Yabancı dille eğitim aldatmacası

Haber Giriş : 21 Ocak 2006 10:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk eğitim sisteminin en büyük baş ağrılarından biri de OKS, ÖSS gibi giriş sınavlarıdır. Öğrencilerin okulu bırakıp dershanelere koşmasının nedeni bu. Peki bunca eziyet, kaynak israfı ve eğitimde dejenerasyon niye yaşanıyor? Cevap çok net: Yabancı dille eğitim yapan iyi bir okula girmek için...

Kâğıt üzerinde bakıldığında ilk ve orta dereceli okullardan üniversiteye kadar pek çok öğrenim kurumunda yabancı dille eğitim yapılıyor. Ücretleri 8 ila 20 milyar lira arasında değişen kolejler ile 8-10 bin dolarlık vakıf üniversitelerinde de güya hep yabancı dille öğretim gerçekleşiyor.

Ama sonuç ortada. Devlet okullarında öğrenim görenlerin de bu yolda dünyanın parasını harcayanların da yabancı dile vakıf hale geldiklerini söylemek abartılı olur. Bu konudaki memnuniyet oranı giderek azalıyor.

Neden bu noktaya gelindiğini irdelemeden isterseniz önce şu mektubu birlikte okuyalım:
"Bir vakıf üniversitesinde, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi 2. sınıfta okumaktayım. Okulumuzda eğitim sözde İngilizce verilmektedir. Hocalarımız dersleri Türkçe anlatmakta, Türkçe kaynaklardan yararlanmaktadır. Fakat ne gariptir ki sınavlarda bizlerden İngilizce yazmamız istenmektedir. Osmanlı Tarihi, Diplomasi Tarihi vb. dersleri Türkçe almaktayız fakat sınavlarda İngilizce yazmamız, soruları İngilizce olarak cevaplandırmamız istenmektedir. Bu durum tüm öğrenci arkadaşlarımızı rahatsız etmesine rağmen bugüne kadar derdimizi
kimseye anlatamadık (Başta Bölüm Başkanı olmak üzere birçok hocamıza).
Bu mevzu ile alakalı ne yapabileceğimize (Kime, nasıl şikâyette bulunmalıyız?) dair bizi aydınlatırsanız sevinirim..."

Denetim yok
Türk eğitim sisteminde çözülemeyen en önemli sorunlarından biri de yabancı dil eğitimi. Bazı okulların, bazı derslerini ya da tümünü yabancı dille yapmasının amacı da yabancı dilin daha iyi öğrenilmesine yönelik. Ama gün geçtikçe bu konuda iyiye gidileceğine erozyonun şiddeti artıyor.
Eskiden, yabancı dili çok iyi olan öğrenciler mezun eden öğretim kurumlarımız bile artık yarı yarıya fire veriyor. Anadolu liseleri, kolejler ve en popüler üniversitelerimizde bu erozyondan fazlasıyla payını alıyorlar.
Her şeyden önce öğrenci sayıları çok arttı. Hoca kalitesi düştü. En önemlisi de öğrencilerin daha kolay mezun oluyor hale gelmeleri.
Ama nedense öğrenciler de, veliler de, öğretim kurumlarının yönetici ve sahipleri de bu konuyu hiç irdelemiyorlar. Oysa kolejlere olan talebin artmaması özellikle bu yüzden. Yakında vakıf üniversitelerinde de aynı tablo yaşanırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Milli Eğitim Bakanlığı, yabancı dil konusunda sürekli yeni projeler peşinde. Ama anadolu liseleri gibi bu konuda kendini kanıtlamış uygulamaları bozma ve yok etme dışında henüz ciddi bir adım atabilmiş değil.

Bir başka yanlış
Anadolu liseleri ile kolejler sınavı teke indirildi ama tercih listeleri hâlâ birleştirilmedi. Bakan Çelik, bugüne kadar yaptığı yanlışların en büyüğünü bu konuda gerçekleştiriyor. Üç beş özel okul sahibini memnun edeceğim diye tüm sistemin altüst olmasına göz yumuyor.
Yaz aylarına kadar bakanlık koltuğunda kalırsa, bu sözleri kendisine bir kez daha hatırlatacağız.
Bu arada 20 bin kadro da öğretmen adaylarını memnun edebilmiş değil. Her branştan şikâyetler yükseliyor.
Bakanlık uzun vadeli öğretmen alım politikasını açıklamalı ki gençler ona göre geleceklerine yön verebilsinler...

abbas güçlü/milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber