Yargıtay, iddianame okunmadan verilen hükmü bozdu

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mahkemede iddianame okunmadan sanık hakkında hüküm kurulmasını savunmanın kısıtlaması sayarak, yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozdu.

İstanbul'da, 18 yaşından küçük G.F. ve N.Y, Sultanbeyli'de bir otomobili düz kontak yaparak çalmaya kalkıştı. Otomobilin çalışmaması üzerine G.F. sürücü koltuğuna geçerken N.Y. otomobili itmeye başladı. Bu sırada bir şahsın ateş etmesi üzerine N.Y. vurularak öldü. Yakalanan G.F. hakkında oto hırsızlığı suçundan kamu davası açıldı.

Kartal 1. Çocuk Mahkemesi, G.F'nin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun mala karşı işlenen suçlar başlıklı 491/2 maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasına hükmetti.

Sanığın, eylemi tam teşebbüs aşamasında kalacak şekilde işlediğine karar veren mahkeme, cezayı 1 yıl 4 aya indirdi. Sanığın 15-18 yaş grubunda olmasını da dikkate alan mahkeme, hapis cezasını 11 ay 16 güne çekti, sonra da 3 bin 806 lira para cezasına çevirdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 13. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını iddianame okunmadan verildiği gerekçesiyle bozdu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dairenin kararına itiraz etti.

Başsavcılık hazırladığı tebliğnamede, sanığın iddianameyle uyumlu savunma yaptığı belirtilerek, sanığa sorgu sırasında suçlamaların anlatıldığı anımsatıldı.

G.F'nin hangi suçlamayla karşı karşıya olduğunu bildiği kaydedilen tebliğnamede, iddianamenin okunduğunun ancak zapta geçmediğinin, sanığın iddianameyle uyumlu savunmasından anlaşıldığı ifade edildi.

Tebliğnamede, “Sanığın savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin açık bir ihtilaf dosya içerisinde görülmemiştir. Bu nedenle dairenin alınan kararındaki savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin düşüncesinde isabet görülmemiştir” değerlendirmesi yer aldı.

İtirazı karara bağlayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Dairenin bozma gerekçesini haklı bularak, Başsavcılığın itirazını reddetti.