'Akil İnsanlar'dan ilk öneri: Barış Akademisi kurulsun

62 kişilik 'Akil İnsanlar' heyetinde yer alan Kadir İnanır, çözüm sürecinde 'Barış Akademisi' kurulabileceğini söyledi, "Aramızda müzakere ettik. Başbakan da olumlu karşıladı" dedi. İnanır, Akillere yönelik Damat Ferit'in kurduğu 'Heyet-i Nasiha' benzetmesi için ise "Ne insani ne de vicdani" ifadesini kullandı.

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 06 Nisan 2013 07:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Konuşan ünlü aktör, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la gerçekleştirdikleri Dolmabahçe zirvesinden kendisine ve heyete yönelik eleştirilere kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu. İnanır'ın mesajları şöyle:

TAMAMEN ÖZGÜRÜZ

- BÜTÜN kaygıları varsayarak, birbirimize sırtımızı dönmeden, yüz yüze, el ele, kardeşçe, sorunları dostça tartışarak, gerçeği yakalamaya çalışacağız. İşimiz bu olacak. Biz tamamen özgürüz. Hiçbir şekilde baskı ve yönlendirme olmayacak. Nasıl çalışacağımızın programını bile biz kendimiz yapacağız. Görüşmelerimizden çıkan raporu, yetkililere sunacağız.

- Biz sadece barış konuşacağız. Süreç bittikten sonra bize yapılanların cevabını veririz.

- Heyet-i Nasiha benzetmesini kabul etmiyoruz. Bu polemiklere girmekten ziyade, o eleştiriyi yapanları bir daha kendi yazdıklarını okumaya, bir daha düşünmeye davet ediyoruz. O yakıştırmalar vicdani ve insani değildir. Bizim işimiz barış dilini konuşmak. O yazıları yazanlar, zamanı gelince sanırım kendilerini eleştireceklerdir. İnşallah süreçten mutlu çıkarsak bu eleştirilere cevabımız olacaktır.

MÜZAKERE ETTİK

- MUTLAKA bizim yerimize de değerli insanlar gelebilirdi. Biz bu sefer görev yaparız, bir diğer sefere de diğer insanlarımız.

İleride belki bir Barış Akademisi kurulabilir. Şimdi 62 olan sayı, o zaman 2 binlere, 5 binlere çıkar. Bu kaygılar ortadan kalktıktan sonra, çalışmalar ileride bir Barış Akademisi'ne dönüşebilir. Biz kendi aramızda bunu müzakere ettik, Başbakan da olumlu karşıladı.

- BU işteki görevimi akil adamdan çok barış elçisi olarak görüyorum. Bana Akdeniz Bölgesi düştü ama bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamayız. Sayın Başbakan açıkladı, sürece çok büyük destek var. İçim rahat.

Süreç karmaşık görev önemli

AKİL heyette yer alan akademisyenlerden Prof. Erol Göka da Dolmabahçe buluşmasında Barış Akademisi fikrinin beğenildiğini söyledi. Göka, "Güzel fikir olarak kabul edildi. Ancak gerçekleşme ihtimali bugünden yarına olacak şey değil" dedi. Göka'nın açıklamaları şöyle:

- SÜREÇ oldukça karmaşık, görev önemli. Zaten sürecin karmaşıklığından dolayı böyle bir 'Ukala heyeti'ne ihtiyaç duyulmuştur. Burada insanları birleştiren şey, kanın durması talebi. Yoksa bu 63 kişiyi başka hiçbir amaç için bir araya getiremezsiniz. Ne bir partide toplanır ne de başka bir yerde. Birbirinden oldukça farklı kişiler.

GÜNAH KEÇİSİ OLMAK DA VAR!

- BAZI zamanlarda özellikle yaşadığımız dönemde fikirlerin çarpışması kutuplaşmayı doğurur. Siyaset dili de bu kutuplaştırmayı artıran bir şeye döndü. O yüzden demokrasiyi savunan ara güçlerin devreye girmesi gerekiyordu. Bizim varlığımızla bu kutuplaşma biraz durabilir. İnsanlar şiddete başvurmaksınız nasıl farklılıkların bir arada olabileceğini görürler.

- TABİİ Kİ bizi tefe koyanlar olacaktır. Bu da bizim işlerimizden bir tanesi. Bu işin sonunda günah keçisi olmak da var. Olsun, kan duracaksa feda olsun...

Çözüm, Türkiye'deki her ferdin davası

AKİLLERDEN Hülya Koçyiğit , "İyi niyetle Türkiye'nin geleceğini düşünerek, terörün bitmesi için elimden gelen çabayı göstereceğim" dedi:

- GÜZEL bir ülkede yaşıyoruz ama insanlarımız kan ağlıyorlar. Niçin bu ülkede huzur olmasın? Bir şey karıştırılıyor; bu, hükümetin ya da AK Parti'nin davası değil ki. Bu Türkiye de yaşayan her insanın, her ferdin davası.

TÜRKİYE İDEALİ

- ŞU anki durumda sanki Atatürkçüler'in barışa karşıymış gibi bir tavırları var. Bunu anlamak çok zor. Atatürk ne demiş; 'Yurtta sulh, cihanda sulh.' Laf olsun diye mi söylemiş. O bilmiyor mu bu ülkede bir tek etnik grup yok, 17 çeşit etnik grup var. Hepsi Türkiye idealinde birleşsin, Türkiye için heyecan duysun.

- BEN Atatürkçüyüm, bu Cumhuriyetin bir evladıyım. Cumhuriyetin kazanımlarını elbette korumak benim görevim. Ben AK Parti'ye hizmet olsun diye bu görevi kabul etmedim. Türkiye'ye hizmet olsun diye kabul ettim.

- TÜRKİYE topraklarında yaşayan herkesin mesut olması, bir arada olması için barış sağlanmalı. Bu gerçek bir ideal ama kolay değil. Çünkü bölünmüşlük var, sen ben davası var. Biz ayrı olmamalıyız. Cumhuriyetin kazanımlarına sıkı sıkı sarılıp bizi birbirimize kırdıran, birbirimize düşman edenlerin kafalarını ezmeliyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber