklarında buraya düşüyor. Kapıcı’dan kendi bölgesindeki işsiz sayısının 44 bin, bu kişiler için görüşmelerin yürütüldüğü iş yeri sayısınınsa 32 bin 600 civarında olduğunu öğreniyoruz.

Kapıcı’yla görüşürken merkeze gelen İŞKUR İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun da sohbetimize katılıyor. Şu sıralarda İŞKUR’u eski atıl imajından kurtarmak için pek çok proje yürüttüklerini anlatıyor.

Dinlediklerimizi özet geçelim… Bulunan işlerin çeşitliliğini sorduğumuzda Kapıcı, geçen hafta işçi arayan bir firmaya sanayi dalgıcı bulduklarını, bu konudaki yelpazelerinin geniş olduğunu söylüyor; “Yönetici konumunda iş arayanlar bile başvurabilir.”

İŞYERİ KURMA DERSLERİ

İş ve işçi arayanları buluşturmak dışında merkezin bir etkinliği de iş arayanları eğitim için mesleki kurslara ve şirketlere yönlendirmek. 6 aya kadar uzayabilen eğitimlerin en çok talep görenleri üniversitelerde verilen 3D animasyon atölyesiyle girişimcilik kursları…

Eğer danışmanınız iletişim becerinizin ve ticari zekânızın girişimciliğe uygun olduğunu düşünürse sizi kursa yönlendiriyor; kurs sonrası size devlet desteğiyle 30 bin TL hibe, 70 bin TL faizsiz kredi veriliyor ve kendi işyerinizi açıyorsunuz. Kursların masraflarının İŞKUR’a ait olduğunu ve girişimcilik kursları için kadınlara öncelik tanındığını belirtelim.

İŞSİZLER ANLATIYOR: BENİMLE İŞ BULDUĞUMDA RÖPORTAJ YAP

Merkeze girerken, klasik bir devlet memuru tavrıyla karşılaşıp danışmanlarla konuşmakta zorlanacağımızı; derdini yakaracak mikrofon arayan vatandaş misali, iş arayanlarınsa konuşmaya açık olacağını düşünüyorduk. Fakat tam tersi bir manzarayla karşılaştık.

İş arayan çoğu kişi gazetede çalıştığımızı öğrendiğinde konuşmaktan çekindi. Okulu bitirmesinin üzerinden 4 yıl geçmesine karşın iş bulamayan bir gencin sözleri, bu durumun nedeni hakkında ipucu içeriyor olabilir; “Benimle iş ararken değil iş bulduğumda röportaj yap.”

İŞVEREN ÇOK ÖNYARGILI

Danışmanlardan sıklıkla duyduğumuz ‘iş beğenmeme’, ‘kendi özelliklerinin farkında olmadan yüksek maaş bekleme’ durumlarını iş arayanlara sorduğunuzda, yaşadığımız dünyanın acımasız yanıyla karşılaşıyorsunuz.

- Turgay Koç, 50 yaşında ve emekliliği yaklaşmışken bir süre önce kalp krizi geçirmiş. Biri öğrenci, diğeri çalışan iki oğlu var. Şeker hastalığı ve tansiyon problemi başlamış. Emeklilik için gereken süreyi doldurmak için çalışması gerektiğini söylüyor. Daha önce esnaflık yapıyormuş ve şimdi de şoförlük, satış temsilciliği, ön muhasebe gibi işlerde çalışabilmek ümidiyle 1-2 aydır buraya gidip geliyormuş. Maaş beklentisi 1.000-1.200 TL civarında…

SONER’İN SON KARARI NE OLACAK?

- Danışmanı bu süre boyunca onu 10 kadar iş yerine göndermiş fakat henüz birinden olumlu karşılık almış değil; “Türkiye’de işveren çok önyargılı davranıyor, bu 10 ayda bunu gördüm. Yaşıma bakıp o muhasebe işini yapamayacağımı düşünüyor ama ben yapabileceğime eminim. En azından bir ay deneme süresi verse. ‘Nasılsa bir sürü işsiz var’ diye düşünüyor ama...”

- 26 yaşındaki Soner Şişkolu, iş aramaya annesiyle gelmiş. Müzikle ve sporla ilgileniyor. 9 aydır işsiz. Öncesinde Türkiye çapında şubeleri olan bir markette çalıştığını ve Açık Öğretim’de Kamu Yönetimi okuduğunu söylüyor. Hayatı bir gün askere çağrılma belgesi geldiğinde değişmiş. Annesi biraz da sitem ederek anlatıyor; “Askerliğini tecil etmesini söyledim ama etmedi, işi ve okulu bırakıp askerliği aradan çıkarmak istedi. Askerde Konya’daki bir cephaneliğe gönderdiler. Yük taşıyordu. Bel fıtığı olunca askerliği yarıda bıraktı. İş yerinde çalıştırmadılar, okulunu bıraktı. Ne yapacağız bilmiyorum.”

Annesi oğlunun okula dönmesini istiyor, Soner’in isteği aylık 1.000 TL alabileceği masa başı bir iş, İŞKUR’da görüştüğü danışmanının önerisiyse bir meslek kursu seçmesi… Gelecek hafta tekrar geleceğini söyleyerek masadan kalkıyor Soner...

DANIŞMANLAR ANLATIYOR: EN ÇOK PAZARTESİLERİ İŞ ARANIYOR

İŞKUR’daki danışmanların ortak hikâyesi, onların da uzunca bir süre işsiz kalmaları. Çoğu öğretmenlik için atanmayı beklerken, önceki yıl İŞKUR’un ilanını görüp bu işe başvurmuş. KPSS puanına göre seçilen adaylar Anadolu’daki çeşitli üniversitelerde 6 aylık danışmanlık eğitimi aldıktan sonra, yazılı ve uygulamalı 5 aşamalı sınava girmiş, kazananlar yine KPSS puanlarına göre seçilerek buraya yerleştirilmiş.

Danışman Cumali Yeşilyurt, günde 10-15 kişiyle görüştüklerini söylüyor. Uzunca süre öğretmenlik için atanmayı beklemiş biri olarak buraya gelen birine iş bulduğunda kendini iyi hissediyor. Bazılarıyla iş bulduktan sonra da haberleşmeye devam ediyormuş.

İşinin zorluğunu sorduğumuzda en sık karşılaştığı zorluğun iş beğenmeme olduğunu söylüyor. Özellikle de vasıflı olmayan kişilerde daha fazla rastlıyormuş… “Bu durumda ne yapıyorsun?” sorusuna yanıtı iki aşamalı; “Bir taraftan yeni işlere bakarken aynı zamanda o kişiye kendi özelliklerini fark etmesi için yardım etmek…” Siz bunu ‘bulunan işe ikna etmek’ olarak algılayabilirsiniz.

GAZETE İLANINDAN DAHA GARANTİLİ

İş beğenmeme nedenlerinin başında maaş düşüklüğü ve iş türünün beklentiye uymaması geliyor. Geçen hafta 15 kişilik bir hademe kadrosuna yalnızca 9 kişi başvurmuş. En çok yerleştirme yapılan iş garsonluk olurken, en fazla talep edilen masa başı işler oluyormuş.

Yeşilyurt’a göre iş arayanlar için de işçi arayanlar için de İŞKUR’a gelmek gazeteye ilan vermekten daha garantili; “Birincisi ücretsiz, ikincisi biz hem iş arayanlarla görüşüyoruz, hem de iş yerlerine gidip geziyoruz. Eşleştirme için en iyi yöntem…”

Danışman Zehra Bilgin’e göre gelen işsizlerin durumunu anlamanın yolu en başta güler yüz göstermekten geçiyor. Sadece bir gülümsemeyle karşılaştığı için bile fazlasıyla teşekkür alıyormuş.

EN ZOR İŞSİZLİK PROBLEMİ

Berna Yıldırım iş arayanların en çok pazartesi günleri, güzel havalarda ve bayramların ertesi günü geldiklerini söylüyor. 10 ay önce işe başladığı ilk zamanlarda pek çok can sıkıcı vakayla karşılaşmış, zamanla alıştığını ve başa çıkmayı öğrendiğini söylüyor. Kendisini epey fazla etkileyen olaylardan birini anlatırken geceleri bile aklına takıldığını söylüyor; “Bir adam geldi, dört küçük çocuğu var, eşinden ayrılmış, iş arıyor. İş bulsa çocuklarına kim bakacak? Zor bir durumdu. Önce bakıcı bulmasına yardımcı olduk. Bir işe de yönlendirdik, girmedi. Tekrar iş için gelmedi de. Kendi başının çaresine bakacağını düşünüyordu. Sonradan merak ettiğim bu tür kişilerle karşılaştığımız çok oluyor.”

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber