OMÜ skandalda son iddia: Mahkeme Başkanı'nın kızı 'uzman' kadrosuna yerleştirildi

Haber Giriş : 27 Ocak 2006 08:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tercüman'In haberiyle gündeme gelen OMÜ'deki işe alınanların listesinde Bölge İdare Mahkemesinin kızı da çıktı. iddialara göre Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Özkan'ın kızı Gülbin Özkan, 2005 yılında üniversitede geçici kadroyla görevlendirildi ve arkasından da kendi alanı ile ilgili olmayan bir uzmanlık kadrosuna atandı. Raporda Gülbin Özkan'ın kadro aldığı dönem 'üniversite yönetiminin en iddialı idari tasarruflardan biri olan doktorasını tamamlamış araştırma görevlilerinin tümünün görevine son verilmesi konusundaki tasarrufların başlangıç tarihi ile örtüşmektedir' şeklinde belirtildi.

Özkan'dan sert yanıt

Taslak raporda kadrolaşmaya yargıyı da karıştırdığı iddia edilen Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Özkan ise bu iddiaları daha önce de duyduğunu söyleyerek "İt ürür kervan yürür" dedi. Özkan kızının iktisat fakültesi mezunu olduğunu, İngiltere'de lisan eğitim aldığını ve özel sektör tecrübesi olduğunu söyleyerek, kızına başarılı olduğu için kadro verildiğini iddia etti. Özkan, "Ben 40 yıldır devlet hizmetinde olan bir insanım. Kimse bana bu konuda bir söz söyleyemez. Üniversiteyle ilgili işlemler bana değil ilk olarak idare mahkemelerine gelir. Bu iddiaları söyleyenler önce yargının nasıl işlediğini öğrensinler. Başkan olarak benim yargı görevimden önce temsil görevim vardır. İt ürür kervan yürür. Bu iddialara başka bir şey demiyorum" diye konuştu.

Rektör: Kınıyorum

OMÜ Rektörü Bernay, raporda subjektif yorumlar yapıldığını belirterek, 'keyfi yönetim' ile ne kastedildiğinin net olarak ortaya konamadığını kaydetti. Komisyon Başkanı'nın bugüne kadar herhangi bir devlet görevi ya da akademik kadroda yer almadığını söyleyen Bernay, "Komisyon başkanı devlet ve üniversite tecrübesi bulunmadığı için YÖK'ü, Sayıştay'ı hatta DPT'yi bile suçlayabiliyor. Ancak benim kişisel olarak çıkar sağladığıma ilişkin hiçbir suçlama yok. Bunu toptan üniversiteyi yasaklamaya çalışan bir zihniyetin yorumu olarak görüyorum" dedi. Rektör Bernay, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı'na yönelik iddialar için ise "En hafif deyimiyle kınıyorum." dedi.

Kadrolar memurluğa geçiş için joker olarak kullanılmış

19 Mayıs Üniversitesi'ndeki (OMÜ) kadrolaşma iddialarını araştırmak amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda, üniversitenin öğretim elemanlığı kadrosunun, sınavla alınan memurluğa geçiş için joker olarak kullanıldığı öne sürüldü. Taslak raporda, üniversitenin öğretim elemanı ve öğretim yardımcısı kadrolarına yapılan atamalarda, kaynak planlamasının sağlıklı yapılmadığı, özellikle personel kaynağının planlanmasında objektif bir kriter geliştirilmediğinin anlaşıldığı ileri sürüldü. Atama için sınav şartı bulunmayan kadrolara yapılacak atamaların ilan ile duyurulmadığı ifade edilen raporda, ''OMÜ'deki akademik kadro seçiminde tam bir keyfiliğin hakim olduğu görülmektedir'' denildi. Profesör atanmak için gerekli puanın 20-30 katı puanı olan bir kişinin, öğretim üyeliğini yükselmek bir yana, araştırma görevlisi olarak bile görevine devam etmesine imkan verilmediği iddia edilen raporda, atama yapılması için ilan zorunluluğu bulunan kadrolara yapılan atamalarda, kişiye özel ilanlar verilerek, başka kişilerin atanmamasının sağlandığı belirtildi. Raporda, ''Az da olsa birden çok adayın başvuru olanağı kazandığı durumlarda, hiçbir objektif kriter ortaya konulmaksızın istenen aday seçilmektedir'' görüşüne yer verildi.

Bazı kişilerin ise atandığı uzmanlık alanı ya da bölümle ilgisi olmayan yüksekokul ve meslek yüksekokullarına atandığı öne sürülen raporda, ''Bu işlemlerdeki amaç, ilan edilen kadroya atanması düşünülen kişi dışındaki kimselerin başvurmasını engellemektir'' ifadesine yer verildi. Raporda, mesleklerinde veya belirli bir konuda uzmanlaşmış olmayı gerektiren görevlere; uzman olmayan, iş ve eğitim tecrübesi bulunmayankişilerin atandığı savunulan raporda, atanan 98 kişiden; 35 öğretim görevlisi, 8 uzman ve 12 okutmanın yeni mezun ya da en fazla 3 yıl önce mezun olan kişiler olduğu kaydedildi. Raporda, eğitim-öğretim ihtiyaçları dikkate alınarak değerlendirme yapması gereken birimlerin

yönetim kurullarının, talimatlarla baskı altına alındığı ileri sürüldü. Uzman, öğretim görevlisi, okutman ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına yapılacak atamalar için herhangi bir sınav şartının aranmadığı, bu kadrolara atanacak kişilerin seçiminde üniversitelere belirli sınırlar içerisinde takdir yetkisi verildiği ifade edilen raporda, 2000-2005 yılları arasında atanan 98 öğretim görevlisinin 45'inin iş ve eğitim tecrübesi, 24 okutmanın 9'unun da çalışma ve eğitim tecrübesi olmadığı ileri sürüldü.

tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber