İşte OGER'in, Türk Telekom personeline yaptığı öneri

Haber Giriş : 09 Ocak 2006 10:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk Telekom'un % 55'nin özelleşmesi ve hisse devrinin yapılmasının üzerinden geçen 2 aya yakın süreden beri Türk Telekom'da nakle tabi olan kadrolu, sözleşmeli ve İş mevzuatına tabi kapsam dışı personelin ne olacağı sorusu, çalışanların kafasını meşgul etmeye devam ediyor.

Türk Telekom'da kalmak isteyen, ancak iş güvencesi konusunda kaygıları olanlara, iş güvencesi kavramından ne anlaşılması gerektiğini anlatarak devam eden Doany İş güvencesinin üç unsurdan oluştuğuna işaret ederek bu güvencenin olabilmesinin şartlarını aktardı.

Buna göre Doany;

İş güvencesinin birinci unsurunun o ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ekonomik göstergelerinin olumlu olup olmadığına bağlı olduğunu, ekonomik kriz içinde olup olmadığına, yatırım yapacak yerli ve yabancı sermayenin o ülkeye duyduğu güvene, yatırım yapma isteğine bağlı olduğunu, Türkiye'nin son yılarda ekonomik gelişme konusunda önemli adımlar attığını, ekonomisinin krizden çıkarak olumlu yönde ilerlediğini, ekonomik göstergelerin son derece istikrarlı olduğunu, yabancı sermaye kaynaklarının Türkiye'de yatırım yapmak için bir yarış içinde olduğunu, Oger Telekom'un da bu göstergelere bakarak Türk Telekom ihalesine girdiğini, bu nedenle ülke ekonomisinin iş güvencesi yönünden önemli sinyaller verdiğini belirtti.

İş güvencesinin ikinci unsurunun; insanların çalışmayı düşündüğü Şirketin büyüklüğü ve mali yapısıyla ilgili olduğunu, Şirketin belirli bir büyüklüğü, insan kaynakları yetkinliği, teknolojik gelişme düzeyi ve sağlam bir mali yapısının olmasının istihdam açısından en önemli güvence olduğunu, bu göstergeler iyi ise çalışanların işini kaybetme riskinin az olacağını belirttikten sonra Türk Telekom'un bu gün dünyanın en önemli sabit hat operatörlerinden biri olduğunu, sağlam gelir kaynaklarının bulunduğunu, gelecekte yapacağı yatırımlarla durumunun daha da gelişeceğini ve bulunduğu coğrafyada daha da güçleneceğini, hatta yakın gelecekte bazı Telekomünikasyon şirketlerini satın alarak bünyesine katacağını ve daha da güçlü bir Şirket haline geleceğini, bu derece büyük ve sağlam bir Şirketin iş güvencesinin en önemli dayanağı olduğunu söyledi.

İş güvencesinin üçüncü unsurunun ise; çalışanların bilgi düzeyi, tecrübeleri, performansları, motivasyonları gibi işlerinde gösterecekleri başarıya dayalı olduğunu, Türk Telekom personelinin bilgili, çalışkan, üretken ve başarılı olduğunu, bu başarılarıyla Türk Telekom'un bu günlere geldiğini, nitekim Şirketin ADSL satışında elde ettiği başarının dünya çapında bir başarı olduğunu, bu başarıyı sağlayanların ise Türk Telekom'un personeli olduğunu bildiklerini ve onlara son derece güvendiklerini, onlarında bu Şirkete güvenmelerinin gerektiğini ve bu nedenle çalışanların iş güvencesi konusunda bu kriterlere göre endişe etmeleri gerek olmadığını ve bu nedenle çalışanların iş değiştirmelerinin anlamlı olmadığını iletti.

Şirkette çalışan ve nakle tabi olan personelin hiçbirisinin Şirketten ayrılmalarına gönüllerinin razı olmadığının altını bir defa daha çizdikten sonra Doany Şirkette kalmaya devam edecekler ve etmeyecek olanlarla ilgili olan sürpriz sayılacak önerilerini açıkladı;

Dün kaldığımız yerden ve personele yapılan önerileri aktararak devam ediyoruz..

Adana'da Türk Telekom yerel yöneticileri ile yaptıkları toplantıda Paul Doany ve diğer Türk Telekom üst yöneticilerinin öncelikle belirttikleri konu bugün (6 Ocak Cuma günü) nakle tabi personele verilecek olan sözleşmeyi imzalamaları ve şirket personeli olmaya devam etmeleri önerildi

Buna göre beş hafta içinde Şirketin önerdiği sözleşme şartlarını kabul ederek imzalayanlar devlet memurluğundan vazgeçecek ve böylece Şirkete güvenen, Şirketle çalışmaya kararlı olduğu kanaatine varılan ?Daimi personel? olacak. Bu sözleşmenin içeriği ise şöyle özetlenebilir;

1- Sözleşme imzalayanlar için belirlenecek ücret bugünkü aldıkları ücretlerden daha yüksek oluyor.

Ücretler her personel için ayrı ayrı belirlenmiş ve o personele ödenecek temel ücret olacak. Personelin ortaya koyduğu başarı ve performansa göre belirlenecek bazı ilave ücretler daha ödenecek.

Bu ücret vasat bir personele ödenecek asgari ücret ve personel gelecekte hiçbir zaman bu ücretin altında ücret almayacak, hatta Şirketin tüm personele uygulayacağı başarı ve performanstan uzak oransal zamlardan faydalanacak.

Fakat performansı iyi olan, farklı başarılar sağlayan, daha fazla sorumluluk alan ve hatta kendi sorumluluğu dışındaki alanlarda görev alıp Şirkete katkı sağlayanlara, ilave ücretler ile belirlenecek olan ödüllendirme kriterlerine göre ödüllendirme yoluyla da bazı ek ödemeler yapılacak.

Bu sözleşmeyi imzalamayanlar ise Şirkette kalmayı düşünmeyenler, naklen gitmeyi tasarlayanlar veya TBMM görüşülecek olan 5 yıl ile ilgili Tasarıya göre Şirkette kalmak isteyenler, henüz Şirkette kalma konusunda karar veremeyen ve düşünmek için bir müddet daha çalışıp kararını ona göre vermek isteyenler ise eski ücretlerini almaya devam edecekler. Bunlara ilave bir ücret artışı yapılmayacak.

Kapsam içi personele gelince, Şirketin 'Daimi personeli' oldukları için onlar da Toplu İş Sözleşmesi hükümleri gereğince ileride belirlenecek zamları alacaklar.

2- Sözleşme imzalama önerisi nakle tabi olan kadrolu, sözleşmeli, kapsam dışı tüm personele yapılacak. Şirketin bu öneriyi tüm personele yapmasının amacının 'tüm çalışanları kucaklamak' olduğu belirtiliyor.

Sözleşmelerin süresi kişiden kişiye değişecek. Bu süreler 2, 3, 4, 5 ve hatta personelin özelliğine göre 6 yıla kadar olabilecek. Sözleşmeler imzalanan süre içinde, sözleşmenin feshedilmesini gerektiren ağır kusur veya suç işlenilmedikçe şirket tarafından feshedilemeyecek, şartlar değiştirilemeyecek. Sözleşmeyi imzalayanların ücretlerinde düşüş olmayacak, kendi istekleri olmadıkça görev yerleri değiştirilemeyecektir, Şirkette rotasyon uygulanmayacak.

3- Şirketle sözleşme imzalamayan, ancak gönlü başka bir kuruluşa da gitmekten yana olmayan Meclisteki 5 yıllık tasarıyı bekleyen, bu çerçevede 5 yıllık Şirkette çalışırken nakil hakkı korunarak çalışmaya devam etmek isteyen, kısacası Şirketi görüp tanıyıp karar vermek isteyecek olanlara ise her altı ayda bir Şirket nakil hakkından vazgeçmeleri, Şirketle sözleşme imzalayarak Şirkette 'Daimi personel' olmaları önerilecek.

Çalışan bu 5 yıllık zaman diliminin herhangi bir aralığında kararını verip ya Şirketle sözleşme imzalayacaklar veya bundan vazgeçip nakil hakkını kullanacak.

Şirket yöneticileri bu noktada, bu durumdaki çalışanların, tercihlerini er ya da geç Türk Telekom'dan yana koyacaklarına inandıklarını ifade ediyorlar. Bu nedenle de planlarını buna göre yaptıklarını belirtiyorlar. Vurgulanan bir nokta da personelin talebi olmadıkça, kendi iradeleri dışında nakle zorlanmayacakları. Şirket yöneticileri Meclisteki 5 yıl ile ilgili tasarıyı da yakından takip ettiklerini ve bu tasarının kanunlaşacağına yüzde yüz inandıklarını ve planlarını buna göre yaptıklarını, bu nedenle de bir B veya C planına gerek duymadıklarını belirtiyorlar.

İlginç bir yorum da 'çürük elmalar' konusunda geldi. Şirket yöneticileri çalışanla çalışmayanın zaman içinde belli olacağını ve sıkça sorulduğu üzere 'Çürük elmaları' çalışma ortamının içinde ayıklayacaklarını, ilk başta böyle bir ayrıma gitmeyeceklerini, çalışma ortamının seyrine bırakacaklarını da bildirdiler.

II. BÖLÜM

Kaldığımız yerden Adana toplantısı uzantısında yeni yönetimin aktardıklarını ve düşüncelerini belirtmeye devam ediyoruz.

İcra kurulu şunu da belirtiyor

- Özel Şirketlerin tümünde olduğu gibi prensibimiz çalışmak olacaktır. Siyasi parti, ideoloji, samimiyet, arkadaşlık gibi kıstaslar dikkate alınmadan personel seçimi ve kariyer planı uygulayacağız.

- Yönetici konumunda olan arkadaşlara fırsat vereceğiz. Onlara kendi ekiplerini kurma fırsatı vereceğiz. Takım ruhuyla en verimli çalışacakları ortamı kendilerinin yaratmasını isteyeceğiz. Yetki vereceğiz, aynı zamanda sorumluluk yükleyeceğiz. İyi takım oluşturamayan, başarılı olamayanlar elenecektir. Yönetici konumda olanları ekibini oluşturma, personel ve malzeme alma konusunda yetkilendireceğiz. Yakında İl Müdürlerini toplayarak onların projelerini dinleyip İl ve Bölge bazında kimlere yetki vereceğimiz belirleyeceğiz ve onlardan Bölge ve İl Teşkilatında kimlerle çalışmak isteyeceklerini, ekiplerini kurmalarını isteyeceğiz. Biz üst yönetimi seçeceğiz, onlarda astlarını belirleyecekler.

İlginç bir açıklama ise şu sözlerle geldi;

- Şirketin en önemli beklentisi müşterinin ödediği bedelin karşılığında beklediği sürat ve kalitede hizmet almaktır.

- Hizmette kalite, sürat, güvenliği ve yaygınlığı esas alacağız. Eğer bir hizmet veriyorsak öncelikle verilen hizmetin hakkını vermek zorunda olduğumuzun bilinci ile hareket edeceğiz.

- İnsanları çalıştıracağız, ama çalıştırırken onları dövmekten ziyade severek çalışılan bir ortamı yaratacağız, yönetici olarak adaletli davranacağız.

- Mesai saatleri içinde çalışmayan, hizmet etmeyen, boşuna vakit geçiren bir kişi bizim için dışarıda birinin parasını ve malını çalandan daha ahlaksız biri gibi görülecektir.

- Şirketin affetmeyeceği iki husus vardır. Birincisi RÜŞVET, ikincisi ise AHLAKSIZLIKTIR.

Yönetim organizasyon çalışmalarına yönelik olarak da şu bilgileri verdi;

- Organizasyon yapısı üzerinde çalışmaktayız. Merkez teşkilatının nasıl şekilleneceği konusunda % 75 oranında ilerleme kaydettik. Taşra oluşumunu ise Bayram tatilinden sonra İllerden gelecek önerileri de dikkate alarak şekillendireceğiz. Taşrada operasyonel ve yatırım ağırlıklı bir organizasyona gideceğiz. Taşrada Bölgesel teşkilatlanma çerçevesinde bir yapı oluşturmayı düşünmekteyiz.

- İllerin operasyonel ağırlığı oldukça güçlü olacaktır. Bu arada küçük İllerde İl Müdürlüğü düzeyinde teşkilatlanma olmayabilecek. Biz öncelikle elimizde kalacak olan illerde yeni işe alınacak personeli belirleyeceğiz. Bu çerçevede Şirketimizin sahip olduğu insan kaynağının sayısı ile niteliğine bakarak ona göre bir teşkilatlanma yapısına gideceğiz. Teşkilat yapımız son derece esnek ve dinamik bir nitelik taşıyacak, sürekli gelişim ve değişim gösterecektir. Elimizdeki insan kaynağını dikkate alarak organizasyonu onların sayı ve niteliklerine göre yerleştireceğiz.

- Ancak, ileride ihtiyaç duyulmayan birim olduğunda kapatacağız ve yeni ihtiyaç duyulacak birimleri oluşturacağız. Bu tıpkı PTT ve Türk Telekom'un geçmişteki organizasyon yapısı gibi olacaktır. Çünkü sizin de bildiğiniz gibi eskiden Telefon İşletme Dairesi olan birim bu gün ihtiyaçlar dolaysıyla Pazarlama Dairesine dönüşmüş, geçmişte hiç ihtiyaç olmamış Rekabet ve Regülasyon Dairesini oluşturmak zorunluluk haline gelmiştir.

- İşte bunun gibi organizasyon yapımızı mevcut insan kaynağı ve ihtiyaçları dikkate alarak belirleyeceğiz. Bunu yaparken İl Müdürlüklerimizle daha yoğun bilgi alışverişinde bulunacağız, sizlerin önerilerini alıp ona göre değerlendirmeler çerçevesinde organizasyon yapısı oluşturacağız. Sağlıklı bir organizasyon yapısı oluşturmak için çok aceleci olmayacağız, ama çokta geç kalmayacağız. Bu süreç belki birkaç ay sürebilecektir. Birkaç ay sonra net bir organizasyon yapısı ortaya çıkacaktır.

- Bizler Şirket çalışanlarının çok büyük oranda Şirkette kalacağına inanıyoruz.
Bu nedenle ?Outsource? (Taşeronlaşma) düşünmüyoruz ve işlerimizi Şirket personeli ile yürütmeyi planlıyoruz. Personel sayımız yeterli olduğu ve işlerimizde bir aksama olmadığı, kısacası mecbur kalmadıkça ?Outsource? başvurmayacağız. Bizim eleman çıkarmaya değil, özellikle kalifiye alanda eleman alımına ihtiyacımız vardır. Bu nedenle çalışanların ?Outsource? konusundaki endişeleri yersizdir.

- Bölgesel yapı farklılıklarından dolayı her İlin başarısını farklı yöntemlerle ölçeceğiz. Bir ilde yüksek gelir getirmek temel amaç olurken hizmetin yaygınlaştırılması gereği olarak bazı yerlere götürülen hizmetlerde o hizmeti en az zararla sunabilmek bir başarı olarak değerlendirilecektir. Yani başarı sadece getirilen gelire değil, aynı zamanda giderin azalmasına yönelik kıstaslar dikkate alınarak belirlenecektir.

İcra Kurulu Başkanı Paul Doany Şirket politikalarını özetle bu çerçevede ortaya koydu. Görüştüğümüz yerel yöneticiler önerileri olumlu yönde sürpriz olarak gördü. Bu önerileri bir çok üst düzey (İl Müdürü, Yardımcısı ve Müdürlerin) yöneticinin heyecanla karşıladı.

Ama yine de az da olsa bazılarının farklı bir yaklaşım içinde oldukları, yeterince tatmin olmadıkları da biliniyor. Bu kişiler açıklamaların bir aldatmaca olduğunu, diğer hukuki sorunların cevabının bulunması gerektiği ve sözleşme şartlarını görmek gerektiğini? söylüyorlar.

turk.internet.com

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber