Kalp krizi kadınlarda daha ölümcül

Kalp hastalıkları konusundaki çalışmalarıyla ünlü Prof. Dr. Gökhan İpek, adınları uyardı: Östrojen krizden korur masalına inanmayın. Kadınların kalp krizinden ölme riski erkeklerden daha yüksek.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 10 Nisan 2013 09:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Kalp krizi kadınlarda daha ölümcül

DÜNYA çapında yılda 17.5 milyon, Türkiye'de ise 200 bin kişinin ölüm nedeni olan kalp damar hastalıklarına karşı toplum bilincinin geliştirilmesi amacıyla bu yıl 25'incisi düzenlenen Kalp Haftası başladı.

Çoğu atlanılmış vaka

7-14 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinlik kapsamında kalp-damar hastalıkları konusunda Türkiye ve dünya çapında çalışmalara imza atan hekimler hastalığı, teşhis, tedavi ve korunma yöntemlerini star'a anlattı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi'nden Prof. Dr. Gökhan İpek'in kalp hastalıkları konusundaki açıklamaları özellikle kadınların ne büyük bir risk altında olduğunu ortaya koydu.

Prof. Dr. Gökhan İpek, çoğunlukla erkeklerle ilişkilendirilen kalp damar hastalıklarının aslında kadınlarda daha fazla görüldüğünü açıkladı. 20 binden fazla vakayı ameliyat eden; Türkiye'de ilk kez aynı anda kalp ve böbrek nakli; 'takayusu' hastası bir genç kıza dünyada ilk kez kapak ve üçlü bypass ameliyatı yapan Prof. Dr. İpek, kadınların kalp hastalıklarından ihmal edildiğini savunuyor. Prof. Dr. İpek, iddiasını şu temellere dayandırıyor: Kadınlarda koroner arter hastalıkları sanılandan çok daha fazla. Kadın ya kendi şikayetlerini dikkate almıyor, ya da doktora gittiğinde, bir de 30'larındaysa 'sinirsel' deniyor. Bu nedenle kadınlar şikayetlerini mutlaka ciddiye alsın. Özellikle boyunda, boğaza, dile ve sırta vuran ağrı varsa, mide ağrısı da eşlik ediyorsa mutlaka kalp hastalıkları açısından değerlendirilmeli.” İpek, ileri yaşlardaki kadınlarda ölüm nedenleri arasında kalp hastalıklarının erkeklere göre çok daha fazla olduğuna işaret ederek “Çünkü çoğu atlanmış vaka oluyor.

Östrojen korur efsanesi

Kadında belirtiler de erkekteki gibi tipik göğüs ağrısı şeklinde olmayabiliyor. Bulantı, kusma, sırtta hafif ağrı ilk belirtiler. El ve ayakta uyuşma görülebiliyor. Bu nedenle de histerik psikiyatrik sorunlarla karıştırılıyor. Bir de yıllardır şu balonla uyutuldu insanlar: Östrojen, kadınları kalpten koruyor. Bu yalan” diye konuşuyor.

BYPASS ARTIK MİNİK KESİLERLE YAPILIYOR

Kalp damar hastalıklarının tedavisinde bypass'ın daha kalıcı sonuçlar verdiğine değinen Prof. Dr. İpek, “Bypass'da göğüs kemiği açılıyor; ancak günümüzde küçük kesilerle yapılan cerrahi öne çıkıyor. Örneğin meme altından dört santimlik küçük bir kesi veya göğüs duvarında 4-5 santimlik kesilerle, kalbi durdurmadan ameliyatı gerçekleştirebiliyoruz. Hastalar erken iyileşiyor; enfeksiyon riski az, solunum fonksiyonları bozulmuyor. Ama bu işlem herkese yapılamıyor. Acil alınan vakalar buna uygun değil. Bir diğer yöntem de hibrit yani hastanın bir damarını stentle açıp diğerine atan kalpte bypass yapmak. Bunu da pek tercih etmiyorum Çünkü ciddi darlıklarda stentle açılan damar bir süre sonra bypass evresine gelebiliyor ve hasta ikinci kez ameliyata alınabiliyor” diye konuşuyor.

SANAL ANJİYO YANILTICI OLABİLİR

Kalp damar hastalıklarının günümüzde artık 30'lu yaşlara kadar düştüğünü anlatan Prof. Dr. İpek, “En sık görülen hastalıklar ateroskleroz yani kireçlenme yani damar sertliğine bağlı olanlar. Özellikle böbrek yetmezliği başlamışsa, hastanın kalp yönününden de izlenmesi lazım. Diyalizli hastalarımızda sıkça bypass yapıyoruz. Bu kişilerde kalp damar hastalıkları yüzde 20'leri buluyor” diyor. Hastalığın teşhis ve bazı vakaların da tedavisinde altın standartın klasik anjiyo olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İpek, 'sanal anjiyo'nun bazen yanıltıcı sonuçlar verebildiğine dikkat çekiyor. İpek, “Sanal anjiyonun güvenirlik oranı yüzde 85 civarında. Kalp, hareketli bir organ. Görüntüler her zaman tam güvenilir olmayabiliyor. Sağlıklı kişilere, check up niteliğinde yapılabilir ama riskli grupta mutlaka klasik anjiyo tercih edilmeli” diyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber