Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliği değişti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Aralık 2005 11:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yönetmelik

Devlet Bakanlığından:

Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

MADDE 1 ? 7/11/2003 tarihli ve 25282 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliğinin 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 2 ? Bu Yönetmelik; 18/12/1940 tarihli ve 3944 sayılı Gümrük Muhafaza ve Muamele Sınıfı Memurları Teşkilatı Hakkında Kanun, 2/7/1993 tarihli ve 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 16/7/1956 tarihli ve 6815 sayılı Sınır, Kıyı ve Karasularımızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi İşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkında Kanun ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır."

MADDE 2 ? Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesine aşağıdaki tanımlar eklenmiştir.

"Adli Kolluk: 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 8, 9 ve 12 nci maddeleri, 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 7 nci maddesi, 2/7/1993 tarihli ve 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesi ve 9/7/1982 tarihli ve 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen soruşturma işlemlerini yapan güvenlik görevlilerini,

Adli Kolluk Sorumlusu: İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Gümrük Müsteşarlığı tarafından atamalarındaki usule göre görevli adlî kolluğun komutanını/âmirini,

Adli Kolluk Görevlileri: 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun 8, 9 ve 12 nci maddeleri, 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Kanununun 7 nci maddesi, 2/7/1993 tarihli ve 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesi, 9/7/1982 tarihli ve 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun 4 üncü maddesi ve 3/11/1983 tarihli ve 83/7362 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Jandarma Teşkilâtı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinde belirtilen soruşturma işlemlerini yapmak üzere, tâbi oldukları atama usulüne göre görevlendirilen komutan, âmir, memur ve diğer görevlileri,"

MADDE 3 ? Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 6 ? Genel Müdürlük, Türkiye Gümrük Bölgesinde; 18/12/1940 tarihli ve 3944 sayılı Gümrük Muhafaza ve Muamele Sınıfı Memurları Teşkilatı Hakkında Kanun, 19/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 2/7/1993 tarihli ve 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname, 12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun, 19/4/1926 tarihli ve 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye ve Limanlarla Karasuları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanun, 22/3/1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Kara Paranın Önlenmesine Dair Kanun, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklerle Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne verilen görevleri yerine getirir."

MADDE 4 ? Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinde geçen "EK 2/B" ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.

MADDE 5 ? Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 25 ? Türk liman ve iskelelerinden yabancı limanlara hareket edecek yerli ve yabancı gemiler, gümrük kontrolüne tabi tutulmadan ve soru kağıdı vermeksizin hareket edemezler. Aksi halde Gümrük Kanunu uyarınca usulsüzlük cezası uygulanmak üzere konu, ilgili Gümrük İdaresine bildirilir.

Türk Bayraklı gemilerin kaptanları, gemideki yakıt ve kumanyalarına ilişkin bilgileri içeren EK-2/B Yakıt ve Kumanya İşlemleri Formlarını doldurarak kontrol işlemlerini yapan Gümrük Muhafaza Memuruna verir."

MADDE 6 ? Aynı Yönetmeliğin 72 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Aramalarda Uyulacak Hususlar

Madde 72 ? Aramalarda, 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği hükümleri uyarınca işlem yapılır."

MADDE 7 ? Aynı Yönetmeliğin 75 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 75 ? Aramalarda, ilgili kanunlarda belirtilen usul ve esaslara muhalif hareket eden görevliler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri tatbik olunur."

MADDE 8 ? Aynı Yönetmeliğin 76 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilgi Verme

Madde 76 ? Adli kolluk görevi bulunmayan Gümrük Muhafaza amir ve memurları kendi görevleri ile ilgili suça ilişkin şikayet ve ihbarları derhal görev yerindeki adli kolluk sorumlusuna, görev alanında olmayan suça ilişkin ihbar ve şikayetleri ise ilgili diğer adli kolluk sorumlusuna iletir.

Adlî kolluk görevlileri, kendilerine yapılan bir suça ilişkin ihbar veya şikâyetleri; elkoydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhâl Cumhuriyet savcısına bildirir ve Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerine başlar. Kaçakçılığın diğer bağlantılarıyla bir bütün olarak ortaya çıkarılmasının başka bir Başmüdürlüğün görev ve yetki alanı içinde bir takip ve operasyon gerektirmesi halinde, İdareler arasındaki koordinasyon ve işbirliğinde Cumhuriyet savcısının talimatına göre hareket edilir.

Olaya müdahale edilmesinin ardından, kaçakçı ve kaçak eşya ile ilgili olarak elde edilen bilgilerin genel hatlarıyla özetlendiği Kaçakçılık Olayı Ön Bilgi Formu ivedi olarak Genel Müdürlüğe gönderilir."

MADDE 9 ? Aynı Yönetmeliğin 77 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Yakalama ve Gözaltına Alma

Madde 77 ? Gümrük Muhafaza Amir ve Memurları;

a) Gecikmesinde sakınca bulunan ve Cumhuriyet savcısına veya derhâl âmirlerine müracaat imkânı olmayan hâllerde; hakkında yakalama emri düzenlenmesi veya tutuklama kararı verilmesi gereken kişileri ya da suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan şüphelileri,

b) Kolluk kuvvetinin kanun ve usul dairesinde verdiği emre itaatsizlik edenleri ve aldığı tedbirlere uymayanları,

c) Görev yaparken mukavemette bulunan veya görevinden alıkoymak maksadıyla kolluk kuvvetine zorla karşı koyan ve yakalanmadıkları taktirde hareketlerine devam etmeleri ihtimali bulunan kişileri,

d) Haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama emri, yakalama ve tutuklama kararı bulunanları veya kanunla istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri,

e) Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri alan, satan, bulunduran veya kullananları,

f) Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren veya hakkında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınan kişileri,

g) Gümrüklü sahalarda rastlanılan ve haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama ve tutuklama kararı bulunanları,

h) Kimliğini bir belge ile veya kolluk kuvvetince tanınmış veya güvenilir kişilerin tanıklığı ile ispat edemeyenler ile gösterdikleri belgelerin doğruluğundan şüphe edilen kişileri, aranan kişilerden olup olmadıkları anlaşılıncaya veya gerçek kimliği ortaya çıkıncaya kadar yirmi dört saati geçmemek üzere,

yakalayabilir.

Yakalama birinci fıkrada belirtilen yetkiler çerçevesinde, hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının emriyle veya doğrudan kolluk kuvveti veya suçüstü hâlinde herkes tarafından yapılabilir.

Yakalanan kişinin kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek amacıyla kaba üst araması yapılarak, silâh ve bunun gibi unsurlardan arındırılması sağlanır.

Yakalama sırasında suçun iz, emare, eser ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyecek tedbirler alınır.

Yakalanan kişiye, suç ayrımı gözetilmeksizin yakalama sebebi ve hakkındaki iddialar ile susma ve müdafiden yararlanma, yakalanmaya itiraz etme hakları ile diğer kanunî hakları ve itiraz hakkını nasıl kullanacağı, herhâlde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhâl bildirilir.

Kolluk kuvveti tarafından yapılan yakalama hâlinde işlem, yakalanan kişi ve uygulanan tedbirler derhâl Cumhuriyet savcısına bildirilir.

Yakalamadan ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin emirden, yakalananın bir yakınına veya belirlediği bir kişiye Cumhuriyet savcısının emriyle gecikmeksizin haber verilir.

Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır. Bu tutanağa yakalananın, hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır, bu tutanağın bir sureti yakalanan kişiye verilir. Bu kişiye ayrıca haklarının yazılı olarak bildirildiğini ve kendisi tarafından da bu hususun anlaşıldığını belirten bu Yönetmeliğe ekli "Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı Şüpheli ve Sanık Hakları Formu" (EK-5/A ve EK-5/B) tanzim edilerek imzalı bir örneği verilir.

Suç işlerken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması ihtimalinin bulunması veya hemen kimliğini belirleme imkânının bulunmaması nedeniyle başkaları tarafından yakalanıp kolluk görevlilerine teslim edilen veya bu hâllerde kolluk görevlilerince yakalanan ya da haklarında tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma imkânı bulunmaması sebebiyle kolluk görevlilerince yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır. Cumhuriyet savcısı tarafından verilen sözlü emir, en kısa zamanda yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilir; aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince alınmasına hazır edilir. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirir.

Yakalanan kişi, Cumhuriyet savcısının emri ile serbest bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınır.

Muhafaza altına alınmak amacıyla yakalanan kişiler hakkında da bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulandıktan sonra, yakalama sebebi, yakalamaya itiraz etme hakkı ve bu hakkı nasıl kullanılacağı derhâl bildirilir. Bu kişilerden ıslah veya tedavi kurumuna götürülmesi gerekenlerin ilgili kurumlarca teslim alınmaları sağlanır. Teslim alınmaması hâlinde, durum bir tutanakla tespit edilir ve tutanağın bir sureti mülkî amire gönderilir."

MADDE 10 ? Aynı Yönetmeliğin 80 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 80 ? Adli görevlerle ilgili aramanın gerçekleştirileceği yerde, öncelikle kişilerin kaçmasını ve saldırmasını engelleyecek şekilde gerekli güvenlik tedbirleri alınır.

Kolluk görevlileri, kolluk görevlisi olduğunu ispatlayan kimliğini gösterir.

Üst araması, kişinin cinsiyetinde bulunan görevli tarafından yapılır.

Üst ve eşya araması sırasında, yapılan aramanın konusu olan eşyanın ne olduğu veya aramanın yapılmasına temel teşkil eden sebepler ilgiliye açıklanır.

Üst araması sırasında, kişinin beraberinde olan eşya da, mümkünse elektromanyetik cihazlarla, değilse beş duyu organı aracılığıyla aranır. Sahipsiz eşya hakkında da aynı hüküm uygulanır.

Kişi direndiği takdirde üst ve eşya araması orantılı güç kullanılarak gerçekleştirilir.

Üst ve eşya araması, kişinin veya aracın ilk durdurulduğu yerde veya o yerin yakınında, mümkün olduğu kadar başkalarının göremeyeceği tarzda yapılır. Başka yere götürülerek arama yapılamaz. Gerektiğinde kolluk aracından veya yakındaki kapalı bir yerden yararlanılabilir.

Üst araması sırasında, kişinin üstünde veya eşyasında rastlanan özel kâğıt ve zarflar, içinde müsadereye tâbi bir eşya bulunması ihtimali dışında açılmaz; açıksa dahi yazılı bilgiler okunamaz.

Kişinin kanunlara göre izin verilmeyecek bir şeyi taşıdığına ilişkin makul şüphenin bulunması ve aramanın amacına başka türlü ulaşılamaması hâlinde, üst araması aşağıda belirtilen şekilde giysiler çıkartılmak suretiyle yapılabilir:

a) Arama yapılmadan önce, bu aramayı yapmanın neden gerekli görüldüğü ve nasıl yapılacağı, o birimde görevli en üst kolluk âmiri tarafından ilgiliye bildirilir.

b) Arama, aynı cinsiyetten görevliler tarafından yapılır; arama işlemi kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir.

c) Arama, kişinin utanma duygusunu en az ihlâl edecek bir şekilde yapılır; önce bedenin üst kısmındaki giysiler çıkarttırılır; bedenin alt kısmındaki giysiler, üst kısmındaki giysiler giyildikten sonra çıkarttırılır. Bu giysiler mutlaka aranır.

d) Arama sırasında bedene dokunulmaması için gerekli özen gösterilir.

e) Arama, mümkün olduğunca kısa bir süre içinde bitirilir.

Yapılan aramanın neticesinde bir suça ilişkin iz, eser, emare ve delil elde edilirse, kişi yakalanır.

Bu maddede yazılı işlemler gece de yapılabilir."

MADDE 11 ? Aynı Yönetmeliğin 81 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 81 ? Yakalanan kişinin gözaltına alınacak olması veya zor kullanılarak yakalanması hâllerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir.

Gözaltına alınan kişinin herhangi bir nedenle yerinin değiştirilmesi, gözaltı süresinin uzatılması, serbest bırakılması veya adlî mercilere sevk edilmesi işlemlerinden önce de sağlık durumu hekim raporu ile tespit edilir.

Gözaltına alınanlardan herhangi bir nedenle sağlık durumu bozulanlar ile sağlık durumundan şüphe edilenler, derhâl hekim kontrolünden geçirilerek gerekiyorsa tedavileri yaptırılır. Bu durumdaki kişilerden kronik bir rahatsızlığı olanların, istekleri hâlinde varsa kendi hekimi nezaretinde resmî hekim tarafından muayene ve tedavi edilmeleri sağlanır.

Gözaltına alınan kişinin ifadesini alan veya soruşturmayı yürüten kolluk görevlisi ile bu kişiyi tıbbî muayeneye götüren kolluk görevlisinin farklı olması zorunludur. Ancak personel yetersizliği nedeniyle farklı kolluk görevlisinin bulunmaması hâlinde bu durum belgelendirilir.

Tıbbî muayene, kontrol ve tedavi, adlî tıp kurumu veya resmî sağlık kuruluşlarınca yapılır.

Hekim raporu üç nüsha hâlinde düzenlenir. Kolluk görevlileri tarafından, hekim raporunu verecek birime, yakalananın nezarethaneye giriş raporu mu, yoksa çıkış raporu için mi getirildiği yazılı olarak bildirilir.

Yakalama veya nezarethaneye giriş raporunun bir nüshası raporu tanzim eden sağlık kuruluşunda saklanır, ikinci nüshası gözaltına alınana, üçüncü nüsha ise soruşturma dosyasına eklenmek üzere ilgili kolluk görevlisine verilir.

Gözaltı süresinin uzatılması veya yer değişikliği ya da nezarethaneden çıkış sırasında düzenlenen hekim raporlarından; bir nüshası sağlık kuruluşunda saklanır, iki nüshası ise raporu düzenleyen sağlık kuruluşunca kapalı ve mühürlü bir zarf içerisinde ilgili Cumhuriyet başsavcılığına en seri şekilde gönderilir. Bunlardan bir nüshası Cumhuriyet savcısı tarafından gözaltına alınanın kendisine veya vekiline verilir, bir nüshası ise soruşturma dosyasına eklenir. Bu raporların düzenlenmesinde ve Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 157 nci maddesinde belirtilen gizlilik kurallarına uyulur ve bu amaçla gerekli tedbirler ilgili sağlık kuruluşunca alınır.

Hekim, muayene esnasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 94 üncü maddesinde belirtilen işkence, 95 inci maddesinde belirtilen neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence ve 96 ncı maddesinde belirtilen eziyet suçlarının işlendiği yolunda herhangi bir bulguya rastlaması hâlinde, keyfiyeti derhâl Cumhuriyet savcısına bildirir. Bu durumda 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 7 ve 8 inci maddelerine göre işlem yapılır.

Hekim ile muayene edilen şahsın yalnız kalmaları, muayenenin hekim hasta ilişkisi çerçevesinde yapılması esastır. Ancak, hekim kişisel güvenlik endişesini ileri sürerek muayenenin kolluk görevlisinin gözetiminde yapılmasını isteyebilir. Bu istek belgelendirilerek yerine getirilir. Bu durumda gözaltına alınan kişinin talebi hâlinde müdafiî de muayene sırasında gecikmeye neden olmamak kaydıyla hazır bulunabilir.

Kadının muayenesi, talebi hâlinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır. Muayene edilecek kadının talebine rağmen kadın hekimin bulunmaması halinde, muayene sırasında hekim ile birlikte sağlık mesleği mensubu bir kadın personelin bulundurulmasına özen gösterilir."

MADDE 12 ? Aynı Yönetmeliğin 82 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 82 ? Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.

İstihbarat çalışması, risk analizi, ihbar ya da dışarıdan anlaşılır emareler sonucunda kişilerin üzerlerinde, çantalarında ya da sürücüsü oldukları taşıtlarda kaçak eşya ve maddelerin olduğu yönünde şüphe ve kanaatin oluşması halinde, ilgili kişilerin, yanında kaçak ve yasak nevinden eşya olup olmadığı hususunda beyanları alınır.

Bir kaçakçılık olayının tahkiki kapsamında, kaçak zannı ile elkonulan ve yapılan araştırmalar sonucunda da kaçak eşya olduğu kanaat ve sonucuna varılan eşya, suç delilleri ve şüphelilerin bütün şerik ve bağlantılarıyla birlikte ortaya konulmasını müteakip derhal bir Kaçak Olay Tespit ve Elkoyma Tutanağı düzenlenir. Söz konusu tutanağa, başından sonuna kadar elkoyma sürecindeki gelişmeler sırasıyla ayrıntılı bir şekilde kaydedilir. Bu çerçevede, olayın ortaya çıkarılmasının temelini teşkil eden bilginin, bir istihbarat çalışmasına, yapılan risk analizi sonrası varılan şüpheye ya da bir ihbara dayanıp dayanmadığı ihbarcının ismi zikredilmemek kaydıyla belirtilir.

Kaçak Olay Tespit ve Elkoyma Tutanağında, elde edilen sübutu deliller karşısında kaçakçılık suçunun maddi, manevi ve hukuki unsurları elden geldiğince boşluk ve kuşkuya yer bırakılmayacak şekilde sebep-sonuç ilişkileriyle birlikte ortaya konulmaya çalışılır.

Kaçak Olay Tespit ve Elkoyma Tutanaklarında; aramaya ilişkin hakim kararının tarih ve sayısı ile mülki amirinin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle arama yapılan hallerde emrin tarih ve sayısı; elkoymaya ilişkin hakim kararının veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emir tarih ve sayısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde yapılan elkoyma işleminde kolluk amirinin yazılı emrinin tarih ve sayısı; olay ve kanıtları; şüphelilerin kimlik, iş ve ikamet yeri bilgileri; kaçak eşyanın cins, nevi, nitelik ve niceliklerine ilişkin sayım-tespit bilgileriyle varsa nakil vasıtasının marka, plaka ve şase numarası ile yüküne ilişkin TIR karnesi, konşimento ve yük beyannameleri sayı ve tarihleri; araçların zula tabir edilen özel tertibatlı gizli bölmeleri içerip içermedikleri; üst, çanta ve taşıtların aranmasında şüphelinin kendisine, eşyasına ve taşıtına herhangi bir zarar verilip verilmediğine dair bilgiler mutlak surette belirtilir. Eşya sahipli ise sayım ve tespit işlemlerinin mutlaka eşya sahibinin huzurunda yapılması gerekir.

Eğer sayım ve tespit olay mahallinde yapılamıyorsa eşya mühür altına alınır ve tespitleri merkezde yapılmak üzere eşya sahibi ile birlikte ilgili Müdürlüğe getirilir. Söz konusu tutanak, eşya sahibi ya da sürücü ile sadece bu olaya elkonulması eyleminde bilfiil bulunan görevliler tarafından imzalanır. Kaçak Olay Tespit ve Elkoyma Tutanağı, önce olaya elkoyan kolluk görevlileri, sonra şahitler ve en son olarak da şüpheli tarafından imzalanır. Hariçten iki şahidin temini mümkün olmayan hallerde, tutanak şahitsiz olarak düzenlenir. Kaçak olayla ilgili doküman ve belgeler mevcutsa bu da tutanakta belirtilir. Tutanağın her sayfası ilgililerce imzalanır."

MADDE 13 ? Aynı Yönetmeliğin 83 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 83 ? Yakalanan eşyanın, cins ve nevi ile kaçakçılık ve varsa gizleme yönteminin belgelendirilmesi için, bütün şekil ve görünümün ortaya konulmasını sağlayacak şekilde farklı boyutlardan renkli fotoğrafları çekilir. Kaçak eşyanın özelliğinden dolayı kamera filmine alınmasında büyük yarar görülmesi halinde ve mümkünse eşya filme alınır."

MADDE 14 ? Aynı Yönetmeliğin 84 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15 ? Aynı Yönetmeliğin 85 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 85 ? Üst araması yapılan kişinin nezarethaneye girişi, bu Yönetmeliğe ekli Nezarethaneye Alınanların Kaydına Ait Deftere (EK-6) kaydedilerek sağlanır.

Nezarethane işlemlerinde;

a) Aynı suçla ilgisi olanlar, birbirine hasım olanlar, erkek ve kadınlar bir araya konulmazlar, çocuklar yetişkinlerden ayrı tutulurlar.

b) Nezarethanede zarurî hâller dışında beşten fazla kişi bir arada bulundurulmaz.

c) Tuvalet, temizlik gibi zorunlu ihtiyaçların giderilmesi görevli memurun gözetiminde sağlanır.

d) Yiyecek ve içecekler önceden kontrol edilir.

e) Gözaltına alınan kişi saldırgan bir tutum sergilemeye başladığı veya kendisine zarar vermeye kalkıştığı takdirde önce sözle kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu mümkün olmadığı takdirde, hareketini giderecek derecede kuvvet kullanılabilir. Ancak zarurî olmadıkça gerek kendisinin gerek başkasının hayatı, vücut bütünlüğü veya sağlığı tehlikeye girmedikçe kuvvet kullanılmaz.

f) Saldırgan tutum ve davranışları kontrol altına alınamayan kişiler tıbbî müdahalede bulunulması için sağlık kuruluşlarına gönderilir.

g) Gözaltına alınan kişilerin yaşama haklarını koruyucu gerekli önlemler alınarak, bu amaçla ilgili gözetlenebilir. Gözetleme işlemi teknik imkânlar ölçüsünde kayda alınabilir.

h) Gözaltındaki kişinin beslenme, nakil, sağlığının korunması ve gerektiğinde tedavisi, yakalandığının yakınlarına haber verilmesi giderleri ilgili birimin bağlı olduğu Bakanlığın bütçe ödeneklerinden karşılanır."

MADDE 16 ? Aynı Yönetmeliğin 86 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 86 ? Nezarethaneler en az 7 metrekare genişliğinde, 2,5 metre yüksekliğinde ve duvarlar arasında en az 2 metre mesafe olacak şekilde düzenlenir. Yeterli doğal ışıklandırma ve havalandırma imkânları sağlanır. Ancak, şüpheli sayısının çokluğu sebebiyle nezarethane imkânlarının yetersiz olması durumunda, nezarethaneler için öngörülen fizikî şartlara sahip başka yerler de kullanılabilir.

Nezarethanelerde gözaltına alınan kişilerin yatmaları ve oturmaları için yeteri kadar sabit ve dayanıklı oturma yerleri bulundurulur.

Mevsim ve gözaltı yerlerinin maddî şartları da dikkate alınarak, geceyi gözaltında geçirecek şahıslar için yeterli miktarda battaniye ve yatak temin edilir.

Tuvalet, banyo ve temizlik ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler alınır.

Nezarethane girişine, onaylanmış nezarethane talimatı asılır.

İç ve dış emniyeti sağlanmış, özel surette hazırlanmış, teknik donanımlı, bağımsız yerlerin ifade alma odası olarak kullanılmasına özen gösterilir.

Mevcut nezarethane ve ifade alma odalarının standartlara uygun hâle getirilmesi bütçe imkânları çerçevesinde sağlanır."

MADDE 17 ? Aynı Yönetmeliğin 87 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 87 ? Nezarethane ve ifade alma odalarının standartlara uygunluğu yetkili birimler tarafından denetlenir."

MADDE 18 ? Aynı Yönetmeliğin 88 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 88 ? 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 90 ıncı maddesine göre yakalanan kişi Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılması emredilmezse, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınır.

Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre oniki saatten fazla olamaz.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suçlara bakmakla görevli olan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giriyorsa bu süre kırksekiz saattir."

MADDE 19 ? Aynı Yönetmeliğin 89 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 89 ? Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasında güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle Cumhuriyet savcısı gözaltı süresini her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri, gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılamaz.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suçlara bakmakla görevli olan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlardan; Anayasanın 120 nci maddesi gereğince olağanüstü hâl ilân edilen bölgelerde yakalanan kişiler hakkında, aynı Kanununun 91 inci maddesinin bir ve üçüncü fıkralarında dört gün olarak belirlenen süre, Cumhuriyet savcısının talebi ve hâkim kararı ile yedi güne kadar uzatılabilir. Hâkim, karar vermeden önce yakalanan ve gözaltına alınan kişiyi dinler."

MADDE 20 ? Aynı Yönetmeliğin 90 ıncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Yakalama İşlemine Karşı Hakime Başvurma ve Yakalananların Yetkili Mahkemeye Götürülmesi

Madde 90 ? Yakalama, gözaltına alma işlemine veya gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafi veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı hemen serbest bırakılmasını sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Yakalanan kişinin dilekçesi yetkili hâkime en seri şekilde ulaştırılır.

Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hâkimi önüne çıkarılır; serbest bırakılmadığı takdirde, yetkili hâkim veya mahkemeye en kısa zamanda gönderilmek üzere tutuklanır."

MADDE 21 ? Aynı Yönetmeliğin 91 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 91 ? Yakalanan kişi, gözaltına alınmasını gerektirecek bir nedenin tespit edilememesi veya yakalama sebebinin ortadan kalkması hâlinde Cumhuriyet savcısının emri ile kolluk kuvvetince derhâl salıverilir.

Yakalanan kişi, hakkında ıslah veya tedavi tedbiri alınması gereken kişilerden ise ilgili kuruma teslim edilir.

Gözaltı süreleri azamî süreler olup, gözaltına alınan kişilerin işlemlerinin en kısa sürede bitirilmesi esastır.

Gözaltına alınanlar, işlemleri bitirildikten sonra gözaltı süresinin dolması beklenmeksizin kolluk kuvvetince ilgili Cumhuriyet başsavcılığına derhâl sevk edilir.

Yakalama, gözaltına alma işlemine veya gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının emrine karşı, hâkime yapılan başvuru üzerine verilen serbest bırakma kararı derhâl uygulanır.

Emanete alınan şahsî eşya ve para eksiksiz olarak ilgilisine teslim edilerek ve girişte tanzim edilen güvenlik araması tutanağına şerh düşülerek kendisine imzalatılır.

Sevk veya serbest bırakma işlemi ve sebebi, bu Yönetmeliğe ekli Sevk/Serbest Bırakma Tutanağına (EK-7) bağlanır, bunun bir sureti gözaltından çıkarılan kişiye verilir."

MADDE 22 ? Aynı Yönetmeliğin 92 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 92 ? Suçluluğu bir yargı hükmüyle kesinleşene kadar kişinin masumiyeti esastır ve Gümrük Muhafaza İdarelerince yürütülecek soruşturmalar 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla gizlidir. Bu nedenle, soruşturma safhasında gözaltındaki bir kişinin "suçlu" olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, yer gösterme gibi soruşturmaya ilişkin işlemlerin basın önünde veya iştirakiyle yapılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine ve soruşturma evrakının yayımlanmasına sebebiyet verilmez."

MADDE 23 ? Aynı Yönetmeliğin 93 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çocuklarla İlgili Özel Hüküm

Madde 93 ? Çocuklar bakımından yakalama ve ifade alma yetkileri aşağıdaki şekilde sınırlandırılmıştır:

a) Fiili işlediği zaman oniki yaşını doldurmamış olanlar ile onbeş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler;

1) Suç nedeni ile yakalanamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz.

2) Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hâkimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir.

b) Oniki yaşını doldurmuş, ancak onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye haber verilerek derhâl Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür:

1) Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.

2) Kendi talebi olmasa bile müdafiden yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi seçebilir.

3) Müdafi hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.

4) Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanunî bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir.

5) Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.

6) 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yazılı suçlar büyüklerle beraber işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.

7) Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.

8) Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hâllerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikâyetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz.

9) Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.

Çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır."

MADDE 24 ? Aynı Yönetmeliğin 94 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 94 ? Şüphelinin ifadesinin alınmasında aşağıdaki hususlara uyulur:

a) Şüphelinin kimliği saptanır. Şüpheli, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.

c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiîn ifade sırasında hazır bulunabileceği kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

d) Müdafi sadece hukukî yardımda bulunabilir, şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez, onun yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz. Hukukî yardım maddî olayı karartabilecek müdahalelerin yapılması anlamına gelmez. Müdafi şüpheliye bütün kanunî haklarını hatırlatabilir ve müdafiîn her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir.

e) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 95 inci maddesi hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.

f) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.

g) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürme imkânı tanınır.

h) İfade verenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

i) İfade işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılabilir.

j) İfade bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta şunlar yer alır:

1) İfade alma işleminin yapıldığı yer ve tarih,

2) İfade alma sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren kişinin açık kimliği,

3) İfade alma sırasında, yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri,

4) Tutanak içeriğinin ifade veren ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzaları,

5) İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.

İfade esasları bu Yönetmeliğe ekli İfade Tutanağı (EK-8) formatına uygun olarak yerine getirilir."

MADDE 25 ? Aynı Yönetmeliğin 95 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 95 ? İfade veren şüphelinin beyanı, özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.

Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.

Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.

Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz."

MADDE 26 ? Aynı Yönetmeliğin 96 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 96 ? Bu Yönetmeliğin yakalama, gözaltına alma ve ifade almaya ilişkin bölümlerinde yer almayan hususlara ilişkin olarak 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğindeki hükümler uyarınca işlem yapılır."

MADDE 27 ? Aynı Yönetmeliğin 101 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen "? Ceza Muhakemeleri Usulü ?" ibaresi "Ceza Muhakemesi", üçüncü fıkrasında geçen "? zoralımına ?" ibaresi ise "? müsaderesine ?" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 28 ? Aynı Yönetmeliğin 111 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 111 ? Göçmen kaçakçılığı suçunun failleri veya böyle bir suça iştirak etmeksizin, daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlar, yasal koşullara uymaksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlar, bu maksatla sahte kimlik veya seyahat belgelerini hazırlayanlar veya temin edenler ya da bu suçlara teşebbüs edenler, kaçak olarak yakalanan göçmenler ile uygulanan tedbirler derhal Cumhuriyet savcısına bildirilir ve alınacak talimata göre işlem yapılır."

MADDE 29 ? Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-2/A, EK-2/B, EK-5/A, EK-5/B, EK-6 ve EK-7 ekteki şekilde değiştirilmiş ve ekteki EK-8 ilave edilmiştir.

MADDE 30 ? Aynı Yönetmeliğin 21, 78, 79, 82, 98, 102, 104, 106 ve 110 uncu maddelerinde geçen "zapt etme" ibaresi "elkoyma" olarak değiştirilmiştir.

MADDE 31 ? Aynı Yönetmeliğin 82, 98, 99, 102, 103, 106 ve 110 uncu maddelerinde geçen "zanlı" ibaresi "şüpheli" olarak değiştirilmiştir.

Yürürlük

MADDE 32 ? Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Ekler için 16/12/2005 tarihli Resmi Gazeteye bakabilirsiniz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber