Kılıçdaroğlu: Başbakan Uludere'yi itiraf etti/ Video

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeminde Başbakan Erdoğan ve Erdoğan Bayraktar vardı.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 16 Nisan 2013 14:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

İşte konuşmasından satırbaşları;

DEMOKRASİ TEHLİKEDE

Bir ülkeyi saygın kıyan unsurların başında o ülkenin sanatçıları geliyor. İnsanoğlunun varolduğu tarihten bu yana sanatçılar önemli kilometre taşlarına adını yazdırmıştır. Sanata ve sanatçıya değer veren topluluklar çıta atlamıştır.Sanatçıları cezalandıranlar kendilerini toplumun önünde hapsetmişlerdir. Sanatçıyı hapsetmek onu hapishanelere atmak gibi bir kültürü yeşertmeye çalışanlar unutmasın CHP var oldukça aydınlık Türkiye'yi birlikte çizeceğiz. Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Orhan Kemal'i mağdur edenler o sanatçıların isimleri tarihin şeref defterinde var. Ama onları hapse atan hakimlerin savcıların isimlerini hiç kimse hatırlamaz.

Eğer siz onları hapse atacaksanız kusura bakmayın ama o ülkede demokrasi her zaman tehlike altında demektir. Sadece sanatçılar hapse atıldığında değil 2B'li köylü kadınlarımıza da sahip çıkacağız, Sultanbeyli'deki yurttaşlarımıza da sahip çıkacağız. Biz mazlumdan adaletten yanayız.

FAZIL SAY TEPKİSİ

Eğer sanatçınızı mahkum ederseniz kendi ülkenizi da dünyaya rezil edersiniz. Onu yargılayan yargıç aslında kendini yargılamıştır.

ULUDERE'Yİ İTİRAF ETTİ

Geçen gün Sayın Başbakan dedi ki; TSK hükümetin verdiği kararlarla hareket ederler dedi. TSK elbetteki siyasi makama bağlı olarak çalışırlar ama yasalara aykırı olmamak koşuluyla. Ben bu kürsüde defalarca Uludere faciasının sorumlusu kimdir diye sordum. Şimdi Başbakan itiraf etti, 'Biziz' diyor... Çünkü biz talimat verden TSK harekete geçmez diyor. Uludere faciasının sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve onun hükümetidir.

KANSER HASTASI DİLEK

Kanser ilacını bulamıyor. Güçsüz, Sosyal Devlet Koruması altında olması gerekiyor. Nereye el atıyorsa sorununu çözemedi. Belediyenin, caminin önünde bekledi. Biliyordsunuz kanser hastaları kalabalığa karışmazlar, korunmaları için. Ama o herşeyi göze aldı bakanı yakaladı. Bakana derdini anlattı. Bakan da dedi ki; "Al bu parayı, başka ne yapacağım. Paraları da düşürme"

21. YY Türkiye'sinde yaşıyoruz. Buna karşılık Dilek kardeşimiz o bakana da onun gibi düşünenlere de çok güzel ders veriyor. "Ben dilenci değilim sayın Bakan" diyor. "İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım, görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" diyor... O bakan bir eli yağda bir eli balda olan bakandır. O üniversite öğrencisinin tedavi için verdiği mücadeleyi anlayacak kapasitede değildir. Ancak para sıkıştırır avucuna.

O BAKAN İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ

Sosyal Devletin amacı güçsüzleri korumak değil miydi? Tam tersine baştan savıyorsunuz siz onu. İnsanlıktan nasibini alamayanlar Dilek'İn halinden anlayamazlar. Dilek Özçelik kim? Birimizin kızı, birimizin gelini olacak, birimizin yeğeni... Bizden birisi... Umutla geleceğe bakan birisi. Siz ona bu muameleyi yapıyorsanız diğer vatandaşlara kimbilir neler yapıyorsunuz. AKP'nin gerçeği budur!. Dilek'e yapılan muamele toplum vicdanına atılan bir tokattır.

YALANCIDAN BAŞBAKAN OLMAZ

Sözde 18 yaşına kadar tüm çocuklar parasız tedavi edilecektir. Gidin çocuğunuzla bakın bakalım paralı mı değil mi? Ne demiştim, yalancıdan Başbakan olmaz.

10 ayrı işlemden para alıyorlar. Bunları sayayım. İlaç katılım payı alıyorlar, Muayene katılım ücreti alıyorlar, reçete ücreti alıyorlar, eş değer fiyat farkı, kutu başına para alınıyor, özel hastaneler için yüzde 90'a varan fark, tetkik ücreti farkı, erken muayene farkı, öncelikli tetkik farkı alıyorlar.

Bütün bu gerçekleri bilmek zorundayız. Dilek olayı nasıl patladı? Asıl tartışmamız gereken nokta bu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilaç karaborsası diye bir kavram yoktu.

Pahalı ilaçlar karaborsaya düştü. İnsanlar tedavi olmak için karaborsadan ilaç temin ediyor.

ŞANTAJCI İKTİDAR!

Sağlıklı çalışan bir demokraside iktidar şantaj yapmaz. Sayın Bahçeli eleştiri yaptı diye AKP iktidarı şantaj yapıyor. Senin dönemini inceleteceğiz. diyor. Aklın başına yeni mi geldi senin, kafana taş mı düştü? Şantaja asla izin vermeyeceğiz. Ülkeyi yönetiyorsan, yolsuzluk varsa üzerine gidersin. Ama sen gidemezsin. Yolsuzluktan beslenen yolsuzluğu araştıramaz. Sen daha mal varlığının hesabını vermedin. Hesap vermesi gereken adam hesap soracakmış. Önce sen bu millete otur kul hakkını nasıl yediğinin hesabını ver bakalım.

Şantajmış, tehditmiş bunlara papuç bırakamayız. Siz bir ülkede gazetecileri hapse atacaksınız, askerleri, yazarları, avukatları, üniversiteleri hapse atacaksınız. Sonra da siyasi partilere demokrasi üzerinden giderek şantaj yapacaksınız.

Öyle bir demokrasi anlayışları var ki. Bir işçiyi nasıl işten atabilirsiniziz üzerine toplantı yapıyorlar.

CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI YAPIYOR!

Soru sormak isterim. Recep Tayyip Erdoğan hangi ülkenin Başbakan'ı? Diyebilir mi acaba Türkiye CUmhuriyet'nin Başbakan'ınıyım diye. Nasıl bir anlayıştır bu? T.C.'yi bakanlıktan siliyor. Bunu yapanlar şimdi birbirine düştü. Takkiye kültüründen gelen, yalancılığı kullanan birisi ülkenin milli değerlerini koruyamaz. Cumhuriyet kolay mı kuruldu? Sen Rize'de yırtık ayakkabıyla buraya geldin, bu Cumhuriyet seni Başbakan yaptı, Bu Cumhuriyet bir memurun oğlu olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Başkanı yaptı. Şimdi kalkmışsın Cumhuriyet düşmanlığı yapıyorsun.

Erbakan'ın önünde diz çöküp el öpüyorlardı, geriye dönüp arkadan hançerlediler.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber