Emniyetin 4 uzmanı, 2023'ün polisiye gündemini senaryolaştırdı
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görevli 4 uzman, teknolojinin gelişmesiyle
suç ve suçlu profilinin gün geçtikçe değişmesi nedeniyle, "2023 yılının
polisiye gündemi"ni senaryolaştırdı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Emniyet Teşkilatı'nın çeşitli bilgi işlem
kademelerinde görev yapan Cem Cihangir Üstün, Hakan Yıldırım, Volkan Kaplan
ve Tuncay Çakmak, geleceğin suç, suçlu ve polis dünyasını senaryolaştırarak,
ileriye yönelik bilgileri "POLİS-CE, 2023'ün Polisiye Gündemi"
adlı kitapta topladı.
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde hayata geçirilen "e-polis"
projesinin çeşitli kademelerinde görev alan 4 uzman, yaptıkları 2023 yılına
yönelik çalışmayla, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de "polisin teknolojide
etkin olması" konusunda da bir yol haritası çıkardı.
Cumhuriyetin 100. yılı olması nedeniyle 2023'ü gündemini senaryolaştırmayı
benimsediklerini belirten yazarlar, teknolojinin ihtiyaca uygun olarak kullanımını
planlamak ve ilgililerine hedefi göstermek amacında olduklarını kaydettiler.
Kitapta, teknolojiden faydalanma yönünde "POL-NET", "Emniyet
Bilgi Sistemi" gibi veri tabanlarının hayata geçirildiğine değinilirken,
bu gelişmeler sayesinde, Türkiye'nin herhangi bir ilinde devriye yapan ekibin,
diz üstü bilgisayar sayesinde, çalıntı otomobilin, olayın, zanlının bilgisine,
hatta resmine, parmak izine kadar verilere kolayca ulaşılabildiği ifade edildi.
Yazarlardan Cem Cihangir Üstün, bu tür çalışmaların, "dünyanın nereye
gittiğinin görülmesi" açısından büyük önem taşıdığına işaret ederek, bu
çalışmaların diğer kamu birimlerince yapılmasının, o birimler kadar Türkiye
açısından da çok fayda sağlayacağını söyledi.
Üstün ayrıca, "güvenliği ne kadar artırırsanız, özgürlükleri o kadar kısıtlarsınız"
paradoksunun da teknoloji sayesinde aşılabildiğini belirterek, teknolojinin
güvenlik için öneminin altını çizdi.
SENARYONUN BAZI BÖLÜMLERİ
Kişisel mahremiyetin ön plana çıkacağı, teknoloji sayesinde daha az polise
ihtiyaç duyulacağı tahmin edilen 2023'le ilgili senaryoda yer alan bazı bölümler
şöyle:
"İnternet bütün yaşama girecek, bütün teknolojiler, internete uyumlu hale
gelecek. Data, ses, görüntü, GPS gibi sistemler, bir altyapı üzerinde birleştirilecek
ve limitsiz bant genişliğine sahip (uluslararası iletişim altyapısı) oluşturulacak.
İnternet daha da yaygın hale gelecek.
Kameralar izleyecek. Türkiye'de MOBESE sistemi olarak bilinen ve adım
adım hayata geçirilen bu proje, cadde ve sokakları, binaları izlemek, bilgi
almak, iletişim kurmak, istatistiki değerlendirmelerde bulunmak gibi pek çok
amaçta kullanılacak.
Biyotermik tanıma sistemleri gelişecek. Elektronik güvenlik için kişinin beden
özellikleri kullanılacak. Parmak izi, yüzü, irisi, sesi, DNA'sı gibi tanımlama
sistemleri, kimlik ve kart yerine geçecek.
Biyotermik tanıma sistemi sayesinde, sokaklardaki kameralar yüz ve iris tanımı
yapabilecek."
"KAYITDIŞI EKONOMİ KALMAYACAK..."
Elektronik ticaretin yaygınlaşacağı, bu sayede kayıt dışı ekonominin kalmayacağına
da yer verilen senaryoda, çalıntı cihazların, sahibinin biyometrik özelliğiyle
irtibatlandırılacağı için çalışmayacağı da ifade edildi.
Avuç içi büyüklüğündeki el terminalleriyle, data, ses ve görüntü iletişiminin
sağlanacağı kaydedilen senaryoda, şu öngörüler de yer aldı:
"El terminalleri sayesinde telefon, cep telefonu ve bilgisayara duyulan
ihtiyaç azalacak. Sınırsız veri depolama sayesinde cd, floppy disk, harddisk
ünitelerine ihtiyaç kalmayacak.
Suçlu veya zanlıyı, en az zarar verilerek yakalama çabası amacıyla tasarlanmış,
sinir sistemini etkileyecek, geçici hareketsizlik sağlayacak (manyetik silah)
ile etkisiz hale getirilecek.
Akıllı otomobiller veya küçük hava araçları sayesinde olay yerlerine saniyeler
içinde varılacak. Akıllı otoyollar ve otomobiller sayesinde hız, yavaşlama otomatik
olarak oluşacak. Suçlu, tek bileğine takılan manyetik kelepçe sayesinde yargılama
sonuna kadar tutuklamaya gerek kalmadan izlenebilecek ve elektronik pranga sayesinde
cezaevleri kalkacak. Mahkum, evinin bir odasından çıkamayarak cezasını çekebilecek."