Kalpte kısa devrelerden oluşan çarpıntılara dikkat

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Basri Amasyalı, "Kalbin içinden gelen kısa devreler sonucu oluşan çarpıntı ve ritim bozuklukları hayati öneme sahip olabiliyor" dedi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 17 Nisan 2013 18:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kalpte kısa devrelerden oluşan çarpıntılara dikkat

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalbe bağlı ölümlerin yarısından fazlasının ritim bozukluklarına bağlı geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Basri Amasyalı, "Kalp normalde mükemmel bir elektrik sistemi sayesinde vücudun gereksinimlerine göre günde ortalama 100 bin defa ritmik bir şekilde çalışmaktadır. Bazı sebeplerden dolayı kalbin bu ritmik çalışması bozulmaktadır. Altta yatan sebebe bağlı olarak da gelişen bu ritim bozuklu hayati öneme sahip olabilmektedir. Kalbimizin ana görevi içersinde bulundurduğu kanı pompalamaktır. Bu işlevin düzenli bir şekilde yerine getirilebilmesi için hiç şüphesiz ki düzenli bir komutun alınması gerekmektedir. Bu komutun çıkış yeri sağ kulakçıktadır ve adına Sinüs Düğümü denmektedir. Sinüs düğümü vücudun anlık nabız ihtiyacını karşılamak amacıyla karmaşık bir sinir ağı ile birlikte çalışmaktadır. Vücudumuzun ihtiyacına göre nabız sayımız sürekli değişkenlik göstermekte olup normalde istirahat halinde olan bir kimsede dakikada 60 ila 90-100 arasıdır.

Ritim bozukluğuna yol açan en sık sebep kalpte oluşan kısa devrelerdir. Çoğu çarpıntı atakları aniden başlamakta ve bir süre devam ettikten sonra kendiliğinden sonlanmaktadır. Hasta hekimin karşısına geldiğinde de çoğu zaman çarpıntı atakları sonlandığından hiçbir şey bulunamamaktadır.

Bu sebepten dolayı da çarpıntı ya da ritim bozukluğu olan hastalar bazı durumlarda panik atak hastalığı şeklinde değerlendirilmekte ve hastalara gereksiz tedaviler verilmektedir. Daha da önemlisi panik atak tedavisi amacıyla verilen ilaçların bir kısmı da ilave ritim bozukluğuna yol açabilmekte ve hastalar eskisinden daha kötü noktaya gelebilmektedir. Ritim bozukluklarının hem tanısı hem de tedavisi amacıyla

Elektrofizyolojik çalışma ya da kısaca EPS denilen tetkik yapılmakta ve çoğu ritim bozuklukları ablasyon tedavisi ile de tamamen ortadan kaldırılabilmektedir" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber